Kubilay KURÇER 

UBP’nin zihniyetinin DP-UG’kinden farklı olduğunu vurgulayan Talat, DP-UG ile hükümet kurulması halinde başarısızlığın kaçınılmaz olacağını savundu. “Gölge başbakanlık yapacağı” iddiasıyla ilgili “Tecrübelerime dayanarak hükümetin günlük işlerine yardımcı olacağım” şeklinde konuşan Talat, ADA TV’de Ediz Tuncel’in sunduğu “Ada’nın Sesi” programına konuk oldu. 

“DP-UG ZİHNİYETİYLE BAŞARI SAĞLANAMAZ” 

Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, geçmişte DP-UG ile birçok kez hükümet kurulduğunu belirterek, iki sene hükümetin bütçesiz yönetilmesiyle ilgili “KKTC tarihinde başka bir örnek yoktur” ifadesini kullandı. Talat, DP-UG’nin bulunduğu hükümetlerin reform yapamadığına dikkat çekerek “üçlü kararname sisteminin kaldırılması” ve “polisi sivile bağlamayla’ ilgili meselelerin geçmişteki hükümet programında olduğunu kaydetti. 

CTP-UBP hükümeti değerlendiren Talat, hükümet için öngörülen partilerden biri olan Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) ortaya konulan reformlara katıldığını ve destek olacağını söyledi. DP-UG’nin tavrını “erteleyici” olarak bulduğunu ifade eden Talat, UBP’nin icraatlarin yapılmasına daha sıcak baktığının altını çizdi. Federasyon hükümetinin kurulmasını UBP’nin de desteklediğini belirten Talat, icraatları somuta aktarabilmek için bütün kurumlarda “federal ilkelerin1 uygulanması gerektiğine dikkat çekti. 

Talat, DP-UG ile hükümet kurulması halinde başarısızlığın “mukadder” olacağını söyleyerek UBP ile başarılara ulaşılabileceğini dile getirdi. DP-UG ile UBP zihniyetinin farklı olduğunu ifade eden Talat, kamu bankalarının ve üniversitelerin özerkleştirilmesiyle ilgili UBP’nin olumlu tavrını beğendiğini nitelendirerek şunları kaydetti: 

“Partilerin değil, partilerin zihniyetinin değişmesi lazım. Bazı hususların ayrıntılı olmasından dolayı hükümet programına girmesine gerek yok. İcraat içinde başka şeyler çıkacak ki programda yapılan işler çıkacak. Ayrıntılardan çok genel hedeflerin konulması da önemlidir. İcraatlar gerçekleşmezse, elbette ki, hesap soracağız. Mesele inandırıcılıkta değil, tamamen uygulamadadır.” 

“HÜKÜMETE GÜNLÜK İŞLERİNDE YARDIMCI OLACAĞIM” 

Mehmet Ali Talat, “gölge başbakanlık” iddialarıyla ilgili “Hükümetin işlerine karışmak niyetinde değilim. Ben CTP-BG genel başkanıyım. Hükümetin günlük işleri olur, günlük işler hükümeti boğar. Ben, bu konularda belli bir tecrübeye ulaşmış birisi olarak hükümete yardımcı olacağım.” şeklinde konuştu. 

“MÜŞAVİR SAYISINDA AZALMA OLMAYACAK” 

Hükümetin hedeflediklerini gerçekleştirmesi halinde, hükümetin 3 yıl daha devam edebileceğini söyleyen Talat, parti politikalarıyla ve bildirilerle hükümetin desteklenmesi gereğinin altını çizdi. Talat, müşavir atamalarıyla ilgili “yeni müşavir yaratılmayacak fakat müşavir sayısında azalma olmayacak” dedi. 

“ÇÖZÜM KAÇINILMAZDIR” 

Hükümetin Kıbrıs sorununun çözümüne bakış açısını yorumlayan Talat, 2004 yılındaki New York yolculuğuyla ilgili anektoduyla şunları paylaştı: 

“UBP’nin çözüm istemediğini düşünmüyorum. 2004 yılında Papadopoulos ve Denktaş’la birlikte New York’a gittik. Rauf Bey’e dedim ki: Gidiş çözüm yönündedir, Annan planına Türkiye, BM ve tüm dünya tam destek veriyor. Sizin de desteklemeniz lazım ki süreç sancısız geçsin. İnsanların dönemi rahatça atlatabilmesi için, Kıbrıs Türkü’nün yıllarına damga vuran lider olarak çözüme destek olmalısınız. Çözüm kaçınılmazdır.” 

“TÜRKİYE’NİN BİR TELKİNİ YOKTUR” 

Talat, UBP-CTP koalisyonunun Türkiye’den gelen herhangi bir telkinle kurulmadığını vurgulayarak Türkiye’nin, kurulan hükümetle ilgili herhangi bir görüşünün olmadığının altını çizdi. UBP’nin hükümette bulunma isteğini “Kıbrıs Türk’ünün hayrı için olduğu” şeklinde nitelendiren Talat, ülkelerin terörü desteklemesiyle ilgili “IŞİD’in bombalı saldırıları sonuç vermeyecek. Devletlerin çıkarları gereği terör örgütlerini desteklemesi ve yandaş çıkması söz konusudur. Taliban liderinin Beyaz Saray’da ağırlandığı da unutulmasın.” dedi. 

“ÇÖZÜM EKONOMİK KRİZİ BİTİRECEK” 

Suriye’deki sorunların KKTC olarak çözme kapasitesinin olmadığını belirten Talat, sorunlardan “komşu olunmasından dolayı” ekonomik ve siyasal anlamda etkilendiğinin altını çizdi. Güney Kıbrıs’taki ekonomik krizin, Rumların çözüme daha sıcak bakmasını sağladığını ifade eden Talat, “Kıbrıs çözülürse ekonomik kriz bitecek. Maraş bölgesi ve ara bölge doğrudan yatırım ve dünya sermayesinin akışı, ekonomi için çok önemli. Gıda Yasası, yürürlüğe girmesi açısından AB normlarına göre çok yavaş oldu. Kumar turizmi Kıbrıs sorunu çözüldüğünde biter.” dedi. 

“DÜNYADAKİ YENİ ANLAYIŞA UYUM SAĞLAMALIYIZ” 

CTP-BG Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, Lefke’deki madenle ilgili çevreyle uyumlu bir kalkınma programının olacağını ifade ederek, “Bu konudaki sorunu çözmek için Lefkelilerle konuşacağız. Binlerce yıl sürebilecek kirliliği ıslah etmek için bir şeyler yapmamız şart. Sorunları düzeltebilmek için dünyadaki yeni anlayışa uyum sağlamamız gerekir.” şeklinde konuştu. 

“HAVA OLUMLU” 

Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili havanın olumlu olduğunu ifade eden Talat, bu konuda ciddi ilerlemeler kaydedildiğine dikkat çekerek nihai sonuca ulaşılmasıyla ilgili kesin bir şey olmadığını söyledi. Sorunun uluslararası olduğunu dile getiren Talat, “Başka oyuncuların da devreye girme zamanı geldi. BM Güvenlik Konseyi’ndeki 5 ülkeden 3 tanesi Kıbrıs Rum tarafında duruyor. Bu ülkelerden 2’si ortada tarafsız rol oynar. BM’deki 5 daimi üyeden bu konuda fazla bir şey beklemiyorum. Bölünmüşlüğü kaldırmak adına garantör ülke İngiltere ve AB’den olumlu adımlar bekliyorum. Amerika’nın çözüm konusunda daha aktif olması lazım. Rum tarafı için Obama seviyesinde müdahalelerde bulunulması lazım.” 

Mehmet Ali Talat, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmasının, Türkiye’nin desteğiyle bir ilgisi olmadığını söyleyerek anayasa değişikliği için ayrı bir referandum yapılacağının altını çizdi.