Özge Kizir

Doğu Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişikler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Sözen, Haberal Kıbrıslı gazetesine Kıbrıs masasını değerlendirdi. Barış yapmak isteyen liderlerin sadece alışılagelmiş davranış kalıplarını değil tabuları yıkmaları gerektiğini kaydeden Sözen, “İşbirliği kültürüyle desteklenmesi lazım. Bu hiçbir zaman yapılmadı. Örneğin eğitim konusunda hiçbir adım atılmadı” şeklinde konuştu.

“Kırılması gerekiyor”

İki liderin tabu sayılan ve çok radikal gibi görünen davranışlara girmesi gerektiğine dikkat çeken Sözen, “O yüzden toplumdan, sivil toplum örgütlerinden ve siyasi partilerden bu kadar kopuk bir şekilde iki lider ve çok az sayıda kişinin yürüttüğü müzakerelerde o davranış ve alışılagelmiş davranış kalıplar içerisinde siz bir anlaşmaya varamazsınız. Bunların kırılması gerekiyor. İki liderin tabu sayılan ve çok radikal gibi görünen davranışlara girmesi gerekiyor. Ben bunları göremiyorum” ifadesini kullandı.

“Akıncı’nın tarafında bir birikim oluştu ve bardak taştı”

Cenevre’den sonra tarafların neredeyse bir arpa boyu yol kat edemediklerini kaydeden Sözen, “Bunun olacağı çok barizdi. Çünkü özellikle ENOSİS plebisiti ile alakalı kriz çıktıktan sonra işlerin iyiye gitmediği çok açık bir şekilde su yüzüne çıktı. Bu sadece ENOSİS plebisiti anmasıyla alakalı değil daha derin bir kriz olduğu belliydi. Büyük ihtimalle Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın tarafında bir birikim vardı ve üst üste gelen olaylarla bardak taştı” ifadesini kullandı.

“Akıncı'da hayal kırıklığı yaratmıştır”

Sözen, sözlerine şöyle devam etti: 

“Özellikle güven yaratıcı önlemler, Türkler için dönüşümlü başkanlık ve federal organlarda tüm kararlara katılım gibi konularda Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadas’in sözlü olarak bunları Akıncı’ya teyit etmişti anladığım kadarıyla. Fakat teyit etmesine rağmen gerçek anlamda kamuoyu önündeki söylemlerine baktığınız zaman bu konularda ya çark ettiği ya da cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlık için bu konularda çok daha maksimalist bir tutum takındığı davranışları Akıncı’da hayal kırıklığı yaratmıştır. 

“İşin bir kısmı budur”

Anastasiadas’in ise 2018 Şubat’ında hedefi Kıbrıs Cumhuriyetinin mi cumhurbaşkanı yoksa Birleşik Kıbrıs’ın rotasyonel olacak olan cumhurbaşkanlığına mı aday olacağına karar vermesi gerekiyordu. Anladığım kadarıyla birinci şık daha ağır basmıştır. İşin bir kısmı da budur.

“Eğer liderler Kıbrıs meselesini gerçek anlamda çözmek istiyorlarsa önümüzdeki birkaç ay çok kritiktir”

Önceki akşam yapılan görüşmeden önce ENOSİS konusunda bir aşama kaydedildiğini düşünüyorum. Eğer liderler Kıbrıs meselesini gerçek anlamda çözmek istiyorlarsa önümüzdeki birkaç ay çok kritiktir. Orada, bu yıl için gerçek anlamda iradelerini göstermeleri için bir son şans durumu vardır. Fakat bunu mu yapacaklar yoksa Şubat 2018 Rum cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasına mı işleri erteleyecekler o konu net değildir. Yakında göreceğiz.

“Özellikle son 2 ayda bir arpa boyu yol kat etmemelerinden ve son haftalarda iki liderin de takındığı tavırdan sonra…”

Özellikle son 2 ayda bir arpa boyu yol kat etmemelerinden ve son haftalarda iki liderin de takındığı tavırdan sonra önümüzdeki birkaç ayı verimli kullanacakları ile ilgili pozitif bir mesaj almıyorum.”

“İki lidere baktığımda, gördüğüm,  Kıbrıs müzakerelerindeki alışılagelmiş davranış biçim ve kalıplarını kırmadan bu işi çözmeye çalıştıkları”

Çözüm sürecinde alışılagelmiş davranış kalıplarının kırılması gerektiğini ifade eden Sözen, “Eğer siz Kıbrıs’ta bir anlaşma yapmak istiyorsanız, ki 49 yıldır süren bir müzakere sürecinden bahsediyoruz, alışılagelmiş davranış biçimlerini kırmadan bu meseleyi çözebileceğinizi düşünüyorsanız büyük oranda yanılıyorsunuz. Bunun duvara toslayacağı çok barizdir” dedi.