Teoman TURAN 

CTP-BG milletvekili Soyer, Kıbrıs sorununda mülkiyet üzerinde tartışmaların sürdüğüne işaret ederek, “Hani siyasi eşitlik, egemenlik, güç ve yönetim paylaşımı. Hani milli değerler. Bunlar yok” dedi. Rum tarafının, Kıbrıs Türk tarafının toprakta istediğine biraz daha yaklaştığı takdirde, azınlık olma tehlikesi ile karşı karşıya kalınacağına dikkati çeken Soyer, şu soruyu sordu; 

Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Gazimağusa milletvekili Ferdi Sabit Soyer, mülkiyetle ilgili tartışmaları değerlendirdi. Soyer, “Kıbrıs sorununda mülkiyet üzerinde tartışma gidiyor. Hani siyasi eşitlik, egemenlik, güç ve yönetim paylaşımı. Hani milli değerler. Bunlar yok” dedi. 

CTP-BG Gazimağusa Milletvekili Ferdi Sabit Soyer Ada TV’de yayınlanan Öğlen Ajansı’na konuk olarak, Nihan Yücel’in sorularını yanıtladı. Ulusal Birlik Partisi’nden müzakerelere kadar birçok konunun konuşulduğu programda Soyer, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda da bulundu. Son günlerde tartışma konusu olan mülkiyetle ilgili değerlendirmelerde bulunan Soyer, “Kıbrıs sorununda mülkiyet üzerinde tartışmadır gidiyor. Hani siyasi eşitlik, egemenlik, güç ve yönetim paylaşımı. Hani milli değerler. Bunlar yok” dedi. 

Halkın mülkiyete ehemmiyet verdiğine işaret eden Ferdi Sabit Soyer, “Rum tarafı senin mülkiyette ve toprakta istediğine biraz daha yaklaşırsa, sen azınlık olmayı kabul eder misin? “sorusunu sordu. 
Ferdi Sabit Soyer şöyle dedi: 

“AZINLIK OLMAYI KABUL EDER MİSİN?“ 

“Bir bakıyorum şimdi, Kıbrıs sorununda mülkiyet üzerinden bir tartışmadır gidiyor. Hani siyasi eşitlik, hani egemenlik, hani güç ve yönetim paylaşımı. Hani o ağızlardan düşürülmeyen devlet ve egemenlik lakırdıları. Hani milli değerler. Bunlar yok. Aksine bu çevreler ne demektedir şimdi; Halk bunlara ehemmiyet vermez. Halk mülkiyete ehemmiyet verir. Ben soruyorum. Rum tarafı senin mülkiyette ve toprakta istediğine biraz daha yaklaşırsa, sen azınlık olmayı kabul eder misin ? Siyasi eşitlikten vazgeçer misin ? Federe devletin kurucu devletin olmasından vazgeçer misin ? Bu nasıl bir devlet sevgisidir . Bu nasıl milliyetçi lakırdıdır. Bu nasıl bir ulus sevgisidir. Anlayamadım. Bu mülkiyeti de bugün yaşadığımız toprakları değerli kılan, Annan Planı’nın referanduma sunulmasından sonra bunlar gerçekleşti. Ve üstelik Taşınmaz Mal Komisyonu’nu (TMK) kurduk. Bunu kurduğumuz için vatan haini dediler.” 

UBP KURULTAY SÜRECİNDE İNSANLARIN DUYGULARIYLA OYNANIYOR 

Ulusal Birlik Partisi’nin Kurultay süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Ferdi Sabit Soyer, UBP başkan adaylarının söylemlerini de yorumladı. CTP-BG milletvekili Soyer bu konuda şöyle dedi: 

“UBP başkan adayı beyanat veriyor okuyorum diyor ki; ‘KKTC’yi temel almayan plana ben hayır derim.’ Kendine göre radikal milliyetçi ve bugün süren görüşme sürecine de destek olunduğu için kendince bir sonuç elde edecek. Bunu söyleyen başkan adayı bir şeyi göz ardı ediyor. 11 Şubat 2014’de dönemin cumhurbaşkanı Sayın Eroğlu bir ortak belge imzaladı. O ortak belgenin birinci cümlesinde, ‘bugünkü durum kabul edilemez ve sürdürülmesinin her iki topluma da bir faydası yoktur’ deniyordu. Bugünkü durum Güney’de bizim tanımadığımız Kıbrıs Cumhuriyeti, Kuzey’de de Rumların tanımadığı KKTC. Sen ilk cümlede bunu yazmışsın ve sen bugüne kadar buna destek vermişsin. Sen buna itiraz etmemişsin, destek vermişsin. Senin baş tacı yaptığın, son seçimlerde aktif bir şekilde desteklediğin Eroğlu bunun altına imza atmış, parti olarak da destek verilmiş. Sen kurultay nedeniyle sen bir beyanat veriyorsun. Bugünün gerçeğine cevap vermeyen İnsanların duygularıyla oynayarak sonuç elde etmeye çalışılan bir hareket.” 

“HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI” 

Ferdi Sabit Soyer sözlerinin devamında birlik ve beraberlik içinde hareket edilmesinin gerekliliği üzerinde durdu ve toplumun yararına olacak projelerde herkesin elini taşın altına koyması gerekliliğinden bahsetti. Günümüzde yaşanan döviz krizinin geleceğini aylar öncesinden söylediklerini kaydeden Soyer, sözlerini şöyle sürdürdü: 


“DÖVİZ KRİZİNİN GELECEĞİ AYLAR ÖNCESİNDEN BİLİNİYORDU” 

“Bugün yaşadığımız döviz krizinin geleceğini aylar öncesinden biliyorduk. Söylüyorduk. Ama inanan yoktu. Bu yapıda bizim hareket kabiliyetimizin sınırlı olduğu açıktır. Peki ama bu demek midir kendimizi ülkemizi ekonomimizi hareket kabiliyetimiz sınırlıdır diye bunun altında ezilmeye bırakacağız. Başka arayışlar içerisine girmeyecek miyiz? Peki bu aşamada en büyük ihtiyaç ne olmalıdır ? Çeşitli toplum kesimlerinin, çeşitli katmanların bir ortak aklı üretmedi lazım.” 

“ŞU ANDA BİR SEÇİME GİDİLMESİ FAYDA SAĞLAMAZ” 

UBP’de olası bir başkan değişikliğinde koalisyon hükümetinin tehlikeye girip girmeyeceğinin sorulması üzerine Soyer Türkiye’de de seçimlerden kısa bir süre seçime gidiliyor olduğu örneğini verdi ve bunun Türkiye’ye bir faydası olmadığını söyledi. Soyer, şu anda ülkemizde de bir seçime gidilmesinin fayda sağlamayacağını kaydetti. 

“OTOMATİK SAYAÇ ELEKTRİK KAYIP VE KAÇAĞINI SIFIRLIYOR” 

Soyer Kıb-Tek konusundaki soruları da yanıtladı ve şunları kaydetti: 
“İstihdamlarla ilgili yapılan her eleştiriye ben büyük ölçüde kapalı değilim. Bunlar eleştirildikçe daha doğruya doğru giden sonuçlara varacağız. Mesela CTP-DP döneminde meclisten bir yasa geçti. Devlete geçici memur istihdamı mümkün değil. CTP bu son hükümet döneminde bir başka karar aldı kamu kuruluşlarına da işçi alımı dahil kura usulü ile yapacak diye karar aldı. Geçmiş dönem hükümette de biz amme hizmeti komisyonunu düzenleyerek kamuya tüm istihdamlarda sınav usulü yarattık ve yerine oturdu. 2004’ten sonra o cesareti gösterip 2 kuruş kw saate koyup santralleri alacağız demeseydik ve Türkiye’nin de bunları görüp destek olmasaydı, yüksek gerilim hatlarını bütün ana trafo merkezlerini yenilemeseydik bugün en az 6-7 saat elektrik kesintileriyle yaşar olacaktık. Şimdi yapılan nedir? Otomatik sayaca geçildi. Otomatik sayaç elektrik kayıp ve kaçağını sıfırlıyor.