Cesurer yaptığı açıklamada, büyük şehirleri temsil eden beş belediye başkanının yerel yönetimlerin içerisinde bulunduğu ekonomik sıkıntılarla ilgili hükümetten taleplerini içeren açıklamalarını ve bu talepler içerisinde sokak ışıklarının bakım ve idamesinin yeniden belediyelere devrini de talep etmiş olmalarını hayret ve endişe içerisinde takip ettiklerini söyledi.

Belediyelerle Kıb-Tek arasında devam eden tahsilat sorununun bir parçası olarak; belediyelere, sokak aydınlatma amaçlı Kıb-Tek tarafından sağlanan enerji bedellerinin, belediyeler tarafından halktan toplanmasına rağmen Kıb-Tek’e ödenmediğini iddia eden Cesurer, belediyelerin diğer tesis ve binalarında kullandığı elektrik borçları bir yana sadece sokak ışıklarından kaynaklı Kıb-Tek’e olan borçlarının, 2012 Ocak ayında; 109 milyon TL’ye ulaştığını belirtti.

Diğer yandan, Belediyeler Yasası gereği şehir içi yollarla park ve bahçe gibi alanların ışıklandırılmasını teminden belediyeler sorumlu tutulmakla birlikte bu hizmetin Kıb-Tek eliyle verilmesi gerekirken, süreç içerisinde sokak aydınlatmada kullanılan armatürlerin bakım ve idamesi işini de yasalar hilafına belediyelerin üstlendiğini vurgulayan Cesurer, “Bu gelişme, Kıb-Tek’in şehir içi alçak gerilim dağıtım şebekesinin üzerinden geçtiği ahşap direklerde, Kıb-Tek elemanı olmayan kişilerin de çalışma yapmasını olanaklı hale getirmişti” dedi.

“Kıb-Tek’in kontrolü dışında gelişen bu uygulamayla bazı belediyeler olayı, sokak ışıklandırma hattı olmayan direkler üzerine bu amaçla yeni hat çekmeye, kaldırımlar üzerindeki seyyar satıcılara kaçak yollardan elektrik akımı sağlamaya kadar vardırmıştı” diyen Cesurer, uygulamalarda ise armatürler takılırken kablolarda standart dışı bağlantılar yapılmakta ve sonuçta; Kıb-Tek’in elindeki şebeke planlarıyla örtüşmeyen, planlarda gösterilmeyen bağlantılar içeren yeni şebekeler oluştuğunu belirtti.

Cesurer, Lefkoşa’da Yenicami bölgesinde 25 Şubat 2010 tarihinde yaşanan ve Kıb-Tek çalışanı birinin  elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirmesine neden olan olaya, bilirkişi raporlarına göre, Kıb-Tek şebeke planlarında olmayan ve sonradan takılan bir armatüre elektrik akımı verilebilmesi için yapılan hatalı bir ara bağlantının neden olduğunu ifade etti.

Tüm bu gelişmeleri dikkate alan Sendikanın, Kıb-Tek’in tahsilatını yapabilmesi ve Kıb-Tek çalışanı üyelerin, sağlık ve yaşam güvenliğini temin edebilmek için Kasım 2012’de gerçekleştirdiği borçlu tüketicilerin elektrik akımlarını kesme eyleminde, KKTC genelindeki tüm sokak aydınlatma armatürlerine sağlanan elektrik akımlarını da keserek sorunların çözümü için hükümetten gerekli yasal değişiklikleri yapmasını talep ettiğini anımsatan Cesurer, bu mücadele neticesinde 2012 yılı başında hayat bulan ve bugün devam eden uygulama ile sokak ışıkları kaynaklı tahsilat sorununun çözüldüğünü, Kıb-Tek’in, gideri karşılığı olarak aylık 2 – 2,5 milyon TL gelir sağlamaya başladığını, üyelerin sağlık ve yaşam güvenliğinin eskiye oranla daha iyi bir noktaya taşındığını ancak yurttaşların aldığı hizmet kalitesi artmadığı gibi daha kötü bir noktaya gerilediğini söyledi.

“SİYASİ İRADE NOKSANLIĞI”

Sorunun hâlâ çözümlenememiş olmasının temelinde, siyasi irade noksanlığı ve Kurum yönetimlerinin bu konuda gerekli tedbirleri almakta geç kalmış olmasının yattığını savunan Cesurer, “ Yukarıda izahını yaptığımız gibi mevcut uygulamaya zemin olan yasal değişiklik, sendikamızın baskısı sonucunda ve ancak, Yasa Gücünde Kararname ile düzenlenmiş bulunmaktadır” dedi.

Cesurer açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi;

“Söz konusu ilk Yasa Gücünde Kararname 90 günlük süresi dolmasına rağmen ilgili değişiklikler yasalarda yapılmamış ve Yasa Gücünde Kararname üç kez yenilenmiştir. Bu nedenle uygulamanın yasallığı tartışılır olmaya devam etmektedir. Diğer yandan Kıb-Tek, sokak aydınlatma amaçlı giderlerini karşılayacak gelire yeniden kavuşmuş olmakla birlikte hizmetin sağlıklı bir şekilde verilebilmesini temin için Kurum yönetimi gerekli tedbirleri almakta geç kalmaktadır. Sokak aydınlatmayla ilgili tahsilat yetkisi ile bakım ve idamenin Yasa Gücünde Kararnameyle olsa bile Kurum’a verildiği 2012 yılı başında 620 olan Kurum personel sayısı, sağlıklı hizmet verilebilmesi için yeni istihdamlarla artırılması gerekirken son yapılan istihdamlar öncesi bu sayı 580’nin altına düşmüştü. Altmış binin üzerinde sokak aydınlatma armatürü olan bir sitemde bakım ve idame için gerekli liftli araçlardan yoksun, ayaklara takılan demir aparatlarla direklere çıkılarak bakım ve idamenin sağlanamayacağı açık olmasına rağmen gerekli araçların alımı için sendikamızın da baskısı ile ancak içinde bulunduğumuz günlerde harekete geçilmiş bulunmaktadır”

Cesurer, sokak aydınlatmayla ilgili sorunun çözümü ve halkın daha iyi hizmet alması noktasında sendikalarının taraf olduğunu belirterek,  Belediyeler Yasası’ndaki gerekli yasal değişikliğin bir an önce gerçekleştirilmesi ve hizmet verme koşullarının sağlanması için baskı unsuru olmaya devam edeceklerini söyledi.

Cesurer, “Diğer yandan, Kıb-Tek’in verdiği elektrik akım bedellerinin tahsilatının sağlanması ve üyelerimizin sağlık ve yaşam güvenliği temin edilmiş koşullarda çalıştırılması konusunda da sendikamız taraftır ve bunu ortadan kaldırmaya yönelik her türlü girişim karşısında dün olduğu gibi bugün de meşru her yolla direnmeye kararlıdır” dedi.