Rekabet Kurulu, süt ürünleri imalatı piyasasında bildirimsiz gerçekleşen iki devir ve ortaklık girişimi işlemi hakkında soruşturma başlatıldığını açıkladı.

Bu tür işlemlerin gerçekleştirilmeden kurula bildirim yapılmasının yasa gereği zorunlu olduğuna dikkat çeken Rekabet Kurulu, firmalar arası birleşme ve devralmaların ekonomik yaşamın doğal ve kabul edilebilir uygulamaları olduğunu ancak bu tür birleşme, devir ve ortak girişim işlemlerinin, “piyasada hakim konum yaratılmasının önlenmesi” amacıyla Rekabet Kurulu denetimine tabii kılındığını bildirdi.

Sadece süt ürünleri piyasasında değil denetime tabii tüm piyasalarda verimliliği ve üretkenliği artıracağı beklentisiyle ilgili piyasanın yeni teşebbüslerin girişlerine açılmasının ve rekabetçi koşulların sağlanmasının toplum refahını geliştirici etki yapacağı kaydedildi.

“Süt ve Süt Ürünleri Piyasası” hakkında yazılı basın açıklama yapan Rekabet Kurulu, “36/2009 sayılı Rekabet Yasası”nın koyduğu kurallar çerçevesinde KKTC mal ve hizmet piyasalarında rekabet ortamının korunması ve geliştirilmesi amacıyla görev yaptığı belirtildi.

Yasanın kurula verdiği görevlerden birinin de “rekabet savunuculuğu” kapsamında diğer kamu kurumlarına yürüttükleri mevzuat veya uygulamalar hakkında rekabeti ilgilendirdiği ölçüde görüş vermek olduğu kaydedilen açıklamada, özellikle rekabet ortamına zarar vermek suretiyle tüketici refahını azaltan uygulamalar konusunda kamuoyunu bilinçlendirerek, rekabet ortamının geliştirilmesiyle ilgili girişimlerde bulunduğunu bildirildi.

Açıklamada, “Son günlerde süt ve süt ürünleri imalatı piyasasıyla ilgili kamuoyuna yansıyan konuların ilgili pazardaki rekabet ortamını ilgilendirdiği ölçüde hazırladığı ve 2014-2015 yıllarında süt ve süt ürünleri piyasasında 25 teşebbüs ve bir teşebbüs birliği hakkında yürüttüğü iki ayrı soruşturma sonucunda tespit ettiği yapısal ve davranışsal sorunları da içeren görüşün, Tarım, Doğal Kaynaklar ve Gıda Bakanlığı’yla paylaşılmasının ardından kamuoyu ile paylaşılmasına da karar verildiği” kaydedildi.

Bu tür yoğunlaşma işlemlerinin gerçekleştirilmeden önce Rekabet Kurulu’na bildirim yapılmasının yasa gereği zorunlu olduğunu bildirdi.

Rekabet Kurulu, görüşünde şunları kaydetti:

“Temelde süt toplama, çiğ süt satış ve süt ürünleri imalatı şeklinde dikey bir yapı olarak özetlenebilecek süt ve süt ürünleri piyasasında rekabet ortamını doğrudan etkileyen en önemli faktörlerin başında piyasada faaliyet gösteren teşebbüs sayısı ile piyasanın yeni teşebbüslerin girişine ne kadar açık olduğu gelmektedir.

Az sayıda teşebbüsün yer aldığı veya yeni girişlerin kısıtlandığı piyasalar rekabet ortamının zayıf veya yetersiz olduğu piyasalar olarak kabul edilmektedir. KKTC süt ve süt ürünleri imalatı piyasası gerek üretimin sürekliliği (arz güvenliği), gerekse kalite ve standartların yakalanması (gıda güvenliği) açısından denetlenmeye ihtiyaç duyulan piyasaların başında gelmektedir. KKTC hayvancılık (küçükbaş ve büyükbaş) sektörü tarafından üretilen çiğ sütün toplanması, kalite ve standardının denetlenip yükseltilmesi ile sütü işleyecek olan imalatçılara dağıtılması işlevi 1/1977 sayılı Kıbrıs Türk Süt Endüstrisi Kurumu Yasası ile bir kamu tekeli konumunda olan Süt Endüstrisi Kurumu (SÜTEK)’e verilmiştir. Ayrıca süt ürünleri imalatı piyasasına yeni giriş yapan teşebbüslere süt tedariki yapılması da SÜTEK’in onayına tabiidir.

Piyasadaki mevcut uygulama, süt ürünü imalatçısı teşebbüslere son iki yılda işledikleri süt oranı nispetinde hak ediş esaslı çiğ süt dağıtılmasını öngördüğünden piyasaya yeni girecek herhangi bir teşebbüsün süt temin etmesi fiilen mümkün değildir. Bu nedenle uygulanmakta olan süt tahsis mekanizması dolaylı olarak ‘giriş engeli’ yaratmakta ve rekabeti kısıtlamaktadır. Rekabeti kısıtlayıcı en önemli uygulamalardan olan piyasa girişlerinin kısıtlanması hem dönemsel olarak artan süt arzına talip olabilecek ilave kapasitelerin oluşumunu engellemekte, hem de mevcut teşebbüslerin yeni rakiplerin yaratabileceği rekabet baskısından yoksun yenilikçi ve teknolojik yatırımlarını geciktirebilmektedirler.”

“TEK ALICI SÜTEK… BU GENİŞLETİLEBİLİR”

Rekabet Kurulu, pazardaki rekabeti kısıtlayan diğer bir unsurun da; süt ürünlerinin temel girdisi olan çiğ süt fiyatlarının hükümet tarafından belirlenmesi olduğuna işaret ederek, mevcut sistemde süt alım fiyatları veriminin nispeten düşük, küçük ölçekli besici maliyetleri baz alınarak belirlendiğinden, büyük ölçekli besicilik yapan işletmelerin belirlenen alım fiyatlarıyla daha fazla avantaj elde ettiğini ancak sistem ölçek avantajlarının piyasaya yansıtılmasının engellendiğini kaydetti.

Çiğ sütün besicilerden tek alıcısının SÜTEK’in olmasının da piyasa işleyişini verimsizleştiren bir diğer unsur olarak göze çarptığına dikkat çeken Rekabet Kurulu, bahse konu imtiyazın yasa ile belirlenmiş olsa bile belirli bir ölçek büyüklüğüne ulaşmış imalatçı teşebbüslere kendi süt ihtiyaçlarını piyasadan temin etme hakkının tanınması ve ayni şekilde uygun standartlarda üretim yapan besicilerin de kendi sütünü pazarlayabilme hakkına sahip olmasının hem uygun fiyat, hem de talep edilen miktarda üretimi sağlayacağından piyasada etkinlik sağlayacağına inanç belirtti.

Rekabet Kurulu, SÜTEK’in bu bağlamda daha küçük ölçekli besicilik yapan üreticilerin ve kendi imkanlarıyla sütünü pazarlayamayan üreticinin sütünü toplayarak kendi imkanlarıyla “yeterli” süte erişim imkanı bulamayan imalatçıya ulaştırma işlevinin olması yanında ağırlıklı olarak sütün kalite ve kesintisiz arzına yönelik denetim ve tedbirleri almasının, piyasanın etkinliğini artırabilecek diğer önemli bir unsur olduğuna işaret etti.

Mevcut sistemde çiğ süte erişimin bir diğer kanalının da SÜTEK tarafından organize edilen süt borsası yoluyla çiğ sütün imalatçılara temin edilmesi olduğunu ifade eden Rekabet Kurulu, şöyle devam etti:

“Borsa uygulamaları hem alıcı taraflar, hem de satıcı pozisyonundaki taraflar için en rekabetçi uygulama alanlarıdır. Borsa yoluyla arz edilen süte gelen talep, dağıtılacak süt miktarını ve fiyatını yarışma ortamı içerisinde belirlemektedir. Ancak SÜTEK tarafından toplanan çiğ sütün sadece %20’si borsa üzerinden satışa sunulmakta ve kalan %80 süt ise hak ediş esasıyla imalatçılara dağıtılmaktadır.

Bu durum ilave süte ihtiyaç duyabilecek imalatçının ilave süte erişim imkanını kısıtlamakta ve sütün ihtiyaç esasına göre fiyat bulmasını da engellemektedir.

Piyasaya giriş önündeki engeller ve sektörde bazı işletmelerin yaşadığı finansal sorunlar nedeniyle son zamanlarda KKTC’deki diğer birçok piyasada olduğu gibi süt ürünleri imalatı piyasasındaki teşebbüslerin doğrudan veya varlıklarının (makine, araç, kota vs) el değiştirmesi (devir) yoluyla piyasaya yeni girişlerin olduğu gözlemlenmektedir.

Firmalar arası birleşme ve devralmalar ekonomik yaşamın doğal ve kabul edilebilir uygulamaları olmasına rağmen, her ülkede olduğu gibi ülkemizde de 36/2009 sayılı Rekabet Yasası ve buna bağlı mevzuat bu tür birleşme, devir ve ortak girişim işlemlerinin piyasada hakim konum yaratılmasının önlenmesi amacıyla Rekabet Kurulu denetimine tabii kılmaktadır. Bu tür yoğunlaşma işlemlerinin gerçekleştirilmeden önce Rekabet Kurulu’na bildirim yapılmasının Yasa gereği zorunlu olduğundan, süt ürünleri imalatı piyasasında bildirimsiz gerçekleşen iki yoğunlaşma işlemi hakkında da soruşturma başlatılmış bulunmaktadır.

Sonuç olarak Rekabet Kurulu, sadece süt ürünleri piyasasında değil denetime tabii tüm piyasalarda verimliliği ve üretkenliği artıracağı beklentisiyle ilgili piyasanın yeni teşebbüslerin girişlerine açılmasına, piyasada faaliyet gösteren teşebbüslerin üretimle ilgili faaliyetlerinin etkin bir şekilde denetlenmesine, yükümlülüklerini yerine getiremeyen teşebbüslerin uyarılar sonrası lisans ve faaliyetlerinin iptal edilmesine, çiğ süt fiyatlarında gösterge nitelikli fiyatların verimlilik ve kalite kıstasları gözetilerek belirlenmesine, borsada işlem gören süt oranının artırılarak fiyat ve miktar bazlı rekabetçi koşulların sağlanmasının toplum refahını geliştirici etki yapacaktır.”