Meclis Genel Kurulu, Polis Genel Müdürlüğü bütçesinin ardından 340 milyon 433 bin 100 TL olarak öngörülen İçişleri ve Çalışma Bakanlığı bütçesini ele aldı.

DİNÇYÜREK: “GÖREV VE SORUMLULUĞU ÇOK YÜKSEK”

Bütçe üzerine ilk sözü alan DP UG Milletvekili Hakan Dinçyürek, bakanlığın görev ve sorumluluğunun çok yüksek olduğunu belirtti.

Dinçyürek, İçişleri Bakanlığı ile Çalışma Bakanlığı’nın birleştirilmesinin bakanlığı çok yoğun bir duruma getirdiğine dikkati çekerek, halkın beklediği hizmetin hızlı bir şekilde gündeme alınıp uygulamaya geçmesinde sıkıntıların azalmasını temenni etti.

Su yönetimi konusuna değinen Dinçyürek, su konusunda bir kaos yaşandığını, bu kaosun sadece TC’den KKTC’ye su temin projesinden ibaret olmadığını, yer altı su kaynaklarında yetki karmaşası olduğunu söyledi.

Dinçyürek, sudaki çok başlılığın ortadan kaldırılarak yetkili makamın belirlenmesi, birden çok yetkilinin de olmaması gerektiğini belirtti.

Su kuyularının çok fazla açıldığını ifade ederek verilen su kuyusu izinlerinin amacına hizmet ettiğinin belirlenmesi ve verilen izinlerin takip edilmesi gerektiğini ifade eden Dinçyürek, su kuyuları konusunda bir takım örnekler verdi.

Katı atık konusuna değinirken, katı atığın kullanılması gerektiğini ifade eden Dinçyürek, katı atıkların ülkenin şartlarına göre kullanılmasının sağlanması için ivedilikle bir takım kararlar alınmasını istedi.

Dinçyürek, engelli istihdamına da değinerek, yasada yer almasına rağmen 8 yılda tek bir engelli istihdamı yapılmadığını söyledi.

ANGOLEMLİ: “ÖZEL SEKTÖRDE SENDİKALAŞMA, KAYIT DIŞINI BÜYÜK ORANDA ENGELLEYECEK”

TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, ülkesel fizik planın tamamlanması nedeniyle bürokratları kutlarken beyaz kimlik konusundaki çalışmaların devamını diledi.

Yerel yönetimlerde sorunların sürdüğünü söyleyen Angolemli, bunun da yerel yönetimlerle ilgili yasaların çıkması gerektiğini gösterdiğini belirtti.

Angolemli, belediyelerdeki eksikliklere değinerek Yenierenköy Belediyesi çalışanlarının 5,5 aydır maaş alamadığını kaydetti.

Angolemli, sendikaların yaşamın olmazsa olmazları olduğunu, özel sektörde de sendikalaşma olması gerektiğini vurguladı.

Özel sektöre sendikalaşmanın kayıt dışını büyük oranda engelleyeceğini belirten Angolemli, bu yapılırsa kaçak iş gücünün sıfıra ineceğini, vergi kaybının azalacağını kaydetti.

Merkezi Cezaevi’nin de artık yetersiz olduğunu ve bu konuda da ciddi adımlar atılmasının zamanı geldiğini ifade eden Angolemli, bakanlığın çalışmalarının yer aldığı kitabı beğendiğini dile getirdi.

Angolemli, muhacerette can yakıcı olaylar yaşandığını dile getirerek, koçan verilerek bazı vakıf mallarının dağıtıldıktan sonra insanların elinden bu mallar alınarak mağduriyet yaratıldığını anlattı.

Angolemli, işi sadece tarım olan insanların sosyal sigorta yatırımlarını yapamadıklarını belirterek, buna bir çare üretilmesi gerektiğini kaydetti.

Tohum ve gübreden belli bir oranda kesinti yapılarak ürün sigortalanırken çiftçinin sigortalanmadığını kaydeden Angolemli, yüzde 2 olan kesinti yüzde 2,5’a çıkarılarak ve fonlarla tarımla uğraşanların otomatik olarak sigortalanabileceğini belirtti.

SERDAROĞLU: “GİRNE’DE İNŞAATLAR DENİZ KIYISINA KADAR ULAŞTI”

UBP Milletvekili Ergün Serdaroğlu, geniş bir bakanlık olan İçişleri’ne Çalışma Bakanlığı’nın da eklendiğini, Bakan Asım Akansoy’un görevini başarıyla yerine getirebileceğine inandığını kaydetti.

Serdaroğlu,  Girne’de dere yataklarının en büyük sorun olduğunu, Kaymakamlığın bu konuda çalışma başlattığını, dere yataklarının tamamen temizlenmesi gerektiğini belirtti.

Serdaroğlu, Girne kıyılarında yapılan inşaatların denize kadar ulaştığını ifade ederek bu konuda önlem alınmasını önerdi.

Gaziveren bölgesinde kaçak çöplük oluşturulduğu yönde bilgiler olduğunu söyleyen Serdaroğlu, araştırılarak bunun önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.

CMC atıklarından kurtulmak gerektiğini söyleyen Serdaroğlu, bu sorunun sağlığı olumsuz yönde etkilediğine dikkat çekti.

Plajların denetlenmesine değinen Serdaroğlu, plajlarda sağlık ekibi bulundurulması gerektiğine dikkat çekti.

Ergün Serdaroğlu, Merkezi Cezaevi’nin bina sorununun da bir an önce halledilmesi dileğinde bulundu.

İşçi haklarının korunması için sendikaların olması gerektiğini belirten Serdaroğlu, sendikacılığı özendirmek gerektiğini söyledi.

Denetim olmasına rağmen yüzde 11 kaçak işçi bulunduğunu söyleyen Serdaroğlu, işverenin denetlenmesi gerektiği üzerinde durdu.

Engellileri hayata bağlamanın herkesin görevi olduğunu vurgulayan Serdaroğlu, engelli derneklerine bakanlığın yardım yapmasının şart olduğunu ifade etti.

ATAOĞLU: “BELEDİYELERİN BİRLEŞTİRİLMESİ ÇALIŞMASI NE DURUMDA?”

Daha sonra söz alan DP UG Milletvekili Fikri Ataoğlu, CTP-UBP hükümet programında yerel yönetimleri güçlendirmek adına belediyelerin birleştirilerek sayısının azaltılmasının yer aldığını belirterek, bunun çalışmasının ne durumda olduğunu sordu.

Ataoğlu, son günlerde 5 kişiye Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaşlık verildiği yönünde bilgi aldıklarını, bu kişilerin kim olduğunu ve hangi gerekçelerle Bakanlar Kurulu tarafından vatandaşlık verildiğini bilmek istediklerini söyledi.

Hükümlülerin topluma kazandırılması gerektiğine değinerek bu yönde projeler yapılmasının önemine değinen Ataoğlu, yeni Merkezi Cezaevi binasının bir an önce yapılması gerektiğini kaydetti.

Köy gelişim projesi çalışmalarında kültürün yaşatılmasının önemine dikkat çeken Ataoğlu, kültürel tatların yabancılara pazarlanmasının köylülere aynı zamanda ekonomik kazanç sağlayacağına dikkat çekti.

Tapu ve Kadastro’da otomasyona geçilmesinin önemini vurgulayan Ataoğlu, bunun bir an önce hayata geçirilmesini istedi.

Özel sektörde çalışma koşullarının iyileştirilmesine değinen Ataoğlu, şu anda düzgün giden özel sektörün sendikalaşmayla dağıtılacağını savundu.

Ataoğlu hükümet programında bazı yaşsal düzenlemeler için 9 ay süre tanındığı, bu sürenin 6 ayının dolduğunu kaydederek, çalışmaların ne durumda olduğunu sordu.

Hükümet programına atıfta bulunarak mesleki eğitimin önemine dikkat çeken Ataoğlu, en büyük sıkıntılardan birinin de mesleğe yönelik eleman bulunamaması olduğunu, iş insanlarının bu nedenle yurt dışından eleman getirtmek zorunda kaldığını söyledi.

Fikri Ataoğlu, kırsal kesim arsalarının hangi kriterlere göre verildiğini sorarak, sadece köyden kente göçü engellemek için verilen arsaların farklı amaçlarla da alındığını, ihtiyacı olamayanların da arsa aldığını iddia etti.

Kırsal kesim arsalarında Karpaz’daki gençlerin unutulduğunu belirten Ataoğlu, buradaki gençlere de kırsal kesim arsası dağıtılması gerektiğini söyledi.

Ataoğlu, maddi imkansızlıklar nedeniyle arsaların alındığı gibi durmasının üzücü olduğunu, konutların inşaatına başlanamadığını ifade etti.