Baykan Gürses Özdağ

Hükümete bir motivasyon sağlamak için 3 bakanlıkta değişime gittiklerini söyleyen CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, görevden alınan bakanların icraatlarından memnun olduklarını söyleyerek, daha fazla motivasyon sağlanması için bu yönde adım atıklarını anlattı. Bu değişikliği bir talimatla yapmadıklarını söyleyen Talat, bu yöndeki eleştirileri “Türkiye’den talimat alsam CTP’liler beni Sarayönü’nde asar” sözleriyle yanıtladı.

CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, bakanlıklarda yaptığı değişiklikten, hükümetin performansına, Türkiye ile ilişkilerden hedeflerine kadar birçok konuda Havadis’in sorularını yanıtladı.

Parti ve hükümet işlerini birbirinden ayırdıklarını da anlatan Talat, “Başbakan’a ve bakanlarıma güveniyorum. O nedenle karışmıyorum. MYK karar alacak da hükümette iş yapılacak olmaz. Hükümet o zaman niye kuruluyor” diye konuştu.Talat,  UBP kurultayında Hüseyin Özgürgün’e taraf olup olmayacağı yönündeki soruya da “Ben karışmıyorum Hüseyin Özgürgün’e destek atsam herhalde bu köstek olur” diye yanıt verdi. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yapacağı görüşmeyi kendisinin 2. Cumhurbaşkanı olarak talep ettiğini de anlatan Talat, bu görüşmenin Erdoğan’ın yoğun mesaisi nedeniyle ertelendiğini söyledi.

Soru: Gençleşme adı altında 3 bakanlıkta yaptığınız değişim çok tartışıldı. Neden böyle bir gereksinim duydunuz?

Talat: Bu değişikliği gençleşme olarak yapmadık. Maliye bakanımız görevden affını istedi. Kendine göre gerekçeleri vardı. Kendine göre gerekçelerinde haklıydı. Siyasetçi değilim, bu göreve alışamadım dedi. Gençleştirme bizden çıkmadı. Bu arkadaşları belirledikten sonra fark ettik ki gençtirler.

Yani gençleştirmek için yapmadık. Bu değişikliği yaptık ve tesadüfen de 3 arkadaşımız da genç oldu. Genç olsunlar diye seçmedik. Farz edin ki karar verdik, 3 orta yaşlı arkadaşımızı gençleştireceğiz. Niye hepsini. Nasıl bir soru ve algıdır bu. Neden başbakanı da gençleştirmediniz deniliyor. Orada gerek gördük. Genç olmaları hedefiyle yapmadık. Bir de bir kabine gençleşecekse bütünüyle gençleşmez ki. Tabii ki daha tecrübelilerle gençleri bir arada tutmak zorundasınız. Dünyanın her yerinde bu böyledir. Bir kabinenin bütün elemanlarını gençlerden oluşturursanız başka sıkıntılar doğabilir. Her olayda bir şey aranıyor, ben bunu anlamakta zorlanıyorum.

Soru: Başta bu göreve getirdiğinizde var mıydı bu tedirginliği?

Talat: Vardı. İkna ettik. Baştan da vardı. Zaten biraz düşüneyim demişti. Ben de zamanın yok demiştim. En fazla 1 saat içinde bana döneceksin dedim. 1 saat sonra da döndü ve tamam dedi. Maliye Bakanının bize söylediği nedeni sağlığıydı. Bir de ben siyasetçi değilim alışamadım dedi.

Soru: Bütçe dışı kaynak yaratma, ödeme yapma baskısı ve Türkiye’den ek para isteme neden değil mi yani?

Talat: Hayır. Türkiye’den para isteyecek pozisyonda değiliz şu anda. Bir sıkıntımız yok. Özel bir sıkıntımız yok.

Soru: Kamuoyuna üreticilerin alacakları ve bunlara ödeme yapılamaması yansıdı. Bütçedeki yetersizlik yansıdı

Talat: Doğru ama onun sorumlusu Maliye bakanı değil ki, hükümettir.

Soru: Maliye bakanının bu istemine karşılık neden sadece bu bakanlıkta değişime gitmediniz ve diğer 2 bakanlığı da bu değişime dâhil ettiniz?

Talat: Önce Maliye bakanının değiştirmeyi düşündük. Zaten Maliye bakanı bu işi 12’sine kadar lütfen yapın demişti. Sorduğumda bir nedeni yok dedi. Israrlı olduğunu görünce değiştirme kararı aldık. Maliye bakanı ararken hükümette bir yeni bir imaj değişikliği yapmaya da karar verdik. Yeni bir motivasyon getirelim dedik

Soru: Yeni kurulan bir hükümet vardı. Bu imaj değişikliği gereksinimi niye doğsun ki?

Talat: Ama dikkatiniz çekerse değiştirilen bakanlar yeni değil. Hem bir önceki dönemden hatta iki dönem öncesinden bakandırlar. 3 ay olduğu doğru ama yeni bakan olmamışlardı.

Soru: O zaman niye 3 ay önce hükümeti kurarken bu bakanlarla devam ettiniz?

Talat: O zaman alamadık. Alamadıksa illa birkaç yıl beklememiz mi lazımdı.

Soru: Niye 3 bakanlıkta değişim yaptınız ve diğer 2 bakanlığı da bu değişime dahil etmediniz?

Talat: Maliye belli. Daha önceden bakan olan arkadaşlardı diğer ikisi. Bir motivasyon olur dedik.

Soru: İcraatlarından memnun değil miydiniz?

Talat: Hayır tam tersine icraatlarından da memnunduk. Ama daha fazla motivasyona ihtiyaç olduğunu hissettik.

Soru: Kime karşı bir motivasyondan söz ediyorsunuz?

Talat: Hükümete tabii ki… Önümüzde yapılması gereken bir sürü iş var. Bu işlerde yeni bir hava ve yeni bir vizyon bir yenilenme yararlı olur diye düşündük. Hükümeti daha aktif daha atılımcı bir hale getirebiliriz diye düşündük. Bunları düşünürken de bu arkadaşlarımızı değerlendirdik. Bir sürü eleştiri yapılıyor. Parti içi dengeler deniyor. Evet, var tabii. Parti içi dengelere bakarak onları doğru yönetmek zorundayız. Hiç kimse parti içi dengelere bakmadım diyemez.

Soru: Nasıl bir dengeden söz ediyorsunuz?

Talat: Partinin bütününü kucaklayıcı bir kabine yaratmaya çalıştık. Partinin çoğunluğunun reddetmeyeceği bir kabine yaratmaya çalıştık

Soru: Partiniz, eski bakanları reddediyor muydu?

Talat: Yeniyi oluştururken buna dikkat ettik. Eskiyi de oluştururken buna dikkat etmiştik. Partide çeşitli görüşlerde olan arkadaşlar var. Zaten biliyorsunuz CTP büyük bir badireden geçti, büyük bölünmeler oldu, bu bölünmeleri dikkate alan bir kabine oluşturmuştuk. Bu değişikliği de yaparken yine bu dengeleri düşünmek zorundaydık. 

Soru: TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan talimat alarak mı yaptınız bu değişikliği?

Talat: MYK olarak 1 hafta çalıştık. Bu 1 günde olmadı. Bir sürü komplo teorisi ortaya atıldı. Tayyip Erdoğan geldi, talimat verdi Talat’a denildi. CTP’de böyle bir şey olsa benim kellemi alırlar, CTP’liler beni Sarayönü’nde asarlar. Erdoğan bana talimat verecek ve ben onu yerine getireceğim CTP beni asar. Nasıl bir saçmalıktır bu. İnsanları anlayamıyorum. Bir sürü CTP uzmanı da peydah oldu şimdi. Onlar da kanal kanal gezip konuşuyor. Ve CTP’yi en iyi bilen insanlar bile bu komploları söylüyor.

Soru: Önder Sennaroğlu görevi devrederken sitemde bulundu, kırgınlığını ifade etti.

Talat: Bizim arkadaşlarımız genç arkadaşları kabineye aldık deyince, o da hemen sanki kendi yaşlıymış gibi görevden alındı sandı.

Yok, öyle bir şey. Ama tesadüfen bu atanan insanlar da gençtir. Biz MYK’da oturup gençleştirelim diye bir karar almadık. Bu işi en iyi yapabilecek kim var diye baktık. Bu arkadaşlar ortaya çıktı.

Soru: Bakanlık değişimini1 hafta MYK’da tartıştığınızı söylediniz. İlk kez kamuoyuna bu sinyal yansımadı.

Talat: Uzun zamandan sonra bir ilk oldu. Bu müzakerede MYK dışında bir de Başbakan biliyordu. Bunun dışında bakanların kendileri de bilmiyordu.

Ne görevden alınanlar ne de atananlar biliyordu. Cumhurbaşkanına sunulup onaylandığı gün aktardım. Meclis’e gittim. Tek tek önce görevden alınacak arkadaşlar söyledim. Aziz Beye Cumartesi günü anlatmıştım.

Soru: İlettiğinizde nasıl karşıladılar?

Talat: Normal karşıladılar. Partinin verdiği bir görevdi. Bakan nitelikli insanlarla diğerleri farklı değil. Sonuçta parti kararıdır. Aziz Bey çok olgun karşıladı. Cumartesi konuştuk, pazartesine kadar o da kimseye bir şey söylemedi. Önder Beyi çağırdım ona da anlattım. O da makul karşıladı. Sonra da bakan olacak arkadaşlara söyledim.

Soru: Niye dıştan bir görevlendirme yapmadınız?

Talat: Şöyle desem inanır mısınız, bulamadık. Dışarıdan atayacak birini bulamadık. Gerçekten bulamadık. Eskiden bakanlık yapmış olanlardan da istemedik. Fasulyenin yahnisi gitti geldi aynısı olmasın dedik. O çok önemlidir.

Zaten buna da karşıyım. Adam bir görevi bıraktıktan sonra tekrar gelmemesi lazım. Benim CTP Genel Başkanlığına gelmemek istememin sebebi buydu. Bu benim için çok zor oldu. O nedenle uzun zaman direndim. Yoksa bu işi yapabilecek çok iyi arkadaşlarımız vardı.

Soru: Hükümet ortağınıza bu değişimi nasıl karşıladı, biliyorlar mıydı?

Talat: Hayır, bilmiyorlardı. Her şeyimizi tamamladıktan sonra söyledik.

Soru: UBP kurultayı sonrası bir değişim olasılığı üzerinde duruluyordu. Siz ortağınızdan önce davrandınız. Nasıl karşılandı bu?

Talat: Normal. Bizim için sakıncası yok dedi

Soru: Hükümet ortağınızla ilişkileriniz nasıl gidiyor? Beklediğiniz ve istediğiniz bir hareketliliğe sahip mi?

Talat: Kurultay biraz gölgeliyor.

Soru: Hükümetin iç işleyişi ile ilgileniyor musunuz?

Talat: İlgilenmiyorum.

Soru: Hüseyin Özgürgün kurultay nedeniyle hükümet işleriyle ilgilenemediğini söylüyor. Aynı hassasiyette misiniz içe karışmama konusunda?

Talat: Ben bakan arkadaşlarıma güveniyorum. Başbakana güvenim tamdır. Diğer bakan arkadaşlarım da aynı şekilde. O nedenle karışmıyorum. Niye karışayım. Benim kendi işlerim var. Üstelik onların yapmakta zorlandığı şeylerle ilgilenmeye çalışıyoruz biz.

Soru: Parti işleri ile hükümet işlerini tam anlamıyla ayırdığınız mı yani?

Talat: Evet. MYK karar alacak da hükümette iş yapılacak olmaz. Bu doğru değildir. Hükümet o zaman niye kuruluyor. MYK genel yönlendirme yapacak. Bakan atama CTP’ de MYK’nın işidir. Bu tamam. Ama buna rağmen önce bu konudaki düşüncemizi önce Başbakana söyledim sonra araştırma ve çalışmaya başladık. Başbakan’a söylemeden yapmadık. Onun onayı ile yaptık.

Soru: Hükümetin hedefleri gerçekten hayat bulacak mı?

Talat: Bence geçecek. Bizim hükümet programımız takvimlidir. Göreceğiz. Şu anki hız iyi gidiyor. Benim bir tek endişem var, Meclis kanadında bir sorun çıkar mı. Bekleyen bir sürü yasa var. Ondan endişem var. UBP’ de şu anda 7 aday var. 6’sı milletvekilidir. Komitelerde filan da vardırlar. Vakit ayırabilecekleri mi bilmiyorum.

Soru: Kurultay sonrası hareketlilik mümkün mü?

Talat: Belki o zaman hızlanır.

Soru: UBP kurultayında Hüseyin Özgürgün’e destek mi veriyorsunuz. Eleştiri alıyorsunuz bu yönde…

Talat: Yok. Hiç söylemedim, karışmadım. Zaten Hüseyin Özgürgün’e destek atsam herhalde bu köstek olur.

Soru: Kurultay sonrası bir kriz bekler misiniz? Özgürgün dışındaki adaylar oluşumdan rahatsız. Eşit bir paylaşım olmadığı görüşündeler…

Talat: CTP’nin milletvekili sayısı daha fazladır.

Soru:  UBP ile DP’den farklı bir ortaklık kurabildiniz mi? Nerede bir fark görebiliyorsunuz?

Talat: Henüz bu değişikliği tattığımızı söyleyemem. Kurultay nedeniyle. Ama DP ile farkı şuydu, DP ile hükümette işler biraz sürüncemede gidiyordu. Bir konuda bir şey yapmak için anlaşıyorduk ancak oyalanıyordu. Ama doğruyu söylemek gerekirse UBP ile DP’nin genel yaklaşımlarında büyük fark yoktur. Fark CTP’ dedir. Yani CTP’nin varlığı bu hükümeti eski hükümetlerin yaptığı yanlışlıklardan uzak tutuyor.

Soru: Örnek verebilir misiniz?

Talat: Örneğin istihdam. Duyar mısınız. Gözümüzden kaçan bile olmadı bugüne kadar. İstihdam olacaksa kurallara bağlı olacak dedik.

Soru: CTP’nin hatalarından biri olarak mı görürsünüz bunu?

Talat: CTP ne yaptı ki. CTP’nin 10 mislini UBP yaptı. Kurultaylarda bile istihdam yaptılar.

Soru: Bu ortaklığa giderken duyduğunuz güvende bugün de aynı noktada mısınız?

Talat: Henüz kötü bir şey olmadı. O noktadayım diyebilirim. Hükümet programını da müzakere ederken gelecekte sorun olmasın diye birçok şeyi yazdık. Suyun özerk bir yönetim tarafından yönetileceğini yazdık mesela. Ama buna rağmen farklı yorumlar var. Ben de onlara bunu hatırlatıyorum. Bunu yazdık

Soru: Su konusu ortağınızla bir krize neden olur mu?

Talat: Hükümet programındadır bu. Programa rağmen UBP başka bir tavır takınacak olursa tabi ki bir sorun olur. Olmaz diyemem. Bunları bildiğimiz için yazdık. Biz özelleştireceğiz demek olmaz.

Soru: Suda yönetim kimde olacak? Türkiye ile bu konuda bir sıkıntı var mı?

Talat: Şu ana kadar bize bir baskı gelmedi. Gelmez mi, gelebilir.

Soru: Siz yönetemezsiniz şeklinde bir baskı olabilir mi?

Talat: Biz kendi kendimizin ayağına değil, kalbine kurşun sıkıyoruz. Sokaktaki vatandaş dahil bizim kendi kendimizi yöneteceğimiz, sağlam kurumlarımızın olabileceğine şüphe ile bakıyor. Kendimizi eleştirilerde sınır tanımıyoruz. Eleştiriden çok hakarete varıyoruz. O zaman Türkiye’nin siz yönetemezsiniz demesine neden kızıyoruz. Ama ben ısrar ediyorum, biz yönetebilir yapabiliriz. Bunları Türkiye’ye de söylüyorum. Hatalı yapıyorsunuz başka bir şeydir, yapamazsınız demek başka bir şeydir. O zaman Türkiye haklı olur. Yapamazsak nasıl olur. Hiç bu ayırımı yapamadık. Suyu biz yönetemeyiz sonucu belediyeleri eleştirmemizden çıktı. Ama öyle bir üslup kullanıyoruz ki, her şey berbat her şey çöktü. O zaman Türkiye ne diyecek, yönetemezsiniz, özel bir şirkete verelim. E madem Devleti de verelim.

Soru: Buna Türkiye nasıl yaklaşıyor?

Talat: Ben görüşmedim. Ama Türkiye’den gelen yaklaşımlar bu yöndeydi. Bizim bir bakanımız bile bunu söyledi. Devlette kapasite eksikliği olduğu doğrudur. Ama kapasite oluşturabiliriz. Biz özerk su kurumu ile bunu yapıyoruz. Çok kısa süre eğitim almış 10-12 kişilik ekibimiz şu anda tesisleri devraldı onlar yönetiyor. Yapabiliyorlar. Niye yapılamasın?

Soru: TC Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmenizi neden iptal etti?

Talat: Basında güya ben yurt dışına gidecek demişim, ben böyle bir şey söylemedim. Ben programının yoğunluğundan olduğunu söyledim.

Soru: Görüşmenin iptal edilmesinin hükümet ve su konusuyla ilgisi var mı?

Talat: Yok. Hiçbir ilgisi yok. Erdoğan buraya geldiğinde biz sadece el sıkıştık, başka bir şey olmadı.

Soru: Ne gerekçe ile görüşmek istediniz?

Talat: 2. Cumhurbaşkanı olarak görüşme talep etmiştim. O da randevuyu verdi. Büyükelçilikten beni aradılar görüşme olacak ama saatini söyleyemiyoruz, cumhurbaşkanının programı çok yoğun, yarın mutlaka olacak denildi. Görüşmenin iptal edilmesiyle ilgili çok spekülatif haber çıktı. Sanki bakanları talimat alarak ve 1 saatte değiştik. Bunu düşünecek kadar bu ülkede hasta insanlar var. Bu hasta insanlar kamuoyunu etkilemeye çalışıyor

Soru: UBP’nin istediği bazı atamalar Cumhurbaşkanı tarafından imzalanmayınca Hüseyin Özgürgün buna tepki gösterdi. Bununla ilgili değerlendirmeniz nedir

Talat: Samimi olarak söyleyeyim, Cumhurbaşkanını haklı gördüm. Bu işin ayıbı yok. Bir görevi daha iyi yapabileceğine inandığınıza verirsiniz. Ne ilgisi var atanmak istenen kişinin turizmle… Başka yere atasın itirazım yok ama bence Cumhurbaşkanı bu konuda haklıdır.