Siber, “Bizi tanımazlar, bizi kimse dinlemez, bize hakkımızı vermiyorlar” demek yerine ısrarla anlatan ve iletişim kuran bir pozisyonda olmak gerektiğini ifade ederek, Kıbrıs Türk halkının ancak bu yolla kendini anlatabileceğini vurguladı.

Haklılığın oturup beklemekle elde edilemeyeceğini belirten Siber, Rum tarafının müzakere masasını terk etmesinin haksız bir durum olduğunu çünkü Kıbrıs sorununun masada çözümleneceğini ancak Kıbrıs Türk tarafının dış dünyaya yönelik daha etkin çalışmalar yürütmesi gerektiğini kaydetti.

Meclis Başkanı Sibel Siber, verime dayalı, motivasyon artırıcı sistem kurulması halinde toplumda şikayet edilen pek çok şeyin geride kalacağını söyledi. “Güven duygusu eksikliğinin” devletle birey arasındaki her ilişkide görüldüğünü belirten Siber  “İyi işleyen sistemler mutlu bir halk, mutlu insanlar yaratır” dedi.

MECLİS’TE 2014... “DIŞ İLİŞKİLERE VE LOBİCİLİĞE ÖNEM VERDİK”

Meclis Başkanı Siber, TAK muhabirinin sorularını yanıtlarken, Meclis’te 2014’te dış ilişkilere ve lobiciliğe büyük önem verdiklerini söyledi.

Toplum sorunlarını ve toplumu anlatmak için birçok çalışma yürüttüklerini anlatan Siber, bu çerçevede Dünya Parlamentolar Birliği ve Commonwealth’le görüşmeler yaptıklarını hatırlattı.

“TANINMASAK DA DEMOKRATİK KURUMLARIYLA VAR OLAN BİR HALKIZ”

Siber, dış temaslarda “tanınmasak da demokratik kurumlarıyla var olan bir halkız. Bu halkın seçilmiş temsilcilerinin sesine kulak verilmelidir” üzerinde durduklarını vurgulayarak, “Biz bunu zorlamalıyız ve daha aktif girişim yapmalıyız” dedi.

İngiltere Lordlar Kamarası’nda “Kıbrıs sorunu” ve “Kıbrıs’ta kadın” konulu iki konferans verdiğini; İslam İşbirliği Toplantısı’nda Kıbrıs Türk Devleti temsilcisi olarak katıldıklarını anlatan Meclis Başkanı Siber, bu toplantıda 30’dan fazla ülkenin meclis başkanıyla da görüştüğünü belirtti.

“HELLİM İKİ TOPLUMUN ORTAK ÜRÜNÜ, EKONOMİK KATKISI DA EŞİT YANSIMALI”

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, “hellim” konusundaki girişimleri hakkında bilgi verirken, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin konuyu Avrupa Komisyonu’na götürmesine ve Rum tarafının buna tepki koymasına değindi. Eide’ye Meclis’te temsil edilen partiler adına gönderdiği yazıyla Kıbrıs Türk halkının haksızlığa maruz kalmasını önlemesi talebinde bulunduğunu hatırlatan Siber, “Hellim iki toplumun ortak ürünüdür ve ekonomik katkısının da iki topluma da eşit yansıması gerekir” ifadelerini kullandı. Aynı şekilde ada etrafında bulunan hidrokarbondan tek taraflı yararlanmanın da çözüm sürecine olumsuz etki yaptığını vurgulayan Siber, “oturup beklemek ve olumsuz sonuçlara öfkelenmek yerine bu tür girişimleri önceden yapmak, eldeki olanaklarla iletişime geçmek” gerektiğini söyledi.

“BİZİ TANIMAZLAR DEMEK YERİNE ISRARLA İLETİŞİM KURMAK”

“Bizi tanımazlar, bizi kimse dinlemez, bize hakkımızı vermiyorlar” demek yerine ısrarla anlatan, iletişim kuran bir pozisyonda olmanın önemine işaret eden Siber, Kıbrıs Türk halkının ancak bu yolla kendini anlatabileceğini belirtti.

Siber, “Ne kadar haklı olursanız olunuz size hakkınızı anlatabildiğiniz ölçüde verirler. Haklı olup oturmak ve beklemek bize kaybettirir. Rum lider Anastasiadis’in masayı terk etmesi haksız bir durumdur, çünkü sorunlar masada çözülür ama bizim bu durumda daha aktif, dış dünyayla daha etkin çalışmalar yapmamız gerekiyor” diye konuştu.

“KIBRIS SORUNU VE KURUMSALLAŞAMAMA”

Kıbrıs sorununun yarım asırlık bir sorun olduğunu belirterek, çözümün sadece Kıbrıs Türk halkına bağlı olmadığını söyleyen Siber, “Ama kamusal alanda, kurumsallaşmada ve yaşam kalitesindeki birçok sorunun çözümü sadece bize bağlı” dedi.

Siber, iyi işlemeyen sistemde en iyi insan kaynaklarının bile verimsiz olacağına dikkat çekerek, “tembel” veya “çalışkan” toplum olmadığını, “iyi işleyen sistem” veya “sistemsizlik” olduğunu söyledi.

“VERİME DAYALI, MOTİVASYON ARTIRICI SİSTEM”

“Dolayısıyla biz sistemlerimizi verime dayalı, çalışma motivasyonunu artırıcı bir hale dönüştürürsek, bugün şikayet ettiğimiz birçok olay geride kalacaktır” diyen Meclis Başkanı Sibel Siber, “güven duygusu eksikliğinin” devletle birey arasındaki her ilişkide görüldüğünü anlattı.

“İYİ İŞLEYEN SİSTEMLER MUTLU BİR HALK, MUTLU İNSANLAR YARATIR”

Siber, Meclis’te AB normlarına uygun yeni yasalar yaparak, yasaları düzenleyerek ve ülkeye uyarlayarak sistemsizliğin önüne geçilebileceğini belirtti; “İyi işleyen sistemler mutlu bir halk, mutlu insanlar yaratır” dedi.

GIDA GÜVENLİĞİ, ÜRÜN GÜVENLİĞİ, İYİ İDARE YASASI

Gıda Güvenliği Yasası, Ürün Güvenliği Yasası, İyi İdare Yasası gibi yasaların insan hayatındaki önemini vurgulayan Meclis Başkanı Siber, Gıda Güvenliği Yasası ile ilk kez sivil toplumun da denetimin içine katıldığını; tüzükler çıkınca günlük yaşama daha etkili yansıyacağını; İyi İdare Yasası’nın da devletle birey arasında güveni, saygıyı kollayan bir yasa olduğunu belirtti

“KAMU REFORMU BİRKAÇ HAFTA İÇİNDE…”

Siber, yıllardır müşavirlik sisteminin çok eleştirildiğine dikkat çekerek bu soruna da çözüm getirecek kamu reformuyla ilgili tasarının birkaç hafta içinde Meclis gündemine girip geçeceğini ifade etti.

Müşavirliğin bu yasayla kalkacağını ayrıca kamuda birçok konuda reforma gidileceğini kaydeden Sibel Siber, toplumda siyasete ve siyasetçiye güven sorunu yaşandığını; bunun da yasal boşluklardan kaynaklanan pek çok nedeni bulunduğunu söyledi.

“TOPLUM VİCDANI YARGILAR”

Siber, “Bireylerin etik değerlerine ve vicdanına bırakamazsınız, bunları denetleyecek olan yasalardır. Öyle etik dışılıklar var ki, bunlar yasalarla korunamaz. Bunları da toplum vicdanı yargılar. Yasa dışı olanları yargı, etik dışı olanları toplum vicdanı yargılar. O yüzden biz, halka, bireye yansıyan olumsuzlukların önüne yasalarla büyük ölçüde geçebilmeliyiz” diye konuştu.

“SİYASİ TRANSFERLER ENGELLENECEK, KADIN KOTASI GELECEK”

Siyasi Partiler Yasası’nın da kısa sürede Meclis Genel Kurulu’ndan geçeceği ümidini dile getiren Siber, böylece çok şikayet edilen siyasi transferlerin engelleneceğini, kadınların siyasetteki yerini artıracak yüzde 30 kotanın da yasaya girdiğini anlattı.

Meclis İç Tüzüğü’nün de ilk kez bu dönemde değiştiğini hatırlatan Siber, halktan ret kararı çıksa da Anayasa değişikliği için referandum yapıldığını, Yüksek Mahkeme’nin şimdi Anayasa’daki yargıyla ilgili değişikliklerin Cumhurbaşkanlığı seçiminde referanduma sunulmasını istediğini kaydetti.

“BAZI YASAL DÜZENLEMELERE MAALESEF ANAYASA ENGEL OLUYOR”

Siber, “Bazı yasal düzenlemelere maalesef Anayasa maddeleri engel oluyor. Gelişen ve artan ihtiyaçlar doğrultusunda Anayasa maddelerinin düzenlenmesi gerekiyor. Siyasi parti başkanlarıyla görüşmeler yaparak tümünün bir araya gelip çalışmasına olanak sağlamıştım. Fakat daha sonra Meclis Başkanı olarak bunun kamuya anlatılması konusunda, Yüksek Mahkeme’ye müracaatta bulunularak Meclis Başkanı’nın propaganda yapamayacağı yönünde bir yazı verildi. Daha sonra da ‘Anayasa’daki değişiklikleri halka yeterince anlatamadık’ denildi” diye konuştu.

Yüksek Mahkeme’nin talebini siyasi partilere ilettiğini bildiren Siber, gerekli değerlendirmelerin yapılacağını söyledi.

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, 2015 yılıyla ilgili dileğini ise “Bir önceki yıldan daha güzel olmasını arzu ediyoruz. Beklentilerimizin gerçekleşmesini isteriz. Bu dilekler ailemiz, kendimiz, sevdiklerimiz, çocuklarımız, halkımız, geleceğimiz içindir” dedi.

2015’te Kıbrıs sorununun çözümlenmesinin, Kıbrıs Türk halkının kendi kimliğiyle, varlığıyla uluslararası toplumun parçası olmasının; izolasyon ve ambargolardan kurtulmanın en büyük dileği olduğunu ifade eden Siber, bunlar gerçekleşirse yaşam kalitesinin de artacağını kaydetti.

“DAHA GÜÇLÜ, DAHA ÖZGÜVENLİ, GELECEĞE UMUTLA BAKAN BİR YAPI”

Siber, “Ama Kıbrıs sorunuyla bağlantısı olmayan düzeltebileceğimiz sistemlerimizi düzeltmek için kararlı ve azimli olmalıyız. Özgüvenimizi yüksek tutmalıyız. Özgüven yüksekliği aidiyet bağlarını güçlü kılar. Aidiyeti zayıf ve güvensiz toplumlarda mutsuzluk, umutsuzluk olur ve göç fikri doğar. Özellikle beyin göçü... Eğitimli çocuklarımızın burayla ilgili güvensizliğinin onları göçe yönelttiğini biliyoruz. Arzumuz daha güçlü, daha özgüvenli, geleceğe umutla bakan, birlik ve beraberlik içinde bir yapıya kavuşmaktır. 2015’ten en büyük beklentim, halkımız adına budur. Sorunların çözüldüğü bir yıl olsun...” ifadelerini kullandı.