Tunç Özden

“Biz öyle bir toplumuz ki, büyük taş kafamıza düşmeden onun altına sıva yapmayız”

“Biz şimdiden kendimizi sağlam kazığa bağlayamazsak bu meydana gelen kaotik ortam içerisinde pozisyonumuzun ne olacağını bilemem”

 “Gerek sivil, gerekse askeri istihbarat, en büyük eksikliğimizdir” 

CTP milletvekili Ferdi Sabit Soyer, Güneyde doğalgaz aramalarının sürmesine karşın Kıbrıs Türk tarafının bunun için hazırlık yapmadığını ifade etti. “Çözümü bu kadar savunan CTP neden iktidarda olmasına rağmen hala bir petrol yasası veya doğalgaz yasası çıkarmadı? Olası bir anlaşmada bu doğal kaynakların paylaşımını istemiyor muyuz?” diyen Soyer, bunun büyük bir eksiklik olduğunu söyledi. Bu konuda özeleştiri yapan Soyer, “biz öyle bir toplumuz ki, büyük taş kafamıza düşmeden onun altına sıva yapmayız. Sonra düşüp başımızı yarınca vay da düştü deriz kafamıza ve ondan sonra koştururuz. Şimdi bırakın petrol yasasını su geliyor daha su yasasını yapmadık, yapamadık. Aklımızı başımıza toplamak zorundayız” şeklinde konuştu.

CTP eski Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer, konuk olduğu bir televizyon programında çağrıcı açıklamalarda bulundu. Çek- senet mafyasının, şantaj ve tehditlerin tırmanışa geçtiğini vurgulayan Soyer, “Tahsilat ve haciz işinin yapılmamasından doğan boşlukları çeteler dolduruyor” şeklinde konuştu. Yasalardaki eksiklere dikkat çeken Soyer, KKTC’de ‘Organize suç örgütü’ tanımının bulunmadığını ve bunun büyük bir boşluk olduğunu söyledi. Soyer, sadece kuzeyde değil güneydeki suçların da artığını belirterek, iki tarafın polis örgütlerinin bu konuda işbirliği başlatmaları için liderlere çağrıda bulundu.  KKTC polisinin, Güvenlik Kuvvetleri ve devlet teşkilatı ile çok koordineli bir çalışma yapması gerektiğini vurgulayan Soyer  “Gerek sivil, gerekse askeri istihbarat, en büyük eksikliğimizdir. Bizim burada Türkiye’deki MİT ve Güneydeki KİT gibi istihbarat teşkilatımız yoktur. Bizde bu işleri Sivil İşler ve Polisin istihbaratı yürütür. Bu da tamamen müzevirlik ve o ne dedi, bu ne dedi üzerinde yoğunlaştırılmıştır” dedi.

“İstihbarat çalışmaları hızlandırılmalı”

 İstihbarat çalışmalarının hızlandırılması gerektiğinin altını çizen CTP milletvekili Ferdi Sabit Soyer, şunları söyledi; “Bir an önce bu tür istihbarat çalışmalarına hız verilmelidir ve organize suç  örgütlerinin Kuzey Kıbrıs’taki faaliyetlerine karşı tüm tedbirler alınmalıdır.  Yaşanan son silahlı saldırı olayı ilk değildir. Mağusa’da, Lefkoşa’da, Girne’de şantaj çeteleri, tahsilat çeteleri oluşmuştur. 

Zamanında biz bazı tavırlar aldığımız için bize düşman gittiler. Basın ve yakınları ile üzerimize kampanyalar güttüler. Ama o zamanlarda Güvenlik Kuvvetleri arka arkaya yaptığı operasyonlarla çok sayıda silah ele geçirmiş ve bazı kimseler sınır dışı edilmiştir. Polis bu konuda yeniden yapılandırılmalıdır.”

“Özel Güvenlik Yasası”

Polis, savcılık ilişkisinin yeniden ele alınması ve bu konularda çok kararlı bir tavır sergilenmesi gerektiğini ifade eden Soyer, Özel Güvenlik Yasası’nın önemine de dikkat çekti. Soyer şöyle dedi: 

“Mecliste bekleyen ve iyi hazırlanmayan ve üzerinde çok tartışılan Özel Güvenlik yasası da bütün bunlar dikkate alınarak şekillendirilmelidir.

Kimdir korumacı, kimdir  özel güvenlikçi bunların vazifesi ve eğitimleri nedir, her şey kayıt altına alınmalıdır.

Bir kısım örgütlenme ve kabadayıcılık hadiselerinin oluşması engellenmelidir. Bunun için bu özel 
güvenlik yasası da iyice tartışılarak sonuçlandırılmalıdır. Bütün bu tedbirleri çok kararlı bir şekilde almalıyız.”

“İki tarafın da sorunu”

Güney Kıbrıs’ta da bu tür suç örgütlerinin oluştuğuna dikkat çeken Soyer, şöyle konuştu: “Yakın geçmişte gangster örgütlerinin yol ortasında çatıştıklarını ve ölümlerin olduğunu biliyoruz. Organize suç örgütlerinin ara bölgede, birlikte hareket ettikleri görülmektedir. Dolayısıyla iki Cumhurbaşkanı bölgemizde gelişen olayları da dikkate alarak iki tarafın polis güçlerinin bu konuda işbirliği yapmalarını sağmalıdır. Çünkü organize suçlar her iki tarafı da olumsuz yönde etkileyen bir durumdur.”

“Silahlar kayıt altında…”

Soyer, “Güneyde seferi olanların evlerinde otomatik silahlar vardır. Olası bir çözümde bunlar nasıl yok edilecek?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Her iki tarafta silahlar kayıt altındadır. Görüşme sürecinde her 2 taraftaki silahlar, sadece ilgili taraflar tarafından değil, uluslararası kurumlar tarafından da bilinmektedir. Dolayısıyla oluşacak  bir çözümde silahsızlanma yerel ve uluslararası anlamda çok sıkı denetim altında olmalıdır.”

“Taş kafamıza düşmeden onun altına sıva yapmayız”

Soyer, “Bir çözüm olması halinde biz buna hazır mıyız?” sorusunu şu sözlerle yanıtladı: “Güneyde doğalgaz aramaları, petrol aramaları var. Çözümü bu kadar savunan CTP neden iktidarda olmasına rağmen hala bir petrol yasası veya doğalgaz yasası çıkarmadı? Olası bir anlaşmada bu doğal kaynakların paylaşımını istemiyor muyuz? Bu büyük eksikliktir, bunu yapmamız lazım ama biz öyle bir toplumuz ki, büyük taş kafamıza düşmeden onun altına sıva yapmayız. Sonra düşüp başımızı yarınca vay da düştü deriz kafamıza ve ondan sonra koştururuz. Şimdi bırakın petrol yasasını su geliyor daha su yasasını yapmadık, yapamadık. Dolayısıyla bütün bunları gecikmeli yapacağız maalesef hep böyle bir kültürümüz var ve bu ciddi bir sıkıntıdır ama şunu da görelim artık. Mısır’ın açıklarında dünyanın en büyük gaz rezervleri bulundu. Bu bölgenin ne kadar stratejik bir konuma girdiğini görebiliyor muyuz?

“Aklımızı başımıza toplamak zorundayız”

Kıbrıslı Rumlar da hayal kırıklığına uğruyor. Türkiye’nin doğusunda ve Güney Doğusunda meydana gelen kaos bu işe darbedir. Azeri petrollerinin, İran petrollerinin, Hazar gazının hatta Rusların getirdiği Türk akımı çerçevesindeki Rus gazının Türkiye üzerinden geçerek Avrupa’ya ulaşma gibi büyük projesini bu durum darbeliyor. Onun için biz aklımızı başımıza toplamak zorundayız. Barış ve istikrar ekonomide en önemli konudur… Mısır’ın zengin gazları, İsrail’in gazları Kıbrıs’ı ve etrafında bulunan bütün siyasi ilişkileri fevkalade etkileyecek süreçlerdir. Bu süreçler dünyadaki güç dengelerini sarsacak süreçlerdir. Onun için biz şimdiden kendimizi sağlam kazığa bağlayamazsak bu meydana gelen kaotik ortam içerisinde pozisyonumuzun ne olacağını bilemem.”