Özge Kizir

CTP milletvekili Erkut Şahali, CTP-UBP koalisyonunda fikir ayrıkları olduğunu ancak ekonomik protokolün imzalanması halinde bir süre daha devam edebileceğini ifade ederek, “Türkiye hükümet bozulsun diye özel bir gayret içinde olmadı ama o imza sürecinin öncesinde yapılabilecek belli başlı kolaylıklar vardı. O kolaylıklar gösterilmedi” dedi.

CTP tabanında UBP’ye karşı ciddi bir önyargı ve hazımsızlık olmasına rağmen bunu kontrol etmeyi başardıklarını belirten Şahali, “Fakat UBP aynı şekilde davranmadı. Hükümeti sahiplenmedi” şeklinde konuştu.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Erkut Şahali, Özelleştirme konusunda hükümetin ne yapması gerektiğini kendilerine kulak vererek anlayabileceklerini kaydetti. Şahali, “Hükümet özelleştirmelerle ilgili ne yapması gerektiğini bize kulak vererek anlayabilir. Bunun tam tersini ise yani ne yapmaması gerektiğini ise anlamak için Ercan Havalimanı özelleştirmesine bakmaları yeterli olur” dedi.

“Hükümet programıymış gibi hazırlanmış yani formalite icabı hazırlanmış bir metindir”

Hükümet programı konusundaki düşüncelerini belirten Şahali, “Bu bir hükümet programı değildir. Hükümet programıymış gibi hazırlanmış, yani formalite icabı hazırlanmış bir metindir. Çünkü herhangi taahhüt içermiyor veya programlanmış vadesi belli bir proje içermiyor. Sadece belki niyet beyanı da olabilir. O yüzden bunun bir hükümet programı olmadığını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

“Kopyala-Yapıştır yöntemiyle hazırlanmış ve geçmiş programlardan yararlanılarak somut hiçbir önermesi olmayan bir çalışmadır”

Kopyala- Yapıştır yöntemiyle hazırlanmış bir hükümet programı olduğunu savunan Şahali, “Kopyala-Yapıştır yöntemiyle hazırlanmış ve geçmiş programlardan yararlanılarak somut hiçbir önermesi olmayan bir çalışmadır. Zaten Başbakan ve Başbakan Yardımcısı benim konuşmam sırasında programın içerisinde yanıt olmadığı için sorduğum sorulara uygulama sırasında yanıtlarını alacaksınız diye cevap verdiler. Dolayısıyla bekleyip göreceğiz” ifadesini kullandı.

“Umarım uzun ömürlü bir hükümet olur ve yeni bir hükümet boşluğu yaratmaz”

Uzun ömürlü bir hükümet olmasını dileyen Şahali şöyle konuştu: “Umarım uzun ömürlü bir hükümet olur ve yeni bir hükümet boşluğu yaratmaz. Fakat bu hükümet dar tabanlıdır ve çok parçalı bir hükümettir. 2 parti gibi görülüyor ama 27 partilinin koalisyonundan oluşuyor. Özellikle kabinenin oluşumu sırasında duyduklarımız ve bakan olma hedefiyle ortaya konan tavırlar aslında 27 partili bir koalisyon hükümeti olduğunu gösteriyor.” 

“UBP her zaman olduğu işin kolayını tercih etti”

Hükümetin bozulma nedenlerine değinen Şahali, “Nedeni sorun çözme iradesinin olmamasıdır. Çünkü sorun çözme iradesi olanlar o çözüm sürecinde oluşacak güçlükleri göze alırlar ve tahammül gösterirler. Fakat Ulusal Birlik Partisi (UBP) her zaman olduğu işin kolayını tercih etti ve Türkiye’den sağlanacak kaynaklarla sorunları çözermiş gibi yapmayı tercih etti. O yüzden çözüm arzusuyla hareket etmedi ve dayanacak gücü de olmadığı için hükümet sona erdi. Bunu ister protokolle ilişkilendirirsiniz , ister hep söylediğimiz yapısal sorunlarımızın kalıcı çözümler için çalışmakla ilişkilendirirsiniz ama UBP’nin böyle bir iradesi çoktur” şeklinde konuştu.

“Bizim tabanımızda UBP’ye karşı ciddi bir önyargı ve hazımsızlık vardı”

UBP-CTP taban uyumu konusunda değerlendirmede bulunan Şahali, sözlerine şöyle devam etti: “Tavanları bir miktar da tabanlar şekillendirir. Dolayısıyla parti merkezleri bu konudaki uyumu ve iradeyi yeterince ortaya koymuş olsalardı eminim ki tabana da hitap ederdi. Örneğin bizim tabanımızda UBP’ye karşı ciddi bir önyargı ve hazımsızlık vardı. Ancak biz bunu kontrol etmeyi başardık. Çünkü bu ülkenin sorunlarına kalıcı çözümler bulma arzuyla UBP ile hükümet kurmayı göze aldık.

“Türkiye hükümet bozulsun diye özel bir gayret içinde olmadı ama…”

Fakat UBP aynı şekilde davranmadı. Hükümeti sahiplenmedi. Parti merkezinin sahiplenmediği bir hükümeti UBP’lilerin kendinin sayması zaten mümkün değildir. Bununla beraber Türkiye hükümet bozulsun diye özel bir gayret içinde olmadı diye düşünüyorum. Ancak hükümetin bir miktar daha devamı için gerekli olan ekonomik protokolün imzasıydı elbette ama o imza sürecinin öncesinde yapılabilecek belli başlı kolaylıklar vardı. O kolaylıklar gösterilmedi.

“Güvenlikle ilgili harcamaların avanslanarak KKTC’ye aktarılması bir formül olabilirdi”

Örneğin güvenlikle ilgili harcamaların avanslanarak KKTC’ye aktarılması bir formül olabilirdi. En azından UBP’de ipleri kopma noktasına getiren maaşları ödememiş olmasıydı. Örneğin o realite yaşanmamış olurdu. Bununla beraber Ocak, Şubat ve Mart aylarının güvenlikle ilgili Türkiye yükümlülüğü olan kaynaklar avans olarak aktarılmış olsaydı en azından cari giderlerimizin yılsonuna kadar tamamen kendi kapasitemizle sağlanması mümkün olabilirdi. Türkiye de o anlamda bir gayret ortaya koymadı. Umarım aynı muamele bu hükümete karşı yapılmaz. En azından hükümetin kendi kapasitesiyle hareket etme kabiliyetini gözleme şansımız olur.”

“Ekonomik protokol çok önemlidir”

Şahali, sözlerini şöyle tamamladı: “Ekonomik protokol çok önemlidir. Kıbrıslı Türklerin hassasiyetlerine saygılı bir tavır içerisinde hareket edilir. Çünkü anladığımız kadarıyla önümüzdeki hafta bu konuda kararın verileceği noktayı işaret ediyor. O yüzden hem Kıbrıs Türk halkının sahip olduğu değerlere hem de Kıbrıs Türk halkının yapması gerekenlere sadık davranılır yoksa Türkiye’den gelecek parayla sorunları çözdüğümüzü varsayarsak hareket edeceksek bileceğiz ki gelecekte bu sorunlar çok daha büyümüş bir şekilde yine karşımızda durmaya devam edecek.”