Özlem Çimendal

KKTC’nin tek Kriminalistik (Bilimsel polislik) Uzmanı eski polis memuru Bekir Barut, internet üzerinden sahte uzmanlık belgesi temin edenlerin Savcılık ve Yargıçları yanlış yönlendirdiklerini söyledi.  “Bu tür sahte belgeleri bir saat içinde almak suretiyle uzmanlık yapanlar artık  engellenmelidir” diyen Barut, sahte uzmanların savcılığa rapor sunduklarını fakat sorgulanmadıklarına dikkat çekti.

Kendisinin de sırf bunu belgelemek için internetteki sitelerden 1 saatte istediği belgeyi temin ettiğini dile getiren Barut, “İşin ilginci gayr-i yasal da değil bu belgeler seri numaraları da var. Türkiye’den belge inceleme uzmanıyım diyerek aslında yangın yeri inceleme uzmanı olan kişiler de oldu. Cesarete bakar mısınız? Ama şu anda Bu belgeleri Savcılığımız bilgi sahibi olmadıklarını belirterek dikkate almıyor” diye konuştu.

KKTC’deki yetkili makamların bu durumun gerçek olmadığını bile bilmediğine dikkat çeken Barut, Bizde mahkemeye çıkıp ben bu işin uzmanıyım dediğinde bir belge göstermesi yeterli oluyor bir kişinin, çok da sorgulanmıyor” şeklinde konuştu.

Emekli Polis ve Kriminalistik (Bilimsel Polislik) Uzmanı Bekir Barut, Yeni Bakış’a çarpıcı açıklamalarda bulundu.  KKTC’de işlenen suçlarda olay yerlerinden başlayarak, sonuçlanana kadar olan bir dizi hataların olduğunu dile getiren Batur, KKTC’de büyük çaplı olayların yaşanmadığına dikkat çeken Barut, öyle bir şey olması durumunda ise çözebilecek mekanizma olmadığını savundu.

“Tam donanımlı Olay Yeri İnceleme ekibimiz yok”

KKTC’de tam anlamıyla ve donanımlı Olay Yeri İnceleme Ekibi olmadığını söyleyen Barut, “Kıbrıs’ta tam donanımlı ekip ne poliste ne de dışarda var. Bizde bir olaya giden uzman her işi yapar, parmak izini de alır, fotoğrafı da çeker. Ama böyle olmamalıdır. Olay yerine gidildiğinde soruşturma memuru olmalı ve bu memurun gözetiminde inceleme yapılır. Fotoğraf çeken ayrıdır, parmak izini alan ayrıdır her şey kendi alanlarında uzmanlaşmış kişiler tarafından yapılır” dedi.

“Bir kişinin hatası suçluyu beraat, suçsuzu mahkum edebilir”

KKTC’de Olay Yeri kavramının önemsenmediğini ifade eden Barut, “Bazı ciddi olayların çözümlenememesi veya çözüldüğü zannedilip mahkemede beraat etmesi, suçsuz insanların da mahkum olması gibi olaylarla karşılaşılabilir. Olay yeri kadrosundaki tek bir kişinin hatası suçluyu beraat, suçsuzu mahkum edebilir” şeklinde konuştu.

“Bizim için en kötüsü suçsuz bir insanı mahkum etmektir”

Olay Yeri ekibi ve delil arasındaki önemli ilişkiye dikkat çeken ve Türkiye’deki Dursun Çiçek davasındaki ıslak imza olayında delillerin üretilmesi gibi bir durum ortaya çıkması örneğini veren Barut, “Şu anda Dursun Çiçek davasında delillerin üretilmesi gibi bir durum ortaya çıktı. Olmayan delilleri varmış gibi göstererek, meydana çıkardılar ve bu olmayan deliller üzerine kriminalciler yanlış kararlar vermek zorunda kaldı. Olay yerinde yapılan bir yanlışın devamı kriminal safhasında da sonuna kadar gider. Bizim için en kötüsü suçsuz bir insanı mahkûm etmektir” diye konuştu.

“Her gün yeni bir suç şekli ortaya çıkar”

Hiçbir Olay Yeri uzmanının ya da kriminalcinin tam anlamıyla uzman olup “tamam ben oldum” dememesi gerektiğini söyleyen Barut, “Her gün yenilenen bir teknoloji gibi suçlar da her gün yenilenir. Her gün yeni bir suç şekli ortaya çıkar. Siz aldığınız eğitimin üzerine ekleme yaparak kendinizi geliştirmezseniz vereceğiniz kararların da yanlış olma ihtimali o denli yüksek olur” ifadelerini kullandı.

“Kendimizi çok küçümsüyoruz”

Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanlığı’nın temel eğitimi ders kitapları notalarını yazanlardan da biri olan Barut, “Peki şimdi soruyorum biz uzman yetiştiremez miyiz? Çok küçümsüyoruz kendimizi” dedi. Barut, “Biz aslında birçok şeyi yapabiliriz, yeter ki imkan tanınsın” ifadelerini kullandı.

“Kriminal Daire Başkanlığı ya da Kriminal Şube Müdürlüğü dahi yok”

Bugün KKTC’de bu işin temelini oluşturan Polis Genel Müdürlüğü’nde Kriminal Daire Başkanlığı ya da Kriminal Şube Müdürlüğü dahi olmadığını vurgulayan Barut, “Kıbrıs’ta Lefkoşa-Mağusa-Girne-İskele ve Güzelyurt Polis Müdürlüklerindeki parmak izi ve olay yeri inceleme uzmanları bir ikiyi geçmez. Peki bu işin eğitimini alıp gelen bu arkadaşlar daha sonra herhangi bir eğitime gönderildi mi? Hayır. Sürekli yenilenmemiz lazım. Gelişen teknolojiyi takip etmemiz lazım. Aldım eğitimi uzman oldum tamam olmuyor” dedi.

“Yıllarca çıkmayan bir rapor tarafları mağdur eder”

KKTC Polis Teşkilatı’nın içerisinde Kriminal ya da Adli Bilimler konusu ile alakalı tam donanımlı bir sistem olmadığına da değinen Barut, bunun da birçok dezavantajı beraberinde getirdiğini savundu. Barut, “2-3 yılda çıkmayan bir rapor verilmeyen bir sonuç hem şikayetçi tarafı mağdur eder hem de zanlı pozisyonundaki kişiyi, yani yargılanıncaya kadar suçsuz olduğu kabul edilenleri de mağdur eder” dedi.

 “İlk önce düzgün laboratuvar sistemi kurulmalı”

Ülkede suçlarla etkin mücadele ve adaleti kısa zamanda doğru şekilde sağlamak için ilk yapılması gerekenin düzgün bir laboratuvar sistemi kurmak olduğunu ve ihtiyaç duyulması halinde dıştan hizmet satın alınması gerektiğini söyleyen Barut, “Bizim İngiltere’de, Amerika’da Almanya’da okuyan birçok gencimiz var ve bu ülkeye gelmiyorlar” dedi.

“Kriminoloji okuyan, düz polis oluyor”

Yurt dışında Kriminal alanında işin uzmanı olmak için okuyan birçok gencin ülkeye gelmediğine, geldiklerinde de işsiz kaldıklarına dikkat çeken Barut, “İş bulamayacaklarını bile bile KKTC’ye gelip iş beklemek istemiyorlar. Bir kızımız İngiltere’de Suç Bilimi okudu ancak gelin görün ki ancak normal düz bir polis memuru olarak işe başladı. Düşünün polisin bir olayı aydınlatabilmesi için kullanacağı bir bölümü okumuş yani Kriminoloji’yi ama düz bir polis oldu. Avrupa’da bu kişiler özel soruşturma bürolarına alınıyorlar. Suçluların suçları neden ve nasıl işlediğini çözüyorlar” ifadelerini kullandı.

“Bir suçun aydınlatılmasının arkasında gözle görülmeyen bir süreç var”

İşlenen suçların aydınlatılması ve çözülmesinde çıplak gözle görülmeyen ve sürekli işleyen bir süreç olduğunu söyleyen Barut, “Olay yeri, soruşturma, olay yeri inceleme uzmanı, laboratuvar bir zincir gibi devam eder. Bunların bütünü tamamlandıktan sonra resmin tamamını ancak o zaman görürsünüz” diye konuştu.

KKTC’de hala aydınlatılmayan ölümler ve olaylar olduğuna da dikkat çeken Barut, Polis Teşkilatı’nı eleştirir gibi düşünülmemesini ancak birçok eksikliğin de olduğu gerçeğinin göz ardı edilemeyeceğini söyledi. . 

“Birileri bu işten rant elde ediyor”

Adli Bilimciler Derneği’ni kurduklarının ve dönemin Yargıçları, Yüksek Mahkeme Başkanı ve siyasilerini ziyaret ettiklerinin altını çizen Barut, herkesin Kıbrıs’ta bir Adli Tıp kurulması gerektiğinde hemfikir olduğunu ancak kimsenin düğmeye basmadığını söyledi. Birilerinin bu işten nemalandığını ve kurulmasından yana olmadığını söyleyen Barut, “Birilerinin bu işten rant elde etmek istemesi, yani suçsuz bir kişinin suçlu olması ya da suçlu bir kişinin beraat etmesi birilerinin kazancına hizmet eder. İnsanların geleceği ya da içine düştüğü durum hiç kimse için önemli değil artık. Gemisini kurtaran kaptan” dedi.

“10 yılda çıkan adalet, adalet değildir”

Bir cinayet çözülmediği zaman arkasından başkalarının da gelebileceğini ya da bir sahtekarlık çözülmediğinde devamının gelebileceğinin kuvvetle muhtemel olduğunu çünkü çözülmeyen her olayın “zaten çözemiyorlar” algısı yarattığını söyleyen Barut şu ifadeleri kullandı: “Zaten çözemez ve yapamazlar diye bakıyorlar. 10 yılda çıkan adalet, adalet değildir. Adalete katkı sağlayacak mekanizmalar da bizde geç kalmıştır. Siz uzmanı alıyorsunuz daha sonra şu cihaza ihtiyacım var dediğinde de yaygarayı koparıyorsunuz, paramız yok alamayız diye. Şu anda poliste kriminal uzmanı olarak çalışacak kişiyi siz üniformayı giydirip devriyeye çıkarırsanız, o kişiyi kafadan bitirmişsiniz demektir. Bu insanlar beyinleriyle çalışan insanlar, böyle yaparsanız bu işten soğutursunuz ve bu işin de fişini çekmiş olursunuz” şeklinde konuştu.

“Bilirkişi kabul edilmeyiş, büyük sıkıntı yaratıyor”

Olay Yeri Uzmanları’nın bilirkişi olarak kabul edilmemesinin de önemli bir sorun olduğunu söyleyen Barut, “Eğitime yollamazlar, aldığı bir sertifikayla mahkemeye çıkar, yazdıkları rapor tartışılır, masada bilirkişi olarak kabul görmez. Bunlar büyük sıkıntı yaratıyor, yasadaki ufak bir değişikle bu halledilebilir. Diğer ülkelerde ise bilirkişi listeleri çıkar ve mahkeme bazı işleri kendileri havale eder” dedi.

“Uzman olmanın temeli dürüst olmaktır”

Olay Yeri Uzmanlığı konusunda güvenin çok önemli olduğunu, kendisinin de polisten ayrıldıktan sonra güvenilir olup olmadığı noktasındaki söylemlere de tepki gösteren Barut, “Ben polisten ayrıldım, karakterim değişmedi. Para bizi değiştiremez, uzman olmanın temeli dürüst olmaktır. Polis Genel Müdürlüğü’ne hala dışarıdan katkı sağlıyorum. Bu benim için bir gurur kaynağıdır, çıkmış birine güvenip iş verdi” şeklinde konuştu.

“İnternetten 1 saatte uzmanlık belgesi alan var”

Barut, internet üzerinden sahte uzmanlık belgesi temin edenlerin Savcılık ve Yargıçları yanlış yönlendirdiklerini söyledi.  “Bu tür sahte belgeleri bir saat içinde almak suretiyle uzmanlık yapanlar artık  engellenmelidir” diyen Barut, sahte uzmanların savcılığa rapor sunduklarını fakat sorgulanmadıklarına dikkat çekti.

Kendisinin de sırf bunu belgelemek için internetteki sitelerden 1 saatte istediği belgeyi temin ettiğini dile getiren Barut, “İşin ilginci gayr-i yasal da değil bu belgeler seri numaraları da var. Türkiye’den belge inceleme uzmanıyım diyerek aslında yangın yeri inceleme uzmanı olan kişiler de oldu. Cesarete bakar mısınız? Ama şu anda Bu belgeleri Savcılığımız bilgi sahibi olmadıklarını belirterek dikkate almıyor” diye konuştu.

“Geçek olup olmadığı bile bilinmiyor”

KKTC’deki yetkili makamların bu durumun gerçek olmadığını bile bilmediğine dikkat çeken Barut, Bizde mahkemeye çıkıp ben bu işin uzmanıyım dediğinde bir belge göstermesi yeterli oluyor bir kişinin, çok da sorgulanmıyor” şeklinde konuştu.

“Sahte para eğitimi kaldırıldı”

Sahte para eğitiminin de kaldırıldığını söyleyen Barut, “Biri çıkar da şimdi ben sahte para incelerim derse doğru değildir. Bizim dönemimizden sonra sahte para eğitimini kaldırdılar. Herkes her işi yapıyor. Ama böyle olmaz bu iş, herkesin uzmanlık alanı farklıdır. Evet eğitimler veriliyor ama bir dalda uzmanlaşmaktır doğru olan” ifadelerini kullandı.

“Polislerin görevleri çok sıkıntılı, zaman yetersiz, iş yükü çok, yetişemiyorlar”

Polis Teşkilatı’ndaki sıkıntıların da ciddi boyutta olduğunu ifade eden Barut, “Zaman yetersiz, görevler çok sıkıntılı, iş yükü çok, yetişemiyorlar. Üst makamlar ise her şey tamam diye bakar. Bunları eleştirdiğiniz zaman da rahatsızlık duyulur. Ancak eleştirmemiz gerekir ki eksiklerimizi görelim ve olumlu, yapıcı şekilde bir ilerleme kaydedebilelim” şeklinde konuştu.

“DNA Laboratuvarımız olmasına rağmen Türkiye’ye gönderip, para ödüyoruz”

Kıbrıs’ta şu anda kriminal laboratuvarın tam anlamıyla olmadığını, oda oda bazı bölümlerin olduğunu ve çalışmaların buralarda yapıldığını dile getiren Barut, “Kriminal Polis ya da Kriminal Şube Müdürlüğü yok. Adı var, kendisi yok. Bizim ülkemizde DNA Laboratuvarı var ancak biz Türkiye’ye gönderiyor ve üstüne de para ödüyoruz. Gelen raporda 2 yıl sonra gelir, tutuklu olan kişiye 2 yıl sonra suçsuzsun deseniz ne olacak. Cihaz var, eleman var ama bu hala yapılamıyor.” ifadelerini kullandı.

“5 yıl suç bilimi okuyorlar, işsizler ve ülkeden kaçıyorlar”

Düzenli bir sistem ve altyapı oluşturulmadığı için Olay Yeri Uzmanları’nın ya da Suç Bilimi okuyanların ülkede kalmak istemediğine ve terk ettiğine de değinen Barut, “Bu ülkede Entomolok var. Böcek bilimi okuyan kişiler var. Bir kişi bu ve Kıbrıs’ta çalışmıyor. Olay yerinde bir böcek buluyoruz, Türkiye’ye gönderiyoruz, neden? Bu çocuklar 5 yıl bu bölümleri okuyor ve şu anda işsiz” diye konuştu.

“1 Olay Yeri uzmanı var, olan 1 görüntü uzmanı da gümrük memuru oldu”

Şu anda KKTC’de Lefkoşa Polis Müdürlüğü’nde bir tane olay yeri inceleme uzmanı olduğunu diğer iki kişinin bu işin eğitimini almadığını ama canla başla çalıştıklarını ve yine tek bir tane olan görüntü inceleme uzmanının polisten ayrılıp gümrük memuru olduğuna da vurgu yapan Barut, “Görüntüleri inceleyip, raporları yazan bir uzmanımız yok. Bugün bütün suçlar neredeyse kameralardan bulunup yola çıkılıyor ve bizim inceleyecek bir uzmanımız yok” dedi.