Çiğdem Aydın

Diyalog TV’de yayınlanan Güne Merhaba programına katılan Mali Müşavir Göksel Saydam, önemli açıklamalarda bulundu. Diyalog Gazetesinin dünkü, çözüm halinde 40 bin asker ve 20 bin TC Vatandaşının gideceği, her 4 Yunan’a karşı 1 Türkün vatandaş olacağı yönündeki manşet haberini de değerlendiren Saydam, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı konuyla ilgili açıklama yapmaya davet etti. Saydam, “Nüfus politikası önemlidir ve birebir yönetim ve güç paylaşımını etkilediği gibi 4 Yunanlıya 1 Türk vatandaşı demenin ekonomideki karşılığı, kurulacak olan federal yapıda Türk devletine bütçenin 4’te 1’i senin demektir. Bu da kabul edilebilir bir durum değildir” dedi. Son günlerde dövizdeki kur artışı ve beraberinde gelen ekonomik krizle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Saydam, hükümetin istemesi durumunda piyasayı ve vatandaşı rahatlatacak önlemler alabileceğini örnekleri ile birlikte anlattı. 

Göksel Saydam programdaki sorulara şu cevapları verdi:

Soru: Diyalog Gazetesinde yer alan “Statümüz Azınlık” başlığıyla okurlara aktarılan haberde 4 Yunan’a karşılık 1 Türk vatandaşı  açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Cevap: Bu kesinlikle doğru bir tanımlamadır. Ekonominin baş aktörü nüfustur, nüfus olmazsa ciro olmaz ciro olmazsa da ekonomi olmaz. Örneğin siz mal üretiyorsunuz veya ithal ediyorsunuz eğer nüfus olmazsa bunu kime satacaksınız kim tüketecek? Asker buradan giderse, TC kökenliler buradan giderse tüketim düşecek,  dolayısıyla bizim zaten kırılgan ve zayıf olan özel sektörümüz tarım sektörümüz bu konuda cirosunu gerçekleştiremezse kapatacak ve gidip Güney’den alışveriş yapacak bu planın özeti budur.
 

Ben çok üzülüyorum bugüne kadar Kıbrıs Müzakerelerinde ekonomik durum ne olacak? Vergi düzenlemeleri nasıl olacak? Sorularına açıklayıcı bir durum olmadı. Bildiğim şudur ki iki kurucu devlet olacak ve her kurucu devlet kendi dolaysız vergilerini tahsil edecek. Şimdi bunlar da konuşulmuyor eğer vergi sistemi Federal Hükümete bağlanacaksa bizim halimiz daha da kötüye gidecektir. Çünkü oranın yetkilileri bize tahsis edecekleri (parça devlete) nüfus oranına göre mi yapılacak? Çünkü Federal Devlet bütçesi olacak. Bu devlet diyecek ki size yarın 4 Yunanlıya  1 Türk hesabına göre alın size bütçenin 4’te 1’ini. Alın kalkının yada kal-kı-na- ma- yın... Bunlar hala daha seslendirilmedi ve tedbir de alınmıyor. Bu konuda Sn.Akıncı açıklama yapmalıdır. Nedir olan biten? Biz çözüm halinde mülk konusu var. Fakat KKTC vatandaşlarının sosyo- ekonomik durumunun nereye gideceği konusunda açıklama yok. 

Ekonomi aktörlerinin en büyüğü nüfustur

Soru: Kıbrıs Konusundaki en önemli unsur size göre ekonomi mi? 

Cevap: Bence burada en önemli unsur ekonomidir ve bu nüfus konusudur. Ekonominin aktörlerinin en büyüğü nüfustur. En büyük marketi yapın içine istediğiniz kadar ucuz ve kaliteli ürün koyun eğer alıcı yoksa hepsini günün sonunda çöpe dökersiniz. Bizde bir İzleme Değerlendirme ve Strateji Belirleme Kurulu yoktur. Bugüne kadar çektiğimiz ekonomik sıkıntılar hep bundandır. Uyarıcı bir mekanizma yok. Nasıl ki Meteoroloji bizi uyarır Tsunami geliyor, sel geliyor, su baskını olacak, sıcaktır vs… Ekonomide de eğitimde de sağlıkta da bu böyle olmalıdır. Devleti hükümet edenleri halkı uyarıcı bir mekanizma İzleme Değerlendirme ve Strateji Belirleme Kurulu olmalıdır. Eskiden vardı en azından kısa, orta ve uzun vadede değerlendirmeler hedefler konulurdu şimdi kalktı. Bugün, 5 yıl sonra ve 10 yıl sonra tarımda, ekonomide, üretim sektörlerinde nereye gidiliyor TL ne kadar değer kaybedebilir ya da kazanabilir bir İzleme Değerlendirme ve Strateji Belirleme Kurulu bunları oturup çıkarmalı ve yol gösterici olmalıdır. Biz de hiçbir şey yapmayan bir Devlet Planlama Örgütü var. O da ancak da Hayat Pahalılığı belirler. 

Devlet pusulayı kaybetti

Soru: Başbakan Ömer Kalyoncu’nun ekonomik konularda KKTC hükümeti olarak bir şey yapamayız açıklamasının hükmü nedir? 

Cevap: Anayasa’nın 112. Maddesine  göre ekonomik konularda ivedilik varsa Bakanlar Kurulu kanun hükmünde  kararname çıkarabilir ve bu kararname resmi gazetede yayınlanır ve bu iş biter. Anayasanın bir başka maddesi de der ki 47. Maddesi ekonomik ve sosyal hayatın düzeni: Ekonomik ve sosyal hayat  adalete ve tam çalışma düzeyine insanlık düzeyinde yaşanabilecek şekilde ayarlanır. Ben devlette görevliyken her yıl ekonomik konsey yapılıyordu şimdi unutuldu. Her yıl 5 yıllık, yıllık ve 10 yıllık dönemlerle ilgili ekonomik programlar yapılırdı ve devletin pusulası olurdu Ticaret Odası, Sanayi Odası ve ilgili diğer paydaşlar da orada olurdu. Hizmet ve üretim sektörleri hep birlikte AKM’de toplanırdık. Şimdi devlet pusulayı çoktan kaybetti. Sadece kendi pusulasını kaybetmedi Türkiye’den gelen pusulayı da çekmeceye koydu kilitledi. Memuru ödemek en başarılı icraatmış gibi davranan bir Maliye vardır bu ülkede. Çaresizlik yoktur. Anayasada gerekli hükümler vardır Başbakan ve hiç kimse hiç de gariban, bir şey yapamaz oyununu oynamaz.” 
 

Devlet ithalatta kuru sabitlemesi gerekiyor

Soru: Bugün yaşanan bu ekonomik krizle ilgili önerileriniz nedir? 

“Evet vardır. Yazdık söyledik ama takan dinleyen yok. Bizim Başbakan bir fikre sahip değildir olmaya da bilir Ama pusulası da yok zaten. Şimdi ortadan bu krizi kaldıramayız ama tahribatı en aza indirebiliriz. 5 madde de özetlemeye çalışayım. İlk olarak Türkiye’de halk bu krizi hissetmedi çünkü Bankalardan bile insanlar TL borç verir. Ancak bir şirketseniz ve mal ithal edeceksen size o zaman dövizle kredi verirler. Ama adam ev alacaksa buzdolabı alacaksa döviz kredisi verilmez hükümet yasa yaptı bu konuda. Devlet ithalatta kuru sabitlemesi gerekiyor. Bu sadece ithalatta değil, icarlarda da aynı olmalı ve devlet kendi dövizle sattığı yada kiraladığı şeyleri de sabitlemelidir. İkinci olarak KDV’ler. İş adamları Maliye bakanını ziyaret etti ve tüketim mallarına ek vergi konulacakmış dedi Maliye Bakanımız. Lüks kullanımlara vergi konulabilir ama elzem ihtiyacı olanlara değil. KDV’ler dondurulmalı ve dirayetli bir vergi sistemini koymalı kayıt dışı ekonomi hala masada dururken biz vergilendirmeyi artıracağız demek hayatı pahalı hale getirmekten başka işe yaramaz. Diğer bir konu da yüzde 3 Banka Sigorta İşlemleri için Devlet vergi alır her ay için. Bundan vazgeçilmeli, en azından şimdilik.

Dolar Aralık’ta 3.50 TL olabilir

Soru: Gelecek 3-4 ay için dövizdeki öngörünüz nedir? 

“FED’in açıkaması yok, Türkiye’de seçim var, Ortadoğu karışık. Amerika, dünyadan dolar çekmek için bir strateji belirleyecektir. Çünkü yurt dışındaki doların ülkeye geri dönmesi akılcıdır. Burada mutlak suretle devlet tedbir almalıdır kriz masası oluşturulmalıdır. Kasım- Aralık sonunda döviz kurları benim kanaatime göre dolar 3.25 ile 3.50 arası olacak. Avro 3.75 civarında duracak, sterlin ise 5’e yakın bir kurda olacak psikolojik kura baktığımda ise dövizin seyri önümüzdeki 2-3 yıl içerisinde düşüş olmayacak. Bugüne kadar borçlanan döviz borçlanan kişiler eğer çok yüksek sterlin borcu bulunuyorsa gidip yapılandırma yaparak TL’ye çevirsinler stabil olmak için ama eğer miktar çok değilse, çünkü önümüzdeki 3-4 yıl karanlıktır.”