Taçoy yazılı açıklamasında, Kıbrıs sorununa ilişkin açıklamaların  ve sürecin ciddi şekilde sorgulanması gerektiğini ifade ederek, “Rum Ulusal Konsey toplantısından sonra Rum basınına yansıyan ve  Rum Yönetimi Başkanlığı tarafından yalanlanmayan haberler doğru ise Kıbrıs Türk halkı çok riskli, bedeli ağır olabilecek bir maceraya sürüklenmek isteniyor demektir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Rum basınında   yer alanları yanıtlaması ve doğru ise bunu da ifade etmesi gerektiğini belirten Taçoy, “Sayın Akıncı’nın görevi Kıbrıs Rumlarının çıkarlarını da düşünmek değil, Kıbrıs Türk halkının yaşamsal çıkarlarına asla dokundurtmamaktır” dedi.

Rum basınına atıf yaparak, Anastasiadis’in Ulusal Konsey’e bilgi verirken, “çözümün AB normlarıyla uyumlu olması,  daimi derogasyonların olmaması ve dört temel özgürlüğün ( serbest yerleşim, serbest dolaşım, serbest mülk edinme ve serbest iş kurma) uygulanması konularında Türk tarafı ile anlayış birlikteliği bulunduğunu” söylediğine dikkat çeken Taçoy, “Bu ne demektir? Kuzey’deki Kıbrıs Türk Kurucu Devleti’nde nüfus ve mülkiyet konularında sarih çoğunluğun Kıbrıs Türkü’nde olmasından, tüm yönetim organlarındaki ayrı seçme ve seçilme hakkımızdan vaz mı geçiyoruz” diye sordu.

Aynı kaynaklara göre Anastasiadis’in,  “Akıncı’nın, garanti sisteminin 1960 garanti sisteminin aynısı olmaması konusunda kendisi ile aynı anlayışı paylaştığını” da ifade ettiğini kaydeden Taçoy, “Garanti ve İttifak Antlaşması modelinden vaz mı geçildi” diye sordu.

“Görünen o ki, Rum tarafı mülkiyet konusunda da Kıbrıs Türk halkına oyun oynamakta ve bazı ilerlemeler varmış havası yaratarak bir an önce Türk tarafının toprak konusunda vereceği tavizleri alabilmeyi umut etmektedir” diyen Taçoy, Rum tarafının bu süreçte de samimi olmadığını,  o nedenle çok dikkatli olunması gerektiğini kaydetti.

Taçoy, “aksi takdirde bugün yapılacak  hataların, atılacak yanlış adımlar ileride çok zararlara yol açabilir” uyarısında bulundu.