Baykan Gürses Özdağ

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Türkiye’den gelen suyun vatandaşa 4 TL’nin üzerinde satılmasını doğru bulmadığını açıklayarak, bu rakamın üzerindeki su tarife fiyatlarını Bakanlar Kuruluna geri gönderip tekrar görüşülmesini sağlamaya çalışacağını açıkladı. Bakan Çavuşoğlu, “Hiçbir koşulda 4 TL’nin üstündeki su fiyatının doğru bulmuyorum” dedi. Tüm belediyeler su fiyatını hesaplarken % 50 kayıp kaçak oranı üstünden hesaplama yaptığına işaret eden Çavuşoğlu, “Onlara resmi olarak bir yazı yazarak kaçaklarının ve lokasyonlarının bildirilmesini istedim. Geri dönüş yapmadılar. Ben iddia ile söylerim ki belediyelerin % 80’inde bir fincan su kaçağı yoktur” diye konuştu. Bakan Çavuşoğlu, söylenen kaçak suların ana hatlarda olduğuna dikkat çekerek,  “Güzelyurt-Mağusa ishale hattında çok ciddi bir kaçağımız vardır. Ama onun bedelini devlet ödüyor, belediyeler bir şey ödemiyor” dedi. Çavuşoğlu, “ Güzelyurt-Mağusa hattındaki ishale hattında kaçağın oranını belediyelerin iç şebekelerinde varmış gibi göstermeleri ciddi bir yanılgıdır” ifadelerini de kullandı.

Soru: Belediyelerin su satış fiyatı yüksek bulundu. Maliyetin bu kadar yükselmesinin nedeni nedir?

Çavuşoğlu: Suyun fiyatı geçiş dönemi protokolü ile belirlenmek zorundaydı. Bu protokolden kaynaklanan bir maddeden dolayı. Buna göre biz suyu 2,30 TL’den belirledik. Ülkemizde bütün işletmecilik ve ticari anlayışı birleştirdiğimizde maksimum bu suya % 50 işletmecilik gideri konması düşüncesinde olduğumu defalarca paylaştım.

2,30 TL’ye yüzde 50 işletmecilik gideri koyduğunuzda 3,45 TL’ye gelir. Bilinmelidir ki ülkede bugüne kadar yapılan yer altı kaynakları onarımı da belediyelerin öz kaynaklarından yapılmadı. Devletin veya Türkiye Cumhuriyeti tarafından yapıldı. Dolayısıyla orada herhangi bir yatırım giderleri de olmadığından sadece depoya gelen suyu kesintisiz, sadece patlaklarıyla ilgili bir tamir ve sayaçların okunmasıyla ilgili bir işçilik belediyelere kalmış olacaktı.

Buna rağmen % 50 işletme gideri düşündüğümüzde belediyelerimize 3,45 TL’ye gelirdi. Biz buradan hareketle 3,45 ve 3,50 TL, bazı belediyelerin yılların içinde popülist yaklaşımlarından dolayı en fazla 4 TL olabilir diye bir öngörümüz vardı. Bugüne kadar belediyelerin verdikleri su fiyatlarına bakıldığında devlete 2 TL civarında mal olan tuzlu suyu onlara 0,25 kuruş veya 10 kuruştan verdik. Onlar da 2,15’e satıyoruz diyorlardı. Bu 2,15 TL’ye sattıkları suda karları en fazla 1,90 TL olduğunu söylüyorlardı.

Biz kendilerine verdiğimiz suyun üzerine ton başına daha önce elde ettikleri karı koysak bile 4 TL civarında bir fiyata denk geliyor. Yine geçmişte günlük olarak satış yapabildikleri suyun çok üstünde bir su miktarını daha az bir işçilikle satacakları için bu suyun 3,50 TL’ye satabileceklerini satabileceklerini düşünmekteydik. Bilemediniz en fazla fiyatın 4 TL olması gerekirdi. Büyük yerlerim yerlerinde aboneliğini iptal eden çok sayıda kişi kaliteli suyun gelmesiyle abone olacaklarını düşündüğümüzde belediyelerin gelirlerinde herhangi bir kayıp öngörmüyoruz.

Sadece patlak olması halinde giderlerinin yüksek olacağı endişesi ile belediyeler su fiyatını kabul edemeyeceğimiz bir fiyata satmayı planlamaktadır. Dolayısıyla bizim bu konuda belediyelerle eş düşünmemiz mümkün değildir.

Soru: 4 TL’nin üzerindeki rakam size göre pahalı mı yani…

Çavuşoğlu: Evet, her halükarda pahalı bir rakam

Soru: Bakanlık ya da hükümet neden tek bir fiyat belirlemedi?

Çavuşoğlu: Bakanlık veya hükümet tek bir fiyat politikası geliştirebilirdi. Ancak biz belediyelerin özerk yapısı temelinden hareket ettiğimizde bir kısmı tek fiyat bir kısmı serbest fiyat talep etmişti. Bugüne kadar sizin fiyatlarınıza sadece bakanlar kurulundan onay ver bir anlayış ülkemizde hakim olduğu için bu anlayışın devam etmesini istiyoruz dedik. Belediye başkanlarının kendi becerilerine göre maliyetleri düşürmeleri ve karlılıklarını artırmak yönüne bir bakış açısı ortaya koyduk. Ancak görülen o ki bazı belediyeler içinde bulundukları ekonomik sıkıntıyı bahane ederek suyun bol oluşunu da bir fırsata çevirerek, kendi bütçelerindeki sıkıntıların bir kısmını sudan aşmaya çalıştılar.

Soru: Belediyeler ekonomik zorlukları su satış fiyatı ile aşabilirler mi?

Çavuşoğlu: Zor ekonomik koşullarını su ile telafi etmeye çalışıyorlar.

Soru: Mümkün mü size göre?

Çavuşoğlu: Mümkün değil ama bir rahatlama sağlayabilir. Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı olarak muhakkak bir görüşüm vardır. Hem de bir tüketici olarak görüşüm vardır. Tüketici olarak baktığımda bu suyun fiyatı en fazla 3,50 TL olması gerekir diyorum. Bakan olarak da sorumluluklarımı ve durumlarını bildiğimden en fazla 4 TL olması gerektiğini söylüyorum.

Soru: Bu aşamada fiyatın yeniden belirlenmesi için müdahale edecek misiniz?

Çavuşoğlu: Geçen günlerde bir açıklama yaptım, 4 TL’nin üstünde olan bütün su fiyat tarifelerini Bakanlar Kurulundan geri göndermek ve tekrar görüşülmesini sağlamak için büyük bir mücadele vereceğim. Hiçbir koşulda 4 TL’nin üstündeki su fiyatının doğru olmadığını söylüyorum. Şu anda fiyatlarını belirleyen belediyelerin hemen bize tüzüklerini getirmeleri gerekiyor. Çünkü ben Tarım Bakanı olarak bu konularla ilgili bir düzenleme yapmak peşindeyim. Ülkemizdeki yerel kaynakların su fiyatlarını değiştireceğim. Su götürdüğümüz yerlerde kendi imkânları ile çektikleri suya ton başına 10 kuruş alıyoruz, bizm verdiklerimize de 25 kuruş alıyoruz. Bu tarifeyi değiştirmek için Bakanlar Kuruluna da önerge yaptım. Gelecek hafta görüşülecek. Bakanlar Kurulu bu suyun herkes tarafından kullanılması düşüncesindedir. Ülkede var olan su kaynaklarının da korunması gerektiğini düşünmektedir. Bizim yerel kaynaklarla ilgili yapacağımız su fiyatı düzenlemesinde tamamen aküferleri koruma mantığı da vardır.

Soru: Yerel kaynaklardaki suyun fiyatını hangi noktaya çekmeyi hedefliyorsunuz?

Çavuşoğlu: Evet, önergeyi yazdım. Bakanlar Kurulunda görüşüldükten sonra açıklayacağım. Önerge görüşülsün paylaşılacak.

Soru: Lefkoşa’da suyun satış fiyatı çok bulundu. Neden bu rakama ulaşıldı?

Çavuşoğlu: Tüm belediyeler su fiyatını hesaplarken % 50 kayıp kaçak oranı üstünden hesaplama yapıyor. Oysa ben onlara resmi olarak bir yazı yazdım. Kaçaklarının ve lokasyonlarının bize bildirilmesini istedim. Kaçaklarının metrajlı ve lokasyonlu olarak bildirilmesini istedik. Hiçbiri bize geri dönüş yapmadı. Ancak su fiyatını hesaplarken tümü de % 50 kaçak varmış gibi hesapladı. Eğer böyle bir kaçakları varsa çok merak ediyorum bize niye bildirmediler. Eğer böyle bir kaçakları varsa nerededir. Ben iddia ile söylerim ki belediyelerin % 80’inde bir fincan su kaçağı yoktur. İddia ile söylüyorum. Etrafta söylenen kaçak sular bizim ana hatlarımızdadır. Güzelyurt-Mağusa ishale hattında çok ciddi bir kaçağımız vardır. Ama onun bedelini devlet ödüyor, belediyeler bir şey ödemiyor. Güzelyurt-Mağusa hattındaki ishale hattında kaçağın oranını belediyelerin iç şebekelerinde varmış gibi göstermeleri ciddi bir yanılgıdır. Zaten 2008 yılından beri ülkede tüm köylerin şebekeleri Türkiye Cumhuriyeti tarafından komple yenilendi. Dolayısıyla kaçağım % 50’dir diyerek fiyatı bu şekilde söylemek doğru değildir. Bazı belediyelerin tahsilatında sorun var ama bu sorunu yaratan da devlet değildir. Vatandaş da değildir. Bu sorunu yaratan belediyeleri yönetenlerdir. Belediyeleri yönetenler tahsilat sorununu çözmek zorundadırlar. Bir kısmı akıllı sayaçla bu sorunu çözdü, bir kısmı görmemezlikten gelmektedir. Bugüne kadar verilen su fiyatı devlet tarafından mal oluşunun 10 katı aşağıya verildiği için önemsiz bir maddeydi. Ama bu saatten sonra suyun ülkeye gelmesiyle birlikte aslında bu işin ciddi bir iş olduğunu ve suyun değerli bir madde olduğu da ortaya çıktı. Vatandaştan daha fazla para almak ve ekonomik sıkıntılarımızı su üstünden çözmek hedefi tamamen yanlıştır.

Soru: Buna müdahale etmek için girişimde bulunuyorsunuz. Doğru mu?

Çavuşoğlu: Müdahalem basın açıklamalarımdır. Bakanlar Kuruluna gelecek olan su fiyat tüzüklerinin 4 TL’nin üstünde olanların geri iade etmek şeklinde mücadelem devam edecek. 4 TL’nin altında su fiyatı açıklayan bütün belediyelere de teşekkür ederim.

Soru: Su kuyularının denetimi konusunda ne yapacaksınız?

Çavuşoğlu: Su kuyularına yıllarca hoyratça izin vermeseydik çektiğimiz su sıkıntısını çekmemiş olurduk. 1974’den önce bile su kuyularında su sayacı vardı. Gelecek nesillerin suyunu da tüketemeyiz.  Eminim ki izinsiz kuyuların sayısı izinli kuyuların sayısından fazladır. İki türdeki kuyular da denetime tabi değildir. Suyu her yere götürdükten sonra bu konuda çalışma başlatıp, denetimleri artıracağız.

Soru: Türkiye’den gelen suyun ekonomiye nasıl katkı yapacağı halen bilinmiyor.

Çavuşoğlu: Şu anda Güzelyurt bölgesinin sulama projesini geçen günlerde Türkiye’ye yaptığımız ziyarette de kabul edip onayladığımızı ifade ettik. Güzelyurt sulama projesi ile ilgili ihale süreci yakında başlayacak. Aynı mantıkla Mesarya tarafında yapılması düşünülen sulama projesinin ön çalışmalarını doğru bulmadığımızı da ifade ettik. Ortak kuracağımız ekiple yeniden sulanacak olan alanları çalışacağız.