Tuğçe Ülkü - Doğuş Özokutan Çiftçioğlu

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda Ulusal Birlik Partisi (UBP)- Demokrat Parti (DP) Koalisyon Hükümeti’nin programı görüşülmeye devam ediyor.

SOYER: “DÜĞMEYE BASILDI VE HÜKÜMET SONLANDIRILDI”

TDP Milletvekili Mehmet Çakıcı’dan sonra söz alan CTP Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, yeni hükümete başarılar diledi.

Geçmiş hükümet dönemini değerlendiren Soyer, solda ve sağda koalisyon denemesinin ciddi riskli bir olay olduğunu, ancak bu hükümetin bozulması için dış güçlerin çaba sarf ettiğini savundu.

Geçmiş hükümet döneminde su ve ekonomik protokol konusunda birçok sorun yaşandığını anımsatan Soyer, “Sonuçta düğmeye basıldı ve bu hükümet sonlandırıldı” dedi.

UBP’nin ekonomik program değişmeden imzalansın derken, DP’nin değişmesi gereken noktalar olduğuna dikkat çekmesini eleştiren Soyer, bu konuda topluma izahat verilmesi gerektiğini savundu.

Hükümet programı ile ekonomik program karşılaştırıldığında, hükümet programında yer almasına rağmen, yapısal sorunların çözümüne ilişkin hiçbir öngörü bulunmadığını ifade eden Soyer, buna kamu reformunu örnek gösterdi.

CTP’li hükümetler döneminde yerel gelirlerin cari giderleri karşılaması konusunda gelişme kaydedildiğini ifade eden Soyer, bu yılın başında protokolün imzalanmaması gerekçe gösterilerek savunma katkısının avans ödemesinin gerçekleşmediğini ve savunma ihtiyaçlarının maliye kaynaklarıyla ödenmesinin gündeme geldiğini belirtti.

“Maaş krizi”nin bundan kaynaklandığını söyleyen Soyer, sonuçta Merkez Bankası’ndan borçlanmaya kadar varıldığını ve iç borçlanmaya başvurulduğunu anlattı.

“MERKEZ BANKASI SİYASETİN OYUNCAĞI HALİNE GETİRİLDİ”

Merkez Bankası teşkilat yasasının Meclis’e sevk edilmesiyle de “KKTC Merkez Bankası’nın siyasetin oyuncağı haline getirildiğini” söyleyen Soyer, “maaş ödeme kabiliyetiyle oynayarak siyasal dizayn yapılmaya çalışıldığını" belirtti.

Hükümet programında iç borç ödemesine yönelik hiçbir ifadenin bulunmadığını söyleyen Soyer bunun nedenini sordu.

Öte yandan ekonomik protokolde iç borçla ilgili önemli ve gerekli düzenlemeler bulunduğunu dile getiren Soyer, hükümet programında kayıt dışı ekonomi konusunda da herhangi bir ifade bulunmadığını söyledi.

“Hükümet programında vergiyle ilgili kendi politik görüşlerinizi ortaya koyan ifadeler var” diyen Soyer, buna “vatandaşların vergiyle ilgili algısını değiştirmek” konulu maddeyi örnek verdi.

UBP-DP hükümetinin bir süre sonra ekonomik protokol görüşmelerine başlayacağını ve bu protokolde kayıt dışı ekonomi konusunda maddeler olduğunu anımsatan Soyer, hükümet programında inşaat sektörüne yönelik de yeterli öngörü bulunmadığını savundu.

Hükümet programında “Değişen dünya koşullarına uyum sağlamak” konusunda yer alan ifadelere de değinen Soyer, “değişim yaşanırken Kıbrıs Türkü’nün bedel ödettirilmemesini sağlamak” ifadesine değinerek, “Neyin bedeli ödenecek? Ne bedel isteniyor?” diye sordu.

Hükümet programındaki Kıbrıs sorunuyla ilgili ifadeler konusunda ise Soyer, programda en detaylı konulardan birinin bu bölüm olduğunu belirtti.

“İKİRCİKLİ BİR DURUM”

Soyer, UBP-DP’nin bir yandan “Kıbrıs sorunu çözülmeden diğer konular çözülemez” argümanına karşı çıkarken, diğer yandan hükümet programında bu konuya bu kadar fazla yer verilmesinin ikircikli bir durum olduğunu söyledi.

UBP-DP’nin, Rum tarafını “11 Şubat Ortak Belgesi”nin ruhuna uygun açıklamalar yapmamakla suçlarken, hükümet programında bu belgenin esasına dair hiçbir ifadeye yer vermediğini dile getiren Soyer, özellikle federal çözüm konusunun programda hiç yer almamasını eleştirdi.

SOYER-DENKTAŞ TARTIŞMASI

Bu sırada Serdar Denktaş ile Soyer arasında Kıbrıs sorununda yaşanan süreçle ilgili tartışma yaşandı.

Soyer’in “Ben ortak belgeyi kendime göre okurum diyemezsiniz” şeklinde konuşması üzerine Denktaş, “Rumlar nasıl kendine göre okursa biz de kendimize göre okuruz” yanıtını verdi.

Garantiler konusunu mülkiyet konusu gibi en son görüşülecek konulardan olduğunu dile getiren Soyer, hükümet programında bu konuda yer alan ifadeleri eleştirdi.

Soyer, Kıbrıs sorununun çözülmemesi halinde bile, uluslararası arenada yer almak için mülkiyet meselesi için Rum tarafıyla AİHM’in de kabul edeceği bir anlaşma yapmanın şart olduğunu kaydetti.

CTP Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, böyle bir konuda UBP-DP hükümetinin “saltanat yapma” hakkına sahip olmadığını ve AİHM’in kabul edeceği bir çözüme ulaşmak zorunda olduğunu dile getirdi.