Züleyha Karaman

Hükümet, Türkiye’den deniz altından borularla taşınan suyun işletmesini alacak şirkete “su alım garantisi” verecek. Ancak, Halkın Sesi’nin edindiği bilgiye göre, alım garantisi, tüm belediyeler sisteme girmezse devreye girecek.

Belirsizliğin çok olduğu durumda risk ve fiyat yüksekliği ortaya çıkacağından hareketle, suya alım garantisi verilerek, bir şirketin ihaleye girebilmesi için belirsizliğin azaltılması hedefleniyor.

Su konusunda işletme ve yönetimin nasıl olacağına dair bilgiler kamuoyuna aktarılmaya başlandı.

Halkın Sesi’nin edindiği bilgilere göre, suyun işletmesi için KKTC’de ihaleye çıkılacak, 28 belediye eğer sisteme dahil olmazsa,  ihaleyi alacak şirkete hükümet “su alım garantisi” verecek. Böylece, risklerin ve belirsizliğin azaltılması sağlanacak. Suyun fiyatını Su İdaresi belirleyecek, Su İdaresi suda üst fiyat tespit edecek ve suyun fiyatı ülke genelinde aynı olacak. Belediyelere sisteme katılıp katılmama serbestliği veriliyor ancak, devlet, projeye dahil olmayan belediyelere, mevcut kullandığı suyu, Türkiye’den gelen suyun fiyatı üzerinden satacak.

İşletmeyi alacak şirketi Su İdaresi, yani devlet denetleyecek. Su İdaresi’nin yönetiminde bir üye de Belediyelere Birliği’ne verilecek.  Kamu-özel ortaklığında yap-işlet devret modeli uygulanacak, projeye dahil olan belediyelere yüzde 10 pay verilecek.

Türkiye’den taşınan su konusunda, içme suyu ve tarımsal amaçlı su için iki ayrı ihaleye çıkılacak.

2016-02-11-suda-alim-garantisi-olacak.jpg

BELEDİYE BAŞKANLARINA BİLGİ VERİLDİ

Türkiye’den taşınan suyun işletme ve yönetimin nasıl olacağı konusunda uzlaşma sağlamak üzere Ankara’da temaslarda bulunan dört bakanın yaptığı görüşmelerle ilgili dün akşam 28 belediye başkanını bilgi verildi.

İçişleri ve Çalışma Bakanlığı’nda yer alan bilgilendirme toplantısında, Maliye Bakanı Birikim Özgür, Tarım Doğal Kaynaklar ve Gıda Bakanı Erkut Şahali ile Bayındırlık Çevre ve Kültür Bakanı Kutlu Evren ve ev sahibi bakan olarak İçişleri ve Çalışma Bakanı Asım Akansoy katıldı. Yaklaşık iki saat süren toplatanda, belediye başkanlarına bilgi Özür ve Şahali tarafından verildi.

Halkın Sesi’nin, toplantıdan sonra görüştüğü Vadili Belediye Başkanı Mehmet Adahan, suyun işletmesinin kamu-özel ortaklığı siteminde ve yap-işlet devret modelinde olacağını belirterek, belediyelerin bazı sıkıntılarının olduğunu bunlara çare üretilmeye çalışıldığını söyledi.

Belediyelerin suyla ilgili personelin giderlerinin karşılanacağının söylediğini ama bunun bugünkü yasalarla mümkün görünmediğini kaydeden Adahan, “Ayrıca belediyede 5 bin TL maaş alan personel 2 bin TL maaş ile bir özel şirkete gitmez, personel konusu önemli sıkıntı. Bazı personelin yükü alınacak deniyor ama bu zor görünüyor” dedi.

Belediyelere projelere katılma serbestliği getirildiğini ifade eden Adahan,”Su projesine katılmayanların uygulamada büyük sıkıntı yaşayacağı görülüyor. Projeye katılmayanlar suyu mevcut kaynaklardan alacak ama fiyatı artacak, Hükümet, projeye katılmayanlara suyu, Türkiye’den gelen suyun fiyatına verecek, bir yerde projeye katılamaya mecbur bırakılacak. Ayrıca, KKTC suyun işletmesini alacak şirkete satın alma garantisi veriyor” diye konuştu.

“KAFASI KARIŞIK OLAN VAR”

Toplantıdan bazı belediye başkanlarının “kafası karışık” ayrıldığını dile getiren Mehmet Adahan, “Herkes kafası karşılık ayrıldı. Ama bizim duruşumuz net, sürecin nerden nere geldiğini biliyoruz. Projenin bir an önce uygulanıp, kaliteli suya kavuşmak istiyoruz. Mesarya belediyelerinde su sıkıntısı var.  Bizim için su olmazsa olmazdır. Suyun bize en erken zamanda gelmesini bekliyoruz.

“BESKİ ZAMAN KAYBI OLDU”

Suyla ilgili yeni süreçte, belediyelerin kurdu özle şirket olan BESKİ’nin olmadığına işaret ederek, “BESKİ’nin zaman kaybı olduğunu” söyleyen Mehmet Adahan, şöyle devam etti:

“Yeni öngörüde BESKi yok. BESKİ ile biz boşa zaman harcamışız. Tamamen politik bir manevraydı.  Suyu siyasalaştırıp, ‘biz yönetiriz, biz yaparız’ diye siyasal ego tatmini noktasının ötesine geçemedi. Belediyeler Birliği Başkanı Ahmet Benli, ‘BESKİ yoksa ben de yokum’ demişti. İstifa edeceği söylemişti. Benli şimdi sözünde duracak mı? Başarısız olduğu bir konuda istifa eder mi. Konuyu tartışmadan ‘biz yöneteceğiz’ diyerek, boşa zaman geçirdik.”

“BELEDİYELERİN MAL VE YETKİLERİ DEVREDİLECEK”

Adahan, 51-95 Belediyeler Yasası’na göre, belediyelerin mal ve yetkilerine el konulamaz diye madde vardı, bu yetkiler, önce Belediyeler Meclisi’nin onayı sonra da Bakanlar Kurulu’nun onayı ile Su İdaresi’ne devredilecek” dedi.

Suyun tahsilatı konusunda, belediyelerin su alacalarının müşterek tahsilini de talep ettiklerini, bu konunun da net olmadığını belirten Adahan, suyun işletmesini alacak şirketin, belediyelerin alt yapı hizmetlerini projendirip yapacağını, ancak burada öncelin hangi belediyeler de olacağını da sıkıntı olduğunu dile getirdi.

Çözülmeyi bekleyen diğer konunun da belediyelere ait yeşil alanlara su verilme konusu olduğunu belirten Adahan, “Bir de, mülkleri devret noktasında, devredilecek malvarlığının değer ölçeği ne olacak bu net değil” dedi.

KKTC’den şirketlerin de suyla ilgili ihaleye katılabileceğini kaydeden Adahan, şöyle devam etti:

“Toplantıda, bu anlaşmada ön görülen suyun teslimi ve tahsilatı görüşüldü.

Kamu-özel ortaklığı şeklinde olacağı ve yap-işlet devret olacağı söylendi.

Suyun fiyatı ülke genelinde eşit olacak. Hükümetin su konusunda yaptı destekleme ortadan kalacak, 20 milyonluk bütçe devletin kasasında kalacak.

Suyun satış fiyatında üst rakam olacak, herkese eşit olacak. Suyun fiyatını Su İdaresi belirleyecek. Su yönetiminde Belediyeler Birliği’ne de bir üyelik veriliyor. Hükümet, ihaleyi alacak şirkete su alım garantisi verecek.”