İşte Sözcü Gazetesi köşe yazarı Emin Çölaşan'ın  Asrın Projesi ile ilgili yazısı

Bir teşekkür edin be!..
Sevgili okuyucularım, Türkiye’den KKTC’ye borularla su götürecek projenin açılışı dün yapıldı.
Atılan nutuklarda bu projenin AKP’nin eseri olduğu vurgulandı.
Oysa durum pek öyle değil. Size işin öyküsünü kısaca anlatayım.
Proje taaa 1990’lı yıllarda başlatılmıştı. İlk proje Alarko firması tarafından hazırlandı ve o yıllarda KKTC’den sorumlu olan DYP’li Bakan Ayfer Yılmaz’a verildi.
Su, Anamur’da inşa edilecek Alaköprü barajında birikecek ve buradan Kıbrıs’a deniz altına döşenecek asma borularla götürülecekti.
Ancak bu iş için Kıbrıs’ta da bir baraj kurulması gerekiyordu. Bu amaçla Geçitköy barajının yapılması gerekiyordu.
Yani su denizin altından, bir barajdan öbürüne aktarılacaktı.

* * *

Önemli ve büyük bir proje idi ve bu yüzden Genelkurmay dahil çok sayıda bakanlık ve kuruluşun onayının alınması gerekirdi.
Onaylar için başvuruda bulunuldu. Ancak Devlet Su İşleri sürekli karşı çıkıyor ve projenin yapılmasını istemiyordu.
Aradan uzun süreler geçti. Hükümetler değişti.
Ecevit’in başbakanlığı döneminde iş son aşamaya getirildi.
Alarko’nun hazırladığı proje Devlet Su İşleri’nin de onay vermesiyle kabul edildi.
İşin Alarko’ya verilmesi konusunda DSİ’nin olumlu görüşü alındı.
Alarko ile DSİ arasında sözleşme imzalandı.
Bu konuda Resmi Gazete’de kararname yayınlandı.

* * *

Proje ilginçti. Su Kıbrıs’a denizin altına döşenen borularla götürülecek, ancak borular deniz dibinde olmayacak, askıya alınıp Kıbrıs’a doğru döşenecek su altı direklerinin üzerine monte edilecekti.
Gel zaman git zaman 2002 yılında AKP iktidar oldu.
Bu konuda yapılan çalışmalar yavaşlatıldı ama durdurulmadı.
Alarko’nun projesi onaylanmış ve sözleşme imzalanmıştı.
Ancak yüksek maliyet gerektiren bu işin yandaş olmayan bir firmaya verilmesine hükümet karşı çıktı.
Bu durumda ne yapmalıydı!
Proje elde büyük ölçüde hazırdı ama doğru yere emanet edilmesi gerekiyordu!
Ecevit hükümetinin kararnamesi iptal edildi ve ihale açılmasına karar verildi.
Sonuçta iş doğal olarak yandaş firmaya verildi!
Böylesine büyük ve paralı bir işi kendilerinden olmayan birilerine vermeleri elbette ki söz konusu olamazdı!
Yapılan bu haksızlık ve hukuksuzluğa Alarko firması doğal olarak karşı çıkamadı…
Çünkü çıksaydı başına gelecekleri hepimizden iyi biliyordu.
Sessiz kaldı ve sineye çekti…
Ve dünkü açılış törenlerine işte bu aşamalardan geçilerek gelindi.

* * *

Bunları niçin anlatıyorum?.. Günümüz iktidarı tarafından temeli atılan, açılışı yapılan çok sayıda önemli proje aslında geçmiş iktidarlar döneminde başlatıldı.
Hızlı trenler ve Marmaray akla ilk gelen projelerdir.
Günümüz iktidarı bu anlamda hazıra kondu.
Plan çok basitti!
Fabrikalar, barajlar, limanlar dahil devletin ve milletin geçmiş yıllarda yapılmış neyi varsa satmak, bu yolla para kazanmak, kazanılan paranın bir bölümü ile kendilerinden önce başlatılan projeleri ilerletmek, mümkünse bitirip sahip çıkmak!
Dün açılışı yapılan “Asrın projesi” bunlardan biri.

* * *

KKTC’ye Türkiye’den su götürülmesi elbette önemli olaydır.
Hele bu projenin “KKTC bizim başımızın belasıdır, bizim verdiğimiz paralarla ayakta duruyor, bütçemize yük oluyor” diyenlerin iktidarı döneminde bitirilmiş olması son derece sevindiricidir!
Neyse ki artık filmin sonuna geliyoruz.
KKTC yönetimi yakında Rum tarafı ile işbirliğini daha da artıracak, Euro’ya geçecek, Rum Kesimi’nin ardından otomatik olarak AB üyesi olacak ve Türkiye’ye sırtını tümüyle çevirecek.
Bizimkilerin bu “Beladan (!)” kurtulmasına az kaldı.
Bundan sonra yapılacak en önemli iş AB’nin de baskısıyla Türk askerini Kıbrıs’tan çekmek ve adayı olduğu gibi Rum tarafının kucağına oturtmak olacak.

* * *

Dünkü törenleri ekrandan izlerken düşündüm…
İnsan hiç değilse bir kez olsun, bu projeleri kendilerinden önce iyi veya kötü hazırlayıp başlatanlara bir teşekkür eder.
Sonra şöyle dedim:
Şimdi kendilerini dev aynasında görüyorlar. İyi ne varsa onlar yaptı!.. İktidar şımarıklığı bütün benliklerini kaplamış.
Ne varsa onlarda var!
Öylesine büyükler ki (!) başkalarına, kendilerinden öncekilere bir teşekkür edecek kadar düşmediler.
Yakında düşecekler.