Tarım, Doğal Kaynaklar ve Gıda Bakanı Erkut Şahali, tarımla ilgili en önemli ihtiyacın, tarım master planının ve bir strateji belgesinin hazırlanması olduğunu ifade ederek, ekonomik protokolde tarımsal konularda herhangi bir sıkıntı yaşanmasını beklemediğini kaydetti.

Şahali, “Aslolan sürdürülebilir bir tarım politikasının ülkede yürütülmesidir. Biz bu konudaki ihtiyaçlarımızı ve yapacaklarımızı ortaya koyduk, buna karşılık da TC’nin öngördüğü belli başlı kriterler karşılığında reform destek bütçesi çerçevesinde sağlayacağı katkılar söz konusu olacak” dedi.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Tarım, Doğal Kaynaklar ve Gıda Bakanı Erkut Şahali, katıldığı televizyon programında, Türkiye’yle imzalanacak mali protokol taslağının tarımla ilgili kısmı hakkında açıklamalarda bulundu.

Gıda güvenliği konusuna da değinen Şahali, yıllar itibarıyla kendi üretimimiz olan ürünlerdeki kalıntı düzeylerinin ithal ürünlere göre yok denecek kadar az olduğunun görüldüğünü ifade etti.

“KRİTERLERİ KARŞILAYAN ÜRÜNLERİN PAZARLANMASINDA SORUN YOK”

Şahali, tarımın ekonomideki önemine değindiği konuşmasında, tarımsal ihracatın özellikle ithalat rakamlarıyla karşılaştırıldığında istenilen noktada olmadığını belirterek, Türkiye’den gelen suyla, üretim alanlarında hem miktarı hem de niteliği artıracak uygulamaları eş zamanlı olarak hayata geçirmek yönünde hedefler belirlediklerini ifade etti.

Şahali, buna bağlı olarak, 2016 yılı için açıklanan tarımsal destek programı içerisinde iyi tarım uygulamalarını ayrıca desteklediklerini belirtti.

Şahali, sertifikası olmayan ürünlerin artık gelişmiş pazarlarda ve AB gümrük birliğinin içinde yer alan Türkiye’de yer bulmadığına değinerek, kriterleri karşılayacak üretim yapıldığı takdirde, ürünlerin pazarlanmasında sorun yaşanmayacağını kaydetti.

“TARIM DAİREMİZ KAPASİTESİNİN ÜSTÜNDE BİR GAYRETLE ÇALIŞIYOR”

Gıda güvenliği konusundaki çalışmalara da değinen Bakan Şahali, tarımsal üretim alanlarındaki kalıntı denetimlerinden sorumlu Tarım Dairesi’nin mevcut kapasitesinin çok üzerinde bir çalışma sürdürdüğünü ve gıda güvenliğini sağlamak konusunda son derece hassas davrandığını vurguladı.

Dairenin aynı zamanda üreticilere eğitim verme konusunda da yoğun gayret içerisinde olduğunu anlatan Şahali, daire uzmanlarının bölgesel toplantılarla üreticilere eğitim verdiğini belirtti.

“SORUNLU BULDUĞUMUZ ÜRÜNLERİN İMHASINDAN VE İFŞASINDAN ÇEKİNMİYORUZ”

Şahali, “Yıllar itibarıyla görüyoruz ki kendi üretimimiz olan ürünlerdeki kalıntı düzeyleri ithal ürünlere göre son derece az, yok denecek kadar az.  Hiç bir biçimde sorunlu bulduğumuz ürünlerin imhasından ve ifşasından çekinmiyoruz” dedi.

Şahali, bundan sonra atılması gereken adımın hal yasasının geçirilmesi ve ürünlerin pazara kontrollü bir şekilde sevk edilmesini sağlayacak altyapının ortaya çıkarılması olduğunu dile getirdi.

Gıda denetimleri konusunda çok parçalı bir yapı olduğunu da kaydeden Şahali, gıda konusunda denetimin tek çatı altında toplanması ve tüm denetim yetkisinin Tarım, Doğal Kaynaklar ve Gıda Bakanlığı’nda toplanması için çalışmaların devam ettiğini söyledi.

İTHAL ÜRÜNLERİN DENETİMİ

İthal ürünlerin denetimleriyle ilgili gelen soruyu yanıtlayan Şahali, ilk denetim noktasının ülkeye giriş noktası olduğunu, burada kullanım süresinin üçte biri dolmuş ürünlerin ülkeye girişinin izinlendirilmediğini anlattı.

Ülkeye girdikten sonra paketlenen süt ürünleri konusundaki denetim faaliyetlerinin de yoğunlaştırıldığını ifade eden Şahali, kamu sağlığını her şeyden fazla önemsediklerinin altını çizdi.

Şahali, “Kimsenin ticari itibarı ya da kimsenin ticari menfaatleri kamu sağlığının önünde değerlendirilemez. Bu konuda ödünsüz bir tavır içerisinde olmak zorundayız” dedi.

MALİ PROTOKOL

Tarım, Doğal Kaynaklar ve Gıda Bakanı Erkut Şahali, Türkiye’yle imzalanacak mali protokol içerisinde tarım sektörüne yönelik neler olduğunun sorulması üzerine, mali protokol taslağının ülke  ihtiyaçları doğrultusunda kendileri tarafından hazırlanmış olduğunun altını çizdi.

Şahali, tarımla ilgili en önemli ihtiyacın, tarım master planının ve bir strateji belgesinin hazırlanması olduğunu ifade ederek, ekonomik protokolde tarımsal konularda herhangi bir sıkıntı yaşanmasını beklemediğini kaydetti.

Şahali, “Aslolan sürdürülebilir bir tarım politikasının ülkede yürütülmesidir. Biz bu konudaki ihtiyaçlarımızı ve yapacaklarımızı ortaya koyduk, buna karşılık da TC’nin öngördüğü belli başlı kriterler karşılığında reform destek bütçesi çerçevesinde sağlayacağı katkılar söz konusu olacak. Kendi kendine yeten bir ülke olma iddiasındayız, TC’nin öngördüğü kriterlerin aşılmasıyla birlikte sağlanacak katkı bizim açımızdan ilave bir motivasyon sebebi değildir. Biz yapılması gerekenleri kendimiz tespit ettiğimize göre yapmak gibi de bir görevimiz vardır” şeklinde konuştu.

Şahali, hazırlanacak tarım master planının sadece bakanlık ve akademinin katılımıyla değil, üretici örgütlerinin katılımı ve görüşleri doğrultusunda oluşacağının da altını çizdi.

“YANLIŞ BEYAN YAPANLAR BEŞ YIL DESTEK PROGRAMINDAN MEN EDİLECEK”

Kuraklık tazminatı konusunda gelen soruya karşılık Şahali, yürütülen kontrol faaliyetlerinde daha disiplinli, dolayısıyla da daha verimli bir üretim faaliyetini desteklemek amacıyla hareket ettiklerini belirtti.

Tarımsal alanlarda kısmi kuraklık beklentisinin mevcut olduğunu kaydeden Şahali, tarımsal alanlarda kuraklık tespiti ile ilgili yetkinin Genel Tarım Sigortası Fonu’na ait olduğunu, kuraklık tazminatlarının belirlenmesi noktasında üretim koşullarına uygun davranılıp davranılmadığının gözetileceğini söyledi.

Şahali, bu güne kadar eksik belgelerle yürütülen bu çalışmaların, bu yılki uygulamada disipline edilerek, ekilen arazilerin bütünü ile ilgili belge ibraz etmenin bir zorunluluk olduğunu anlattı.

Doğru beyanla tarımsal faaliyet sürdürenle, hatalı veya yanlış beyanla bu faaliyeti sürdüren arasında bir fark gözetmek gerekliliğine değinen Şahali, devleti yanıltmak niyetiyle yalan beyan yapanların destek programından beş yıl men edilmesi gibi koruma tedbirlerini de içeren yeni bir uygulamayı bu yıl başlattıklarını kaydetti.