Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hamza Ersan Saner, Türkiye ile KKTC arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Anlaşması’nın ülkeye ciddi artılar getireceğine inandığını söyledi.

Saner, anlaşma ile “acil” tanımının net olarak belirlendiğini ifade ederek, yeni tanıma göre, başka bir ülkede kalp krizi, trafik kazası, beyin kanaması ve benzeri gibi acil durumlarda tedavi görmesi gereken kişilerin, doktor raporu olmak kaydıyla meydana gelen sağlık problemlerinin tedavisi için bulunduğu ülkenin sağlık sisteminden faydalanabileceğini kaydetti.

Saner, sigortalıların 18 yaşından büyük ve bakmakla yükümlü oldukları çocuklarına da “acil”’ tanımı içinde aynı hakların tanındığını söyledi.

Ersan Saner, bakanlığının 2017 yılında hayata geçirmeyi hedeflediği projelerle, insanları çalışma izni işlemleri için daireler arasında koşuşturmak yerine, günün şartlarına uygun olarak elektronik ortamda daha kaliteli ve hızlı hizmet vermeyi amaçladıklarını dile getirdi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hamza Ersan Saner, katıldığı televizyon programında, bakanlığının projeleri ve iç politik gelişmeler konusunda açıklamalar yaptı.

Bakanlık basın bürosunun açıklamasına göre, geçtiğimiz günlerde bir basın organında yayınlanan habere konu olan ve KKTC vatandaşı olmadığı için 18 yaşından büyük iki engelli çocuğuna bakmakta sıkıntı yaşayan Aydınköylü Hamza Ertutan’ın durumu hakkında da açıklama yapan Saner, 2005 yılından beri düzenli yatırımları olan çalışma izinli Hamza Ertutan’a, yasal çerçevede KKTC vatandaşı olmadığı, düzenli geliri olduğu ve engelli çocuklarının KKTC vatandaşlığı bulunmadığı gerekçesiyle sosyal yardım bağlanamadığını söyledi.

Sosyal Yardımlar Tüzüğü kapsamında, KKTC vatandaşı olmayan hiç kimseye sosyal yardım maaşı bağlanamadığını ve gelir sahibi birinin sosyal yardım alamayacağını yineleyen Saner,  yardım ihtiyacı olan Hamza Ertutan’a desteğin Sosyal Hizmetler Dairesi üzerinden değil,  iki çocuğunun vatandaş olup engelli statüsünü kazanmasıyla Çalışma Dairesi Engelliler Birimi üzerinden engelli yardımı şeklinde yapılabileceğini belirtti.

Bu tarz hassas olaylara kimsenin duyarsız kalamayacağını ifade eden Saner, durumu öğrenir öğrenmez Bakanlığın konuya müdahale ettiğini ve Sosyal Hizmetler Dairesi tarafından ilgili kişinin ailesine, gıda ve bez yardımı yapıldığını;  yapılmaya da devam edeceğini açıkladı.

Saner, Türkiye ile imzaladıkları Sosyal Güvenlik Anlaşması sayesinde Erturan’ın iki engelli çocuğunun tedavisinin sağlanacağını da bildirdi.

“5 BİN 777 ENGELLİ VAR, YÜZDE 99’UNA ULAŞIYORUZ”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın engellilere Sosyal Hizmetler Dairesi üzerinden değil,  Çalışma Dairesi’ne bağlı Engelliler Birimi aracılığıyla hizmet verdiğini anımsatan Saner,  KKTC’de 5777 engellinin bulunduğunu ve bakanlığın engelli vatandaşların yüzde 99’una ulaşmış durumda olduğunu kaydetti.

“2017 İCRAAT VE HİZMET YILI OLACAK”

Saner, 1987’den bugüne 6 sosyal güvenlik anlaşması imzalandığını kaydederek tüm eski bakanlara teşekkür etti. 6 anlaşmanın 2’sinin son 8 ayda imzalandığını belirterek “Çağın değişen koşullarına uygun olarak, şartların yenilenmesi konusunda hükümetin önünü açıyoruz. Net söylüyorum 2017 yılı bu ülkenin icraat ve hizmet yılı olacaktır" dedi.

TC ile KKTC arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Anlaşması’nın ülkeye ciddi artılar getireceğine inandığını söyleyen Saner, anlaşma ile acil tanımının net olarak belirlendiğini ifade ederek, yeni tanıma göre, başka bir ülkede kalp krizi, trafik kazası, beyin kanaması ve benzeri gibi acil durumlarda tedavi görmesi gereken kişilerin, doktor raporu olmak kaydıyla meydana gelen sağlık problemlerinin tedavisi için bulunduğu ülkenin sağlık sisteminden faydalanabileceği bilgisini verdi.

Saner, sigortalıların 18 yaşından büyük ve bakmakla yükümlü oldukları çocuklarına da “acil”’ tanımı içinde aynı hakların tanındığını söyledi.
Anlaşma kapsamında ne tür kazanımların elde edildiğini anlatan Saner, şöyle konuştu:

"Başka bir ülkedesiniz. Ameliyat olmak istiyorsunuz. Tedavi olmanız mümkün değil. Sosyal Sigortalar Dairesi’nden sigortalı olan herkes daireden form alarak Anavatan’da sağlık hizmetinden faydalanabiliyordu. Şimdi sağlık karnesini, kimlik kartı gibi bir karta dönüştürüyoruz. Türkiye’ye giderken herkes bunu taşıyacak. Sosyal Sigortalar’dan emekli olan çalışanlarımızın 18 yaşından büyük çocukları gerek Anavatan gerekse ülkemizde sağlık sisteminden yararlanamıyordu. Bu anlaşmanın Meclis’ten onaylanıp yürürlüğe girmesiyle reşit olan çocuklarımıza da bu hak verilecek."

Saner, anlaşma kapsamında Türkiye’de yükseköğrenim gören 18 yaşından büyük üniversite öğrencilerinin ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı gibi özel yasası olan çalışanların da Türkiye’deki sağlık hizmetlerinden faydalanabileceğini belirtti.

Kamu görevlilerinin imzalanan anlaşma ile Sosyal Sigortalar Yasası kapsamında ki vatandaşların yararlandığı her türlü haktan yararlanabileceğine işaret eden Saner,  kamu görevlilerinin 18 yaşından büyük ve bakmakla yükümlü oldukları çocuklarının da Türkiye’de tedavi görebileceğini söyledi.

Saner, hem sigorta, hem de ihtiyat sandığından emekli olan ve Türkiye’ye yerleşen emeklilerin, Türkiye’de en az 6 aydan beri ikamet ettiğini belgelemesi ve emekliliğini kanıtlayan belgeyi Maliye Bakanlığı’ndan aldığı belgeyi TC Elçiliği’nden onaylatması koşuluyla Anavatan’daki tüm sosyal güvenlik kurumlarından ve tüm sosyal güvenlik hizmetlerinden faydalanabileceğini ifade etti.

Bakan Saner, Genel Sağlık Sigortası ile ilgili çalışmaların da ilerleyen günlerde, Türkiye’den gelecek üst düzey bürokratların katılımı ile tamamlanacağını ve şeffaf bir şekilde halk ile paylaşacağını söyledi.

“İNSANLARI KOŞUŞTURMAK YERİNE, BİLGİSAYARLARI KONUŞTURACAĞIZ"

Bakanlığının 2017 yılında hayata geçirmeyi hedeflediği projeler hakkında bilgi de veren Saner, vatandaşları çalışma izni işlemleri için daireler arasında koşuşturtmak yerine, günün şartlarına uygun olarak elektronik ortamda daha kaliteli ve hızlı hizmet vermeyi amaçladıklarını söyledi.

"Son 8 ayda 2 anlaşma imzalanıyorsa ortada ciddi  bir çalışma var" diyen Saner, hiçbir hükümetin göreve gelir gelmez başarılı olamayacağına işaret etti ve Bakanlığının  ilk 6 ayda  mevzuatlarının ele alındığını, tüzük ve yasalarla ilgili çalışmalar yaptıklarını kaydetti.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve Yaşlılar Haftası’nın yer aldığı mart ayının bakanlığı için önemli bir ay olduğuna dikkat çeken Saner,  9-10 Mart tarihlerinde "1. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Çalıştayı " düzenleneceğini ve çalıştay sonuçlarına göre kadına yönelik şiddetle mücadele eylem planının hayata geçirileceğini ifade etti.

LAPTA HUZUREVİ İÇİN YARIŞMA

Eski Lapta Huzurevi’nin bulunduğu noktaya, yeniden huzurevi inşa etmek amacıyla Kıbrıs Türk Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği ile proje yarışması düzenlenmesi hususunda işbirliği yaptıklarını belirten Saner, "Yaşlılarımızın yaşam kalitesi arttıracak,  kendi mimarlarımızın tasarlayacağı çağdaş bir huzurevi projesi için 17 Mart’a kadar yarışma açmayı planlıyoruz" dedi.
İskele bölgesinde bakanlığına bağlı daireleriyle ilgili yaşanan bina sıkıntısının çözümü konusunda çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Saner, 7 hafta sonra İskele Sosyal Sigortalar ve Çalışma dairelerinin yeni binaya taşınacağını söyledi.

Saner, bakanlığına bağlı 4 dairenin tek çatıda toplanacağı, hizmet binasının da  projelendirilerek bakanlığın sahibi olduğu arsada inşa edilmesi için çalışmaların sürdüğünü  ifade etti.

Bakanlığına bağlı tüm dairelerin Lefke’de bir fiil hizmet verdiğini de anımsatan Saner, Lefke ilçe olduktan sonra haftada 2 gün çalışan İhtiyat Sandığı Dairesi’nin haftanın her günü hizmet vermeye başlayacağını açıkladı.

“GÜVENSİZLİK ÖNERGESİNE KARŞI TEK VÜCUT”

Saner, CTP’nin hükümet aleyhine verdiği güvensizlik önergesine karşı tek vücut olarak duracakları da belirterek, “Gidelim Meclis’e, görelim bakalım bu hükümete güvensizlik mi var, yoksa güven mi var? Biz azınlık hükümeti miyiz, yoksa bir bütün müyüz? Güvensizlik önergesine karşı tek vücut olarak duracağız. Onlar güvensizlik önergesi verecek biz de çıkıp bu hükümete güven var mı yok mu tüm halkın önünde bunu göstereceğiz" dedi.

TDP’nin erken seçim önergesi kararına saygı duyduğunu belirten Bakan Saner, “Her an azınlık hükümeti olarak saldıran bir muhalefet var. Sayın Başbakan ne yapsın?" şeklinde konuştu.