YORGANCIOĞLU: "BİZE DE DÜŞEN GÖREVLER VARSA ONU DA YERİNE GETİRMEYE ÇALIŞACAĞIZ”

CTP-BG Genel Başkanı Başbakan Özkan Yorgancıoğlu süreci BRT’ye değerlendirdi.

Yorgancıoğlu çözüm konusunda her iki halkta da umutların yükseldiği güven artırıcı önlemler konusunda ki yaklaşımlar ve iki liderin hem Rum hem de Türk tarafına yaptığı ziyaretlerin motivasyonu artırdığını ifade etti.

Yorgancıoğlu, “Umarım bütünlüklü çözümde bugüne kadar varılan mutabakatların dışında kalınan konularda yoğun bir süreç yaşanır. Söylenen yıl sonuna doğru önemli konularda BM gözetiminde yeniden değerlendirileceğidir diğer konular yanında toprak, garantiler yani garantörlerin de dahil olduğu konular da yıl sonuna kadar değerlendirmeye tabi tutulacak.

Yorgancıoğlu süreçten umutlu olduklarını ve pozitif adımları desteklemeyi sürdüreceklerini de vurguladı ve şöyle konuştu “bu süreçten biz umutluyuz atılacak her pozitif adımın yanında olmaya devam edeceğiz. Desteklemeye devam edeceğiz gerek kendi halkımızı cesaretlendireceğiz gerekse de Rum halkının motivasyonunun yükseltilmesi adına uluslararası camianın da daha yapıcı olmasını talep edeceğiz. Bize de düşen görevler varsa onu da yerine getirmeye çalışacağız.”

TAÇOY: "ANAVATANLARA İHTİYAÇ YOKTUR ANLAMINDAKİ SÖYLEMLERE DE BİR ANLAM VERMEK KOLAY DEĞİL"

Demokrat Parti Genel Sekreteri Başbakan Yardımcısı vekili Hasan Taçoy da müzakerelerle ilgili yüksek beklentileri olmakla beraber endişeli olduklarını ve bu nedenle bazı konularda tedbirli davranmaya çalıştıklarını dile getirdi.

Taçoy endişelerinden birinin garantörlere ihtiyaç olmadığı yönündeki söylemler olduğunu vurguladı

Taçoy, “Son yapılan açıklamalarda duyduğumuz garantörlere ihtiyaç yoktur anavatanlara ihtiyaç yoktur anlamındaki söylemlere de bir anlam vermek kolay değildir. Bunları yakınen takip etmemiz gerekir.

Taçoy, Rum Yönetiminin mayınlarla ilgili açıklamasının sorgulanması gerektiğine de dikkat çekti.

Taçoy, 1999’da yapılan anlaşmaya göre Mayın arazileri için ülkeler var olan mayınları karşı devlete bildirmek zorundaydılar BM tarafından alınan bir karardı bu ancak 99’dan buyana Rum Yönetimi’nin bu yükümlülüğü yerine getirmemesi bir insanlık suçu değil midir? Bu sorgulanıyor mu düşünüyorum. Kıbrıs Türk halkına önem veren bir yapı varsaydı bildirmeleri gerekirdi diye düşünüyorum.” dedi.

Taçoy bu endişelerini aktardıktan sonra, yeşil hat tüzüğünün tam olarak uygulanması ile yolcu ve eşya taşıma araçlarının güneye geçebilmesinin sağlanmasının beklentileri arasında olduğunu aktardı.

ÖZGÜRGÜN: “TÜRKİYE’NİN GARANTİSİ ÇOK ÖNEMLİ”

Ana Muhalefet UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün de Kıbrıs sorununda zaman ortam ve iklimin olumlu gözüktüğünü belirterek, çekincelerini aktardı.

Özgürgün ‘görüşmelerde iki yeni lider var’, havası yaratılmasının doğru olmadığını Anastasiadis’in yeni bir lider olmadığını belirtti.

Özgürgün bu vurguyu yaptıktan sonra , Anastasiadis’in ‘AB’yi işin içine çekeriz garantör istemeyiz’yönündeki söylemlerini değerlendirdi.

Özgürgün, Kıbrıs konusu BM şemsiyesi altında çözümlenebilecek bir sorundur. Mutlaka bu görüşmelerde de tek taraf BM’dir. Yapılacak anlaşmanın AB’nin birincil hukuku olması çok önemlidir. Avrupa Birliği çözüm olduktan sonra girilecek bir yerdir taraf olamaz.” dedi.

Özgürgün garantilerin konusundaki görüşlerini de aktardı.

Özgürgün “Türkiye’nin garantisi çok önemli. Yunanistan’ının garantörlüğünün hiçbir değeri yoktur. İngiltere garantörlükten vazgeçer mi vazgeçmez mi üslerinden dolayı ondan da soru işaretlerim var. İngiltere’den böyle bir açıklama gelmedi ama Güney’den ‘İngiltere de hazır gibi’ açıklamalar geliyor ama öyle bir eğilim yok.”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Kıbrıs Türk halkının haklarını çok iyi savunacağına inandıklarını söyleyen Özgürgün, Kıbrıs sorununun Güney Kıbrıs’ın Kıbrıs Türk tarafını eşit olarak görmemesinden kaynaklandığını da ifade etti.

ÖZYİĞİT: "AL-VER’İN BAŞLAYABİLMESİ İÇİN BÜTÜN KONULARDA CİDDİ BİR YAKINLAŞMA SAĞLANMASI SÖZKONUSU"

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit de Mustafa Akıncı’nın cumhurbaşkanı seçilmesiyle umutların çok yükseldiğini bu sürecin heba edilmemesi gerektiğini belirtti.

Süreçte tüm çözüm ve barış güçlerine de büyük görevler düştüğünü vurgulayan Özyiğit Liderlerin kararlı olduklarını çözüm sürecinin güven yaratıcı önlemlerle desteklenecek olmasının da son derece önemli olduğunu ifade etti.

Özyiğit, “Bu doğrultuda kesinlikle inanıyorum ki kısa süre sonra özlü müzakerelere geçilecek.Şimdi durum tespiti yapılmakta nerdeyiz geçmişte hangi konularda uzlaşma oldu ve uzlaşılamayan konularda farklılıklar nelerdir bunlar üzerinde daha fazla durulması gerek. Al-Ver’in başlayabilmesi için bütün konularda ciddi bir yakınlaşma sağlanması sözkonusu.

Onlarla birlikte süreci takip etme ve liderlerin elini güçlendirmek için çalışmaya ve kakı koymaya devam edeceğiz. Bu bağlamda TDP olarak AKEL’le uzmanlardan oluşan bir çalışma grubu oluşturduk. TDP Gençlik örgütü de AKEL ve Disi gençlik örgütüyle benzeri bir çalışma yürütüyor.Bu kez iki evet çıkması için tüm barış güçlerinin bu yönde birlikte çalışması ve liderlere katkı koyması çok önemli” dedi.