“Basın özgürlüğü, halkı aldatma özgürlüğü değil”

Haberal Kıbrıslı

CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, dün sosyal medyadan yaptığı açıklamada sözlerinin bazı basın mensuplarınca çarpıtıldığını ifade etti.

Basın özgürlüğünün, halkı aldatma özgürlüğü olmadığına dikkat çeken Talat, bazı basın mensuplarının “hasbelkader” köşe aldıklarını, okuduğunu anlamadan yorum yaptığını savundu.

Talat paylaşımında şu ifadelere yer verdi: 

“Brüksel'e gitmek üzere Ercan'dan İstanbul'a uçarken gazeteleri daha ayrıntılı okuma fırsatı buldum... Çok seslilik güzel, ancak hasbelkader bir köşe sahibi olan çok sayıda yazarın ya okuduğunu veya duyduğunu anlamadan, belki de siyasetçiler gibi bilinçli olarak öyle yorumlayarak halkımızı yanılttıklarını bir kez daha gördüm... Basın özgürlüğü çok önemli, ama bunu halkı aldatma özgürlüğü olarak kullanmak gerçekten üzücü.

“Keşke sözlerimi birazcık anlamaya çalışsalar!..”

Sayın Başbakan Ömer Kalyoncu'nun 13. maaşın mali protokole, onun da su sorununa takıldığını söylemesi ve Sayın Tuğrul Türkeş'in, su ile mali protokolün birbirlerinden farklı şeyler olduğunu beyan etmesi ile ilgili yorumum sorulunca, benim de baştan beri iki konunun birbirinden ayrı konular olduğunu ifade ettiğimi söyledim... Sayın Başbakanın neden böyle dediği üstelenince; Su konusunda yaşanan tartışmalı ortamda, konuların birbirine girdiği sıkıntılı psikolojik atmosferde öyle söylediğini düşündüğümü ifade etmemi bir gaf olarak yorumlayanlar mı istersiniz, Sayın Başbakan'ın psikolojisinin bozulduğunu söylediğimi yazanlar mı?.. Keşke yazmadan önce, tırnak içinde köşelerine aldıkları sözlerimi birazcık anlamaya çalışsalar!..

“Su tartışmaları hepimizi etkiledi”

Evet, son dönemde yaşanan su ile ilgili tartışmalar, görüşmeler, siyasi atmosferi karıştırdı ve hepimizi etkiledi. Hemen herkes, önündeki işi, adeta su sorununun çözümüne bağladı. Bu durumun yarattığı sıkıntılı psikolojik atmosfer hepimizi etkiledi... Doğaldır ki, Hükümet üyelerini, Sayın Başbakanı ve beni de etkiledi... 

“Anlatabildim mi acaba!”

Ama ben, belki de öyle olmasını istediğim için, iki konunun ayrı olduğunda ısrar ettim... Şimdi Sayın Türkeş de bunu ifade ediyor... İyi, güzel, neden gocunalım? Demek ki sorunun çözümü şimdi daha kolay... 

Bunu demek istedim! Anlatabildim mi acaba?...”