Tarım, Doğal Kaynaklar ve Gıda Bakanı Erkut Şahali, BRT’de katıldığı Basın Odası programında su konusu ve tarım reformu hakkında açıklamalarda bulundu. Şahali, su temin projesi kapsamında adaya gelen su konusu ile ilgili bu güne kadar bir çok spekülasyon yapıldığını, ancak suyun yönetilmesi konusunda herhangi bir dayatmanın söz konusu olmadığını vurguladı. Şahali, Türkiye ile süren müzakerelerde anlaşmazlık noktasının suyun yönetilmesi  olmadığını, işletilmesi noktasında nasıl bir formül izleneceği noktasında olduğunu belirtti. Şahali, gelinen son noktada teknik çalışmaların tamamlanarak suyun dün itibarıyla baraj gölüne pompalanmaya başlandığını belirtti. Şahali, suyun yönetimi konusunda Türkiye hükümetiyle henüz bir sonuca varılmamış olmakla birlikte, suyun artık pompalanmaya başlandığını, bu suyun heba edilmemesi için, her iki tarafın da karşılıklı olarak esneklik göstererek kamusal faydayı sağlamak gibi bir sorumluluğu olduğunun altını çizdi.

ŞAHALİ: HÜKÜMET OLARAK DURUŞUMUZ YEREL MEVZUATI İHLAL ETMEKSİZİN, YEREL MEVZUATTAN YOLA ÇIKARAK BİR ARA FORMÜL BULUNMASIDIR

Şahali, adaya gelen su ile birlikte  mevcut su kaynaklarının, kamuda kalmak kaydıyla özel bir şirket tarafından yönetilmesi algısının doğru olmadığını da vurguladığı konuşmasında, su kaynaklarının birlikte değerlendirilmesinden kastın, suyun değerini bulacağı, Türkiye’den gelen su ve ulaşmadığı noktalarda da yerel kaynakların kamu marifetiyle değerlendirilmesi olduğunu söyledi. Hükümet olarak duruşlarının yerel mevzuatı ihlal etmeksizin, yerel mevzuattan yola çıkarak bir ara formül bulunması noktasında olduğunu ifade eden Şahali, kamu – özel ortaklığı mekanizmasının çıkış noktası olabileceğini söyledi. Şahali konuşmasında, işletme yönteminin belediyeleri dışta bırakacağı bir yöntemle olmayacağının altını çizerek, mevcut su kaynaklarının kontrol ve denetim yetkisinin merkezi idarede kalacağı ve belediyelerin anayasa ve 51/95 yasa ile güvence altındaki hak, yetki ve sorumluluklarını gözeten bir sonuca gidilmesi gerekliliğini dile getirdi.

dscn5383.jpg

“REFORM ÇALIŞMASININ ÖZÜ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ SAĞLAMAK”

Bakan Şahali, tarım reformu çalışmalarının neler içerdiğine ilişkin soruya yanıtında ise, tarımda mevcut destekleme sisteminin artık sürdürülebilirliğini yitirdiğini, ne destekleyenin ne de desteklenenin memnun olmadığı bir noktada olduğunu belirterek, reformun özünde tarımda sürdürülebilirliği sağlamak olduğunu ifade etti. Tarım Bakanlığı’nın her yeni bütçe yılına daha fazla açıkla girildiğini belirten Şahali, mevcut sistemle tarım sektörünün iki yıl sonra desteklenemeyecek noktaya geleceğini, bunun da hem tarım hem de ülke için felaket olacağının altını çizdi. Bu nedenle reformun kaçınılmaz olduğunu belirten Şahali, tahammül gösterildiği taktirde iki yıl sonra tarım sektörünün çok daha iyi bir noktada olacağını vurguladı.

“REFORM KAYITLILIĞI GETİRECEK”

Şahali, amaçlarının hem tarımsal üretimi ve ona bağlı olarak bütçeyi büyütecek adımlar atmak, hem de tarımsal üretimde olanların orada kalarak istihtam yaratımasını sağlamak olduğunu belirtti. Söz konusu reform çalışmasının herşeyden önce üretici, üretim girdileri, üretim araçları gibi tarımsal unsurların kayıtlılığını sağlayacağını dile getiren Şahali, reformun ülkenin tarımsal faaliyetlerde kendine yetebilmesi ve sonrasında da ihraç kanallarının açılması sonucunu doğuracağını belirtti. Şahali, süt sektörünün önemine değindiği konuşmasında, reform çalışmasının ülkenin en önemli ihraç ürünü olan süt ürünlerinin standartlarının yükseltilmesi ve hayvancılık sektörünün girdi maliyetlerinin aşağıya çekilmesi yönünde destekler içerdiğini anlattı. Şahali, kuru ziraat ve kaba yem desteklenme oranının da eskisi gibi aynı oranda olmayacağına dikkat çekerek, hayvancılık için girdi maliyetlerini aşağıya çekecek bu destekleme modeliyle, rekabet gücü yüksek bir üretim modeli oluşturulacağının altını çizdi.