Çiğdem Aydın

Eski Başbakanlardan, CTP Gazimağusa Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, dün Diyalog TV’de yaptığı açıklamalarla büyük ilgi uyandırdı. Soyer, program akışı içinde kendisine yöneltilen sorulardan bir tanesine sert tepki gösterdi.

“Ferdi abi halkın yüzde 80’i gibi sen de Mağusa'da Rum evinde oturuyorsun. İki ay sonra çözüm olduğunda ve Rum senin eve dayandığında ne yapacaksın?” sorusuna “Bu tür lakırdılara ihtiyacımız yok” sözleriyle tepki veren Soyer şöyle dedi:

“Sınır kapıları açılırsa eğer, bir tek Rum bu tarafa geçerse vururum kendisini diyen kahramanlar vardı. Annan Planı döneminde bir tek Rum bu tarafa geçemez diyenler vardı. Peki ne oldu? Şimdi aynı hikaye başka türlü karşımıza çıkıyor Rum gelecek bana diyecek ki evimden çık ben de çıkacağım, öyle mi? Bu mu hadise?

Bu yalanı mı söylüyorsunuz insanlara? Komisyon kurulacak ve vatandaşlar birbirleriyle yüz yüze gelmeyecek Ali ve Yanni birbirleriyle konuşmayacak. Önemli olan süreç içerisinde kararlaştırılacak kriterlerdir. Onu daha görüşmeye başlamadılar. Artık bu toplumun akıl melaikelerinin insanlar üzerinde oynamaktan ve herkesi ahmak yerine koymaktan bazı insanlar uzak dursun. Hele bazıları ülkede bir barış olsun ister ağzı öyle söyler ama içi öyle söylemez. Bu ülkede gizli papaz, gizli imamlık olmayacağı gibi gizli barışçılık da olmaz.” 

Çözüme ne kadar hazırız?

Soyer, Diyalog TV’deki açıklamasında çözüm hzırlıklarına da değinerek şöyle dedi:

“Bir çözüm olması halinde biz buna hazır mıyız? Güneyde doğal gaz aramaları, petrol aramaları var. Çözümü bu kadar savunan CTP neden iktidarda olmasına rağmen hala bir petrol veya doğal gaz yasası çıkarmadı? Olası bir anlaşmada bu doğal kaynakların paylaşımını istemiyormuyuz ? 

Bu büyük eksikliktir bunu yapmamız lazım ama biz öyle bir toplumuz ki büyük taş kafamıza düşmeden onun altına bir sıva yapmayız. Sonra düşüp başımızı yarınca vay da düştü deriz kafamıza, ve ondan sonra koştururuz. 

Şimdi bırakın siz petrol yasasını su geliyor daha su yasasını yapmadık, yapamadık. Dolayısıyla bütün bunları gecikmeli yapacağız başka çaresi yok maalesef hep böyle bir kültürümüz var ve bu ciddi bir sıkıntıdır ama şunu da görelim artık. 

Mısır’ın açıklarında dünyanın en büyük gaz rezervleri bulundu. Bu bölgenin ne kadar stratejik bir ehemmiyete girdiğini şimdi görebiliyor muyuz daha net? 

Kıbrıslı Rumlar da şimdi hayal kırıklığına uğruyor, bu işteki rol ve fonksiyonu çok önemlidir. Türkiye’nin Doğu’sunda ve Güney Doğu’sunda meydana gelen kaos bu işe darbedir. Azeri Petrollerinin, İran Petrollerinin, Hazar Gazının hatta Rusların getirdiği Türk akımı çerçevesindeki Rus gazının Türkiye üzerinden geçerek Avrupa’ya ulaşma gibi büyük projesini bu durum darbeliyor. Onun için biz aklımızı başımıza toplamak zorundayız.

Barış ve istikrar ekonomide en önemli konudur eğer biz buna ulaşmazsak Mısır’ın zengin gazları, İsrail’in gazları Kıbrıs’ı ve etrafında bulunan siyasi ilişkileri fevkalade etkileyecek süreçlerdir. Bu süreçler dünyadaki güç dengelerini sarsacak süreçlerdir. Onun için şimdiden biz kendimizi sağlam bir kazığa bağlayamazsak bu meydana gelen kaotik ortam içerisinde pozisyonumuzun ne olacağını bilemem. Denizdeki ceviz kabuğu gibi dalgalarla savrulan bir hale döneriz.”