Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, 5. parti iddialarıyla ilgili "Sayın Bahçeli, MHP'de yaptığı bu tırpanlama ve yok etme çalışmalarından sonra, MHP içindeki hareketlenmeleri kastediyor galiba. MHP'nin içerisinden çıkabilecek olan bir parti yada MHP'nin seçimden sonra genel başkanlıkla ilgili atacağı adımları söylüyor sanırım" dedi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan "Neler Oluyor" programına konuk oldu. İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın sorularını cevaplayan Zeybekci, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

1 Kasım seçimleriyle ilgili beklentilerini dile getiren Zeybekci, "Ülkemiz inşallah tek başına iktidarlı ve istikrarlı bir hükümet dönemine kavuşacak. 2014 yılının 30 Mart'ından itibaren, 1 buçuk yıldan beri 4. seçimi yapıyoruz. Seçimler belirsizlik demektir. İnsanlar, piyasalar, seçimden dolayı her şeyi erteliyor. Yani, satın alınacak olan şeyler, yatırımlar, atılacak olan adımlar, ihtiyaçlar, talepler erteleniyor. Dolayısıyla artık o ertelemenin teknik olarak da imkansız olduğu bir döneme doğru gidiyoruz. Ya biz bu ihtiyaçların karşılandığı iklimi, atmosferi çok uygun bir hale getireceğiz; tek başına iktidar ve istikrarlı bir hükümetle yada Türkiye belirsiz bir ortama girecek; Allah korusun. Türkiye'deki manzara 7 Haziran seçimlerinden sonra çok daha pozitif bir manzara. Mutlaka AK Parti'yle ilgili tek başına iktidar konusunda çok pozitif bir şey ortaya çıkacak ama çok rahat bir şey de olmayacak. Artık çok küçük oy oranları önemli hale geldi; yarım puanla 15-20 milletvekili değişebiliyor" ifadelerini kullandı.

"Bizim tek bir çizgimiz var; tek vatan, tek devlet, tek millet ve tek bayrak" diyen Zeybekci, "Milletimizin verdiği mesaj şuydu: "Ey AK Parti; sensiz bir formülasyon düşünmüyorum. Senin devam etmeni istiyorum. Senin siyasi istikrarda, ekonomik politikalarında devam etmeni istiyorum ama yanına bir tane ortak al." Ama bu koalisyon ortağı meselesi olmadı. Olması da mümkün değildi. Maalesef şuandaki yapı buna uygun değil" değerlendirmesinde bulundu.

"TÜRKİYE'NİN KOALİSYONLARLA İLGİLİ ÇOK KÖTÜ BİR YARASI VAR"

Bakan Zeybekci, koalisyon dönemlerinde Türkiye'nin hep zarar gördüğünü belirtti. CHP'nin iktidar olma ümidinin bulunmadığını aktaran Zeybekci, "Türkiye'nin tek bir problemi var; iktidar ümidi olmaya muhalefet problemi. CHP'nin iktidar ümidi yok. Türkiye'nin koalisyonlarla ilgili maalesef çok kötü bir yarası var. 1970'ten 80'e kadar Türkiye koalisyonlarla yönetildi ve Türkiye hep kaybetti. 1991'den sonra 2002'ye kadar Türkiye koalisyonlarla geldi ve Türkiye hep kaybetti. Bu koalisyonlar zaten siyaseti de aşındırıyor. Koalisyon dönemlerine bakın; siyaset Türkiye'de en az güvenilen kurum, siyasetçi Türkiye'de en az güvenilen kurum, siyaset Türkiye'de olmaması gereken bir kurum. Hükmeden ve yönetmeye çalışan bir devlet yapısı; bu kesinlikle kabul edilebilir bir durum değildir. Milletin dahil olmadığı ve milletin merkez noktada olmadığı bir sistemi Türkiye'de tekrar koalisyonlarla gündeme getirebilirsiniz. Bu da Türkiye'nin artık istemediği bir şey; çünkü Türkiye'nin bununla ilgili kötü hatıraları var" diye konuştu.

"TÜRKİYE EN HIZLI BÜYÜYEN 7. ÜLKE KONUMUNDA"

İş dünyasının istikrarlı bir hükümet istediğini kaydeden Zeybekci, Türkiye'nin 1 buçuk yılda 4 seçim yapan bir ülke olarak bile ekonomisinin iyi durumda olduğunu belirterek, "İş dünyası şuanda istikrar istiyor. İş dünyası şuanda Türkiye'nin normla büyüme bandına oturmasını istiyor. Türkiye, her yıl yüzde 5 büyümek zorunda. Dünyadaki ortama baktığınız zaman şuanda Türkiye yüzde 3.1'lik ilk yarı büyümesiyle, en hızlı büyüyen 7. ülke konumunda. Bu halde bile dünyada en hızlı büyüyen 7. ülke. Bütçe açığına bakacak olursak; 1 buçuk yılda 4 tane seçim yapan bu ülke, bütçe açığında dünyada en iyi ilk 3'te. Cari açığımız, 2014 ve 2015'in ilk 8 ayında toplamda yüzde 42 iyileşmiştir" şeklinde konuştu.

BEŞİNCİ PARTİ İDDİALARI

Zeybekci, Devlet Bahçeli'nin ifade ettiği 5. parti iddialarına, "Türkiye'de parti kurmak son derece kolaydır. Dileyen herkes parti kurabilir. Sayın Bahçeli, MHP'de yaptığı bu tırpanlama ve yok etme çalışmalarından sonra, MHP içindeki hareketlenmeleri kastediyor galiba. MHP'nin içerisinden çıkabilecek olan bir parti yada MHP'nin seçimden sonra genel başkanlıkla ilgili atacağı adımları söylüyor sanırım. Bunu, mezarlıktan geçerken türkü söylemek olarak görüyorum. Bunlar MHP'nin kendi iç meselesi, biz bu iç meselelere karışmayız. AK Parti 7 Haziran'dan sonra 258 oyla Meclis Başkanı seçti; bunu AK Parti'nin birlik, bütünlüğü anlamında söylüyorum. AK Parti bir dava partisidir. AK Parti sadece Ağustos 2001'de kurulan bir parti değildir. AK Parti milli bu milletin ta göğsünden çıkıp gelmiş olan bir milli partidir, milli davası olan bir partidir" ifadeleriyle cevap verdi.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Bülent Arınç'ın ifadelerinin AK Parti'nin içinden çıkacak bir partiyi işaret etmediğini belirten Zeybekci, Gül ve Arınç'ın AK Parti'ye sadakatlerini defalarca dile getirdiğini kaydederek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği sözler yada Bülent Arınç'ın söylediği sözlerden böyle bir algının ortaya çıkarılması, yorumu çok zorlamak demektir. Yani öküz altında buzağı aramak demektir. Kendileri de zaten defalarca altını çizerek, "Tek partimiz var o da AK Parti" diye söylediler. Endişesi olanlar, mezarlığın yanından geçerken korkanlar türkü söylüyor. Bu türküyü de şu günlerde en çok söyleyen Devlet Bahçeli. Allah gönlüne göre versin" diye konuştu.

"ENDİŞELERİM DEVAM EDİYOR"

Türkiye'de yaşanan terör olaylarının amacının, ülkeyi kardeş kavgasına götürmek olduğunun altını çizen Zeybekci, şöyle devam etti:

"Maraş'ta 500 kişi "Alevi, Sünni" diye katledildi. Sivas'ta oteli yakanlarla, ertesi gün gidip de Başbağlar'da "Sivas'ın intikamı alındı" diye duvara yazarak, ak sakallı dedeleri, nineleri, 3 aylık bebekleri katledenler aynılarıdır. Suruç'taki bombayı atan da aynıdır, Diyarbakır'da o trafoya bomba koyan da aynıdır, Ankara'ya bomba koyanlar da aynıdır. Bunların tek bir amacı var; Türkiye'yi kardeş kavgasına götürmek. Bu bölücü terör örgütünün tek istediği bir şey var; bu ülkede kardeş kavgası çıksın. 7 Haziran seçimlerinde sırtını bölücü terör örgütüne dayadığını söyleyen bu parti 80 milletvekiliyle Meclis'e girmedi mi? Benim endişelerim devam ediyor. 5 Haziran'da Diyarbakır'da patlatılan bomba gibi, birilerine menfaat olsun diye Allah korusun, birilerinin hala bir şey yapabileceği gibi ciddi endişelerim var. Bunu elde etmek için her şeyi yapabilirler. Bu melun hastalığa karşı alabileceğimiz en önemli ilaç; birlik, beraberlik ve kardeşliğimizdir."

"MAKAM ARABAMI YERLİ OTOMOTİV OLARAK KULLANMAK İSTERİM"

"Yerli otomobil Türkiye'nin bir hayali. Yerli otomobille ilgili ben sayın bakanımızı sonuna kadar destekliyorum" diyen Zeybekci, "Yerli otomotivimiz olsaydı, bizim markamız olsaydı, bir bakan olarak makam arabası olarak yerli otomotiv kullanmak istiyorum. Bir İngiliz, Bir Fransız bakan kesinlikle Alman arabası kullanmaz. Ben makam arabamı yerli otomotiv olarak kullanmak isterim. Türkiye'de devletin bütün araçlarının yerli olması kadar normal bir şey olabilir mi? Yurtdışından gelen misafirlerimizi, biraz lüks modellerini üretip de onlarla karşılamak isteriz. Bu, ilk anda Türkiye için biraz zor görünebilir. Adetler, miktarlar, marjinal maliyetlerle ilgili olması gereken şeyler var ama devlet olarak biz bunu yeterince destekleriz, bunu da yaparız diye düşünüyorum" değerlendirmelerinde bulundu.

Türkiye ekonomisinin, yaşanan bütün olumsuz olaylara rağmen iyi işaretler verdiğini dile getiren Bakan Zeybekci, şunları ifade etti:

"2014 yılında dünyadaki yabancı sermaye akışı, doğrudan yatırım için Türkiye'ye gelip de "Ben Türkiye'de yatırım yapacağım" diyen yabancı sermayeden bahsediyorum; dünyada yüzde16'lara daralırken, Türkiye'de yüzde 4 arttı. 2015'te etrafımız komple ateş çemberi, içeride terör örgütleri Türkiye'yi karıştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar, bütün dünyada yüzde 20 civarında eksiye doğru giderken, Türkiye'de yüzde 35 buçuk arttı. 8. ayın sonu itibariyle 11 buçuk milyar Dolar geldi, yılsonu itibariyle geçen seneye kıyasla yüzde 40 artacak. Yurt dışındaki yatırımcılar Türkiye'yi çok daha net görüyor. Türkiye'nin 2016 yılıyla ilgili coşkulu bir büyüme ve kalkınmasını öngören, 2017'yi, 2018'i öngörenler var. Aksaray'da bir Alman markası kamyon üretiyor. 18 bin adet ürettiği kamyonu, önümüzdeki yıldan itibaren yaptığı yeni yatırımlarla 36 bin, 38 bine çıkarıyor. Bunu Türkiye'ye bakarak söylüyor."