Nupelda KARABUĞDAY 

Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Milletvekili Erkut Şahali, Kamu Reformu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Yasaya gerçekten ihtiyaç duyulup duyulmadığının tespit edilmesi gerekliliğine vurgu yapan Şahali, ihtiyaç olduğuna dair kendisinin hiçbir şüphesi olmadığını söyledi. Söz konusu yasanın işlerini yöneten komitede 3 parti temsilcisi olduğunu söyleyen Şahli, kamu çalışanlarının da, kamudan hizmet alanlar kadar hakları olduğunu ifade etti. Kamu çalışanlarının menfaatlerinin önemine dikkat çeken Şahali, “Yapılması gereken son hamle sendikalardan gelen görüşlerle bizim görüşlerimiz doğrultusunda kendi yaptıklarımızı yorumlamak, karşılıklı yorumları da iç içe geçirerek bütünü yaratmak. Kamuda çalışan herkes yurttaşın hizmetinde olmak gibi bir yükümlülükle hareket etmelidir” dedi. 

KAMU REFORMU YASASI 

ADA TV’de yayımlanan Öğlen Ajansı Programı’na katılan CTP-BG Milletvekili Erkut Şahali’nin açıklamalarından öne çıkan detaylar şu şekilde; “Kamu Reformu Yasası’na gerçekten ihtiyaç olduğunu tespit etmek lazım. İhtiyaç olduğuna dair hiçbir şüphe yok. Esası bu ihtiyaca yanıt verecek karşılığı ortaya çıkarırken yaşanıyor. Komitede 3 parti temsilcisi var. 3 parti ortak bir biçimde komiteden çıkarılmış sonuca sahip çıkar ve etraftan gelecek tepkilere mukavement gösterirse bu yasa geçer. Biz eğer ihtiyaç saptamışsak ve sendikaların üyelerinin menfaatlerini koruma görevinin olduğunu kabul edersek onların direnişleri belli noktalarda fark yaratacaktır. Kamu menfaatinin daha az değerlendirildiği, değerlendirmeler olabilir. Orada sorumluluk bize aittir. Kamu çalışanlarının menfaatleri önemli ve değerlidir. Bununla ilgili bir sentez yaparak yasa çıkarma görevimiz var. Yapılması gereken son hamle sendikalardan gelen görüşlerle bizim görüşlerimiz doğrultusunda kendi yaptıklarımızı yorumlamak, karşılıklı yorumları da iç içe geçirerek bütünü yaratmak. Kamuda çalışan herkes yurttaşın hizmetinde olmak gibi bir yükümlülükle hareket etmelidir. Bizdeki yaklaşım yığınladır. Kamu çalışanları kamudan hizmet bekleyenlere bir miktar tepeden bakar konuma yerleştirildi. Bu tarihsel bir çelişkidir. Bunun önlenmesi ve kamu çalışanlarıyla kamudan hizmet bekleyenleri dost hale getirecek bir düzeni kurma gayretindeyiz bu yasa ile birlikte. Değişim bir ihtiyaçsa değiştirenlerin cüretkar olması gerekmektedir.” 

CUMHURİYET MECLİSİ’NİN AÇILIŞI 

“1 Ekim’de Meclis açılıyor. Anayasal bir zorunluluk olduğu için tatili yapıyoruz, kısaltma girişimlerimiz engellendi, bu tatil bu kadar uzun olmamalıydı. Tatili komite çalışmaları açısından verimli değerlendiremedik. Ben 2 komitedeyim Kamu ve Sağlık İşleri ve DAÜ ile ilgili oluşturulmuş geçici komitede. DAÜ ile ilgili komite hiç oluşturulamadı. İdari Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi açısından bir aydır mesaimiz var orada da bir sonuç yok. Sonucun olmaması herhangi birinin kusuru değil. Sebebi motivasyon, tatil psikolojisi içerisinde meclis komitesini çalıştırmaya çalışmış olmak çok verimli bir sonuç doğurmadı. Kamu Reformu ile ilgili bir toplantı yaptık. Sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alındı ve herkes partisinde bu görüşleri değerlendirsin diye toplantı yapıldı. 38 tane yasa var. Umarız ki süratle bu konuda da çalışma yapacağız. Hükümet açısından çok da bir şey değişmedi yahu imajı doğru bir imajdır. Bunun kırılabilmesi meclis faaliyetleri ile ortaya çıkacak. Bu yasal değişikliklerle amaçlanan bugüne hakim olabilecek bir durum yaratmak. Yasama faaliyetlerindeki etkinlik, hükümet çalışmalarındaki etkinlikle paralel olacak. Parlamento içerisindeki umut, hükümetteki umudun bir yansıması olacak. Parlamentoda CTP-UBP grupları gereken uyum içerisinde çalışamazsa bu bir sorundur. Bunların bütününü 1 Ekim’den sonra Meclis’in yasal çalışma mesaisi içerisinde gözlemleme şansı bulacağız. Bir önceki yasama yılında yeni parlamento olarak geldik, Perşembe gününden sonra bir planlama yapılacak, Meclis başkanlığı, Başkan yardımcılığı, komitelerin yeniden oluşturulması yasal zorunluluk olarak gündemde olacak. 2 aylık bir değerlendirme ve yeniden yapılandırma olacak. Umarım ki biz uyumlu çalışacağız ve gereken yasaları da süratle geçireceğiz.” 

TÜRKİYE’DEN GETİRİLECEK SU 

“Türkiye’den getirilecek su ile ilgili olumsuzluk ortaya çıktığı zaman vananın başında Türkiye oturuyor olacak. Biz iddia ediyoruz ki Türkiye’den gelecek olan nimeti en etkili şekilde yöneteceğiz. Bedeli olacak elbette bunu da mükellef olarak yerine getireceğiz. Sicilimiz bu konuda çok temiz değildir bu da bir gerçek. Telekomünikasyon konusunda olan Türk Telekom’a olan borçlarımız bir vakadır. Türkiye’den aldığımız sağlık hizmetlerinin karşılığı olan bedelleri ödememek konusunda alışkanlığımız olduğu da bir vakadır. Ama bunlar tolerans edilecek durumlardır. Türkiye aşırı toleranslı davranmama davranışını kullanır. Her suyun bedelini gününde tahsil edeceği durumu kullanır. Türkiye’deki tolerans geniş olursa belki biz de istismar edeceğiz ama oradaki kararlılık ve disiplin de devlet geleneği haline geldi. İmzaladığımız ekonomik protokollerdeki katı duruşlarını su konusunda sürdüreceklerse Kıbrıslı Türkler de gereken sorumluluğu yerine getireceklerdir. Yerine gelmezse dediğim gibi vananın başında Türkiye olacak o zaman vanayı kapatırlar.”