Çiğdem Aydın

Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde ‘4 Temel özgürlük ve Vatandaşlıklar’ konusunda anlaşma sağlandığı yönündeki haberler KKTC’de büyük ilgi uyandırdı. Rum tarafının “Varılan anlaşma kuzeyde nüfus ve toprak çokluğu tezine dayanmıyor” şeklindeki açıklaması tüm kesimleri tedirgin etti.

Diyalog’a konuşan İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat “Sayın Akıncı mülkiyet ve nüfus çoğunluğunun Kıbrıslı Türklerde olması konusunda ısrarlıydı. Değişiklik olduysa bunu açıklamalıdır” dedi. Üçüncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu “Bunu kabul etmek mümkün değildir” diyerek, böylesi bir anlaşmanın kamuoyundan geçmeyeceğini söyledi.

Talat: Rumların iddiaları her dönem vardır

İşte iki eski Cumhurbaşkanı’nın görüşleri:

Soru: Liderlerin 4 temel özgürlük konusunda anlaştıkları açıklandı. Özellikle serbest yerleşim ve mülkiyet konusu kuzeydeki Türk nüfusu azınlığa düşürecek şekilde uygulanırsa buna tepkiniz ne olur? 

Yanıt: Öyle bir şey yoktur. Çok önceden konuşulmuş bir konudur bu Hristofyas döneminde uzlaşılan bir konudur. Ama şimdi bu konuda ayrıntıları bilmiyorum. Kuzey’deki nüfusun azınlığa düşecek diye bir şey yok, bizim dönemde de yoktu. Eğer o çerçevede bir anlaşma ise endişe edecek bir durum yoktur. Daha önceki, anlaşmamızda her toplum yani Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar siyasi haklarını her çoğunlukla kendi bölgesinde kullanacağı temeline dayanıyordu. Kıbrıslı Rumlar da Kıbrıslı Türkler de ister güneyde ister kuzeyde gelip yerleşmiş olsalar bile siyasi haklarını kendi bölgeleri için kullanacakları yönündeydi. Ciddi yakınlaşmalar bu yöndeydi. Bir değişikliğe uğramadıysa endişe edecek bir şey yoktur. 

Soru: Rum tarafının açıklamasında 4 temel özgürlük konusunda varılan anlaşmanın “Kuzeyde nüfus ve toprak çoğunluğu” tezine dayandırılmadığı iddia ediliyor sizce bu büyük bir tehlike değil midir? 

Yanıt: Rum tarafının iddiaları bizi bağlamaz. Onlar her zaman iddialar ortaya atarlar. Önemli olan bizim müzakere liderinin yani Mustafa Akıncı’nın ne diyeceğidir. Rumların ne kadar doğrudur iddiaları, bunu bizim tarafın görüşmecisine sormak lazım. Mülkiyet ve nüfus çoğunluğunun Kıbrıslı Türklerde olması konusunda daha önce Akıncı ısrarlıydı bu çizgide mi yoksa bir değişiklik oldu mu? Kuzeyde toprak ve nüfus çoğunluğu konusunu kabul etmişse neye karşılık ettiğini kendisinin açıklaması gerekir. Yoksa Rumların iddiaları her dönem vardır doğruluğu da tartışılır. 

Eroğlu: Kabul edilemez 

Soru: Liderlerin 4 temel özgürlük konusunda anlaştıkları açıklandı. Özellikle serbest yerleşim ve mülkiyet konusu kuzeydeki Türk nüfusu azınlığa düşürecek şekilde uygulanırsa buna tepkiniz ne olur? 

Yanıt: Bunu kabul etmek mümkün değildir. Böyle bir anlaşmanın kamuoyundan geçeceğini düşünemem ve böyle bir anlaşma olması halinde yoğun bir kampanya yürütülür kabul edilmesi mümkün değildir. Kimsenin 40 yıl sonra insanları yeniden yerinden yurdundan göç etmek zorunda bırakmaya hakkı yoktur, yeniden kimse göçmen durumuna düşürülmemelidir. Sanrım müzakere masasında oturan arkadaşlar da bunun bilincindedir. Çünkü bu durum geleceğimiz açısından çok tehlikeli bir durumdur.

Soru: Rum tarafının açıklamasında 4 temel özgürlük konusunda varılan anlaşmanın “Kuzeyde nüfus ve toprak çoğunluğu” tezine dayandırılmadığı iddia ediliyor sizce bu büyük bir tehlike değil midir? 

Yanıt: Aynı şekilde bu durum da büyük bir tehlikedir ve kabul edilemez bir durumdur. Birleşmiş Milletler parametrelerinde bile sarih çoğunluk nüfus ve mülk konusu da dahil olmak kaydıyla kuzeyde Türklerin olacak şekilde kabul edilmiştir. Böyle bir durum Birleşmiş Milletler parametresi halinde iken bunu yok sayarak serbest bırakmak son derece sakıncalıdır. Masada bulunan arkadaşlar bunu kabul ederlerse ne yazık ki bu tarihi bir hata olur. Geleceği yok eder kanaatindeyim.