Raif Doğru

Kuzey Kıbrıs’ta silahlı hesaplaşmaların artmasını yorumlayan eski Başbakanlardan, CTP Milletvekili Ferdi Sabit Soyer “Gerek sivil, gerekse askeri istihbarat, en büyük eksikliğimizdir” dedi.

Diyalog’a yaptığı açıklamada, çek ve senet mafyasının, şantaj ve tehditlerin tırmanışa geçtiğini vurgulayan Soyer “Türkiye’deki MİT, güneydeki KİT gibi istihbarat örgütümüz olmalıdır”dedi.

Yasalardaki eksiklere de dikkat çeken Soyer, KKTC’de ‘Organize suç örgütü’ tanımının bulunmadığını ve bunun büyük bir boşluk olduğunu söyledi. Soyer, sadece kuzeyde değil güneydeki suçların da artığını belirterek, iki tarafın polis örgütlerinin bu konuda işbirliği başlatmaları için liderlere çağrıda bulundu.

KKTC polisinin, Güvenlik Kuvvetleri ve devlet teşkilatı ile çok koordineli bir çalışma yapması gerektiğini vurgulayan Soyer  “Gerek sivil, gerekse askeri istihbarat, en büyük eksikliğimizdir. Bizim burada Türkiye’deki MİT ve Güneydeki KİT gibi istihbarat teşkilatımız yoktur. Bizde bu işleri Sivil İşler ve Polisin istihbaratı yürütür. Bu da tamamen müzevirlik ve o ne dedi, bu ne dedi üzerinde yoğunlaştırılmıştır” dedi.

İstihbarat çalışmaları hızlandırılmalı

İstihbarat çalışmalarının hızlandırılması gerektiğinin altını çizen CTP milletvekili Ferdi Sabit Soyer, şunları kaydetti:

“Bir an önce bu tür istihbarat çalışmalarına hız verilmelidir. Ve organize suç örgütlerinin Kuzey Kıbrıs’taki faaliyetlerine karşı tüm tedbirler alınmalıdır. Yaşanan son silahlı saldırı olayı ilk değildir. Mağusa’da, Lefkoşa’da, Girne’de şantaj çeteleri, tahsilat çeteleri oluşmuştur. Zamanında biz bazı tavırlar aldığımız için bize çok düşman gittiler. Basın ve yakınları ile üzerimize kampanyalar güttüler. Ama o zamanlarda Güvenlik Kuvvetleri arka arkaya yaptığı operasyonlarla çok sayıda silah ele geçirmiş ve bazı kimseler sınır dışı edilmiştir. Polis bu konuda yeniden yapılandırılmalıdır.” 

Özel Güvenlik Yasası

Polis, savcılık ilişkisinin yeniden ele alınması ve bu konularda çok kararlı bir tavır sergilenmesi gerektiğini ifade eden Soyer, Özel Güvenlik Yasası’nın önemine de dikkat çekti.

Soyer şöyle dedi:

“Mecliste bekleyen ve iyi hazırlanmayan ve üzerinde çok tartışılan Özel Güvenlik yasası da bütün bunlar dikkate alınarak şekillendirilmelidir

Kimdir korumacı, kimdir  özel güvenlikçi bunların vazifesi ve eğitimleri nedir, herşey kayıt altına alınmalıdır.

Bir kısım örgütlenme ve kabadayıcılık hadiselerinin oluşması engellenmelidir.Bunun için bu özel güvenlik yasası da iyice tartışılarak sonuçlandırılmalıdır. Bütün bu tedbirleri çok kararlı bir şekilde almalıyız.”

İki tarafın da sorunu

Güney Kıbrıs’ta da bu tür suç örgütlerinin oluştuğuna dikkat çeken Soyer, şöyle dedi:

“Yakın geçmişte ganster örgütlerinin yol ortasında çatıştıklarını ve ölümlerin olduğunu biliyoruz. Organize suç örgütlerinin ara bölgede, birlikte hareket ettikleri görülmektedir. Dolayısıyla iki Cumhurbaşkanı bölgemizde gelişen olayları da dikkate alarak iki tarafın polis güçlerinin bu konuda işbirliği yapmalarını sağmalıdır. Çünkü organize suçlar her ikiş tarafı da olumsuz yönde etkileyen bir durumdur.”

Soyer “güneyde seferi olanların evlerinde otomatik silahlar vardır. Olası bir çözümde bunlar nasıl yok edilecektir” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Her 2 tarafta silahlar kayıt altındadır.. Görüşme sürecinde her 2 taraftaki silahlar, sadece ilgili taraflar tarafından değil, uluslararası kurumlar tarafından da bilinmektedir.Dolayısıyla oluşacak  bir çözümde silahsızlanma yerel ve uluslşararası anlamda çok sıkı denetim altında olmalıdır.”