Pelin Yükselay

Sosyal Riskleri Önleme Vakfı, dün sabah saatlerinde aldığı ani bir kararla, vakfa bağlı bulunan Kadın Sığınma Evi’ni kapattı. Alınan ani karar, sığınma evinde hayatlarını sürdüren kadın ve çocukları mağdur etti. Bir anda kendilerini sokakta bulan kadersiz kadın ve çocuklar, yaşadıklarına isyan etti. 

Mağdur olan kadın ve çocuklar, Vakıflar İdaresi’nin ve Umut Derneği’nin yardımıyla geçici bir süreliğine Lefkoşa’daki bir pansiyona yerleştirildi.

Yaşadıkları mağduriyeti Diyalog’a anlatan kadınlar, yeşeren umutlarının vakfın anlam veremedikleri tutumu nedeniyle solduğunu, sokakta yaşamaya mahkum edildiklerini söyledi. 

“Aniden kendimizi kapı önünde bulduk”

Eşinden gördüğü fiziksel ve psikolojik şiddet dolayısıyla 4 ay önce sığınma evinde kalmaya başlayan bir çocuk annesi F.M, kendilerine kalacak yer gösterilmeden sokağa terk edildiklerini söyledi.

“Çaresizdik hala da çaresiziz” diyen F.M, “4 ay önce yeşeren umutlarımızı, bugün kapıları yüzümüze kapatarak söndürdüler” dedi. 

F.M yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Eşimden fiziksel ve psikolojik şiddet görüyordum. 3 buçuk yaşında bir çocuğum var. Ne yapacağımı bilemedim ve kendimi çaresizlik içinde Kadın Sığınma Evi’ne attım. Ev içerisinde hiçbir sorunumuz yoktu. Daimi olarak kalan 4 kadındık. Ve de çocuklarımız. Son zamanlarda gece kulüplerinden çıkan konsomatris kadınlar gelmeye başladı. Pasaport işlemlerinin dolmasını beklemeleri için polis kendilerini Sığınma Evi’ne yönlendiriyormuş. Onların gelmesi ile huzurumuz bozuldu. Ev içerisinde iç çamaşırları ile dolaşmaya, içki içmeye, yoldan geçen insanların görecekleri yerlerde açık bir şekilde oturmaya başladılar. Biz bu durumu hemen Sosyal Riskleri Önleme Vakfı Başkanı Hatice Düzgün’e haber verdik. Hatice hanım bize ‘Polisi arayın gelsin kadınları alsın’ dedi. Biz de polise haber verdik. Daha sonra kadınlar bizlere iftira atmaya başladılar. Bizim paralarını çaldığımızı iddia ettiler. Hatice Düzgün de bize atılan bu iftiralara inanarak, bize ağıza alınmayacak laflar söyledi. Bize ‘Defolun Gidin’ bile dedi. Bu olayın hemen ertesi günü sabah bize ‘Kadın Sığınma evi kapanıyor, eşyalarınızı toplayın ve burayı terk edin’ dediler. Bir anda kendimizi sokakta bulduk. Kapıları yüzümüze kilitlediler. Sığınma evi önünde bavullarımız çocuklarımız ve sönen umutlarımızla kalakaldık. En azından bize önceden söylenseydi, Vakıf bize kalacak bir yer gösterseydi. Biz de insanız.”

“Biz şimdi nereye gideceğiz” 

Şiddet mağduru N.İ ise iki çocuğu ile birlikte bir buçuk aydır kadın sığınma evinde kalıyordu. 

O da evin kapanmasıyla birlikte kendini sokakta buldu.

Gözyaşları içinde muhabirimize konuşan N.İ, hayatın bir türlü yüzlerine gülmediğini belirterek, ‘tam başımızı sokacak bir çatı bulduk derken, yine sokakta kaldık’ ifadelerini kullandı.
Sabah kalktıkları zaman ‘Ev kapanıyor, toplanın’ haberi ile yüz yüze geldiklerini anlatan N.İ, “Eşimden dolayı yüzüm gülmedi, çocuklarımı da aldım buraya sığındım, şimdi de buradan atılıyorum” diyerek, yaşadıklarına isyan etti.

Devletin kadın sığınma evi bulunmamasının ülke açısından çok büyük bir eksiklik olduğunu belirten N.İ, ‘biz şimdi nereye gideceğiz’ diye sordu. 

Dinçoğlu: İnsanlar bir anda sokakta bırakılamaz

Umut Derneği Başkanı Özlem Dinçoğlu da alınan ani karar karşısında şaşkın!

Dinçoğlu, kadın ve çocukların bir anda sokakta kaldıklarını belirterek, ne olursa olsun böylesi bir kararın bir anda verilmemesi gerektiğini kaydetti.

Dinçoğlu, şunları söyledi: “Biz KKTC Umut Derneği olarak, ihtiyaçlılara yardımcı olmaya çalışan bir derneğiz. 2 yıldır bu misyonla hareket ediyoruz. Yaklaşık 2-3 ay önce şiddet mağduru ailelerimizden sığınma evine yerleştirdiğimiz kadınlarımız vardı. Aslında normal zamanlarda Sosyal Riskleri Önleme Vakfı ile koordineli bir şekilde çalışıyoruz. Sosyal Riskleri Önleme Vakfı bugün için vakfın sığınma evi çalışmalarını durduracağını açıklayıp ailelere sabah itibari ile evi boşaltmalarını söyledi. Tabii biz hemen istişarelerde bulunduk. Sosyal Hizmetler Dairesi’ne ulaştık. Daire, bunun vakfın aldığı bir karar olduğunu bizlere ileterek, bir şey yapamayacaklarını kaydetti. Tabii biz Vakfın bu kararına saygı duyuyoruz ama eğer bu misyonu yürütmek zorlaşmışsa hep beraber bir şeyler yapmamız gerektiği kanaatindeyim. Bu sonuçta ülkemizin büyük bir sıkıntısıdır. Şiddet mağduru, evlerinden atılan, evsiz kalan bir sürü kadın ve çocuğumuz var. Bu insanların bir yere sığınması gerekiyor. Bu hepimizin misyonu olmalı. Bunu ben KKTC Umut Derneği olarak herkese söylüyorum. Bütün kadın örgütlerimize, milletvekillerimize, bu işle ilgilenen kim varsa “gelin hep beraber çözüm bulalım” diyorum. Sosyal Riskleri Önleme Vakfı’nın ne tür bir sıkıntı içerisinde olduğunu bilmiyorum, eminim haklı sebepleri de vardır. Ama bu mağduriyetinde kabul edilebilir olmadığını belirtmek istiyorum. Kadınlar ve çocuklar sokakta kaldı. Bu büyük bir mağduriyettir. Vakıflar İdaresi bu mağduriyete kulak verdi kadınları-çocukları pansiyona yerleştirdi. Tüm maliyeti Vakıflar İdaresi karşılayacak. En azından hafta sonu bu insanlarımızın kafalarını sokacak bir yerleri olacak. Pazartesi de biz ilgili tüm derneklerle toplanarak, bundan sonrası için ne yapabileceğimizi konuşup, kadın ve çocuklarımıza kalacak yer imkanı sağlamaya çalışacağız.

Düzgün: Gerekli açıklama bugün yapılacak

Öte yandan muhabirimizin ulaştığı Sosyal Riskleri Önleme Vakfı Başkanı Hatice Düzgün, yaşanan durum karşısında üzgün olduğunu belirterek, konuyla ilgili gerekli açıklamanın bugün yapılacağını kaydetti.

Devletin Kadın Sığınma Evi hâlâ yok!

Sosyal devlet anlayışı gereği Kadın Sığınma Evi'nin yapılacağı müjdesi hatırlanacağı üzere 3 Eylül 2015 tarihinde dönemin Başbakanı Ömer Kalyoncu tarafından Bakanlar Kurulu sonrasında verilmişti. 

Bakanlar Kurulu’na götürülen önergenin ardından üzerine Sığınma Evi inşa edilecek arazinin tahsisi İçişleri ve Çalışma Bakanlığı’na yapıldı. Şiddet gören kadınların ve çocuklarının barınabileceği Sığınma Evi için Lefkoşa’da parsel ayrımı da gerçekleştirildi.

Dönemin hükümeti ‘Hedef 2016, 2016’da Kadın Sığınma Evi hizmete açılacaktır’ diyerek çalışmalara başlamıştı. 

Şu anda kadın sığınma evi binası inşaat halinde Lefkoşa’nın Marmara bölgesinde duruyor. 

Aylardır inşaatın üzerine tek bir çivi dahi çakılmadı.

2016 yılını ortaladığımız şu günlerde evin ne zaman hizmete gireceği büyük merak konusu!