Genç TV’de yayınlanan “Güven Arıklı ile Haftaya Bakış” adlı programa katılan CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, “El altından, kapalı kapılar ardında hiç bir istihdam yapmadık, bu hükümeti kurarken usulsüz istihdam olmayacağını söyledik, bir özeleştiri yaptık, bir önceki hükümet döneminde yapılan usulsüz istihdamlar CTP’ye çok pahalıya maloldu” dedi.

Konuşmasında “Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetmemizin bir nedeni de o oldu. Bundan sonra yapmayacağız dedik ve UBP ile kurduğumuz hükümet döneminde yapmadık.. Adil olduğumuz için, partizanlık yapmadığımız için kızdılar. Benim anladığım bu” diyerek UBP ile hükümet kurduklarında bir çok söz aldıklarını, uygulamada ise farklılıklar ortaya çıktığını belirtti “Verilen sözlerden umutluyduk ancak olmadı” dedi. 

DP ile yapamayacağımıza karar verdik

Talat, Demokrat Parti ile çok deneyimler yaşadıklarını, denizin bittiği bir ülkeyi yeniden düze çıkarmak için önemli reformlar yapmak gerektiğini düşündüklerini, bu nedenle UBP ile hükümet kurduklarını söyleyerek “O gün için bunu DP ile yapamayacağımıza karar verdik, UBP ile yapabileceğimiz ihtimali olduğunu düşündük, bu yüzden UBP ile hükümet kurduk” diye konuştu

Reform hükümeti kurmak istedik

Bir reform hükümeti kurmayı düşünürken UBP’nin de bu reformları yapmaya hazır olduğunu söylediğini, partizanlık yapılmayacağı, menfaat dağıtılmayacağı konusunda kararlılık ortaya koyduğunu söyleyen Talat “Bütün bunları kabul ettikleri için girdik bu işe” diye konuştu. Talat “CTP-UBP hükümeti bazı çevrelerde rahatsızlık yaratttı, sorunun en büyüğü budur” diyerek UBP tabanının bu hükümeti desteklemediğini, bunun kendisinin tespiti olduğunu, UBP’ye bir kızgınlığı olmadığını dile getirdi.

“Nereye yapıldığını söylesinler”

“El altından istihdam yapıldı” suçlamalarının gerçeği yansıtmadığını, bu istihdamlar gerçekten varsa açıklanmasını isteyen Talat “Nereye yapıldığını söylesinler” diye konuştu. Bu tür girişimleri de engellediklerini anlatan Talat, yapılacak kurultayda başkanlığa yeniden aday olup olmayacağıyla ilgili olarak “Bu konuda karar verme aşamasındayım ama henüz bir karar vermedim. Parti içinde bazı istişareler yaparak karar vereceğim. Bu aşamada, bu konuda bir şey söyleyemem. Eğilimi almam lazım. nabzı tutmam lazım” dedi.

“Ağzı olan konuşuyor”

CTP’nin eski sağlık bakanlarından Eşref Faiz’in “Bu gidişle CTP bir daha hükümet olamaz” şeklindeki açıklamasını eleştiren Talat “Meşhur bir laf vardır, ağzı olan konuşur” diyerek “Ortalık CTP uzmanı doldu” dedi. CTP’nin organlarıyla hareket eden bir kurum olduğunu, kararları CTP organlarının verdiğini söyleyen Talat “Bu kararları akil adamlar vermez, onlar ancak tavsiyede bulunabilir” dedi.

Sosyal medya eleştirisi

Sosyal medyanın çok tehlikeli bir mecra olduğunu, doğru kullanılmadığında bu tehlikenin çok daha zarar verici olduğunu belirten Talat “Yüzüme karşı Sayın Talat diyen adam, Facebook veya Twitter’da yazarken sadece Talat der, hatta onu bile demez, ‘memleketi batırdı’ der, yüzüme söylemez bunu, çünkü bunu söylerse cevabını alacak” diye konuştu. 

Akıncı’ya destek

Programda Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Almanya temaslarına da değinen Talat, önemli olanın görüşme olduğunu, bu görüşmenin resmi ya da gayrı resmi olması, makam odasında veya bir restauranta yapılmasının önemli olmadığını belirtti.

Kendisinin de Cumhurbaşkanlığı döneminde resmi veya gayrı resmi görüşmeler yaptığını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bile ABD ziyareti sırasında Obama’dan randevu istediğini, böylece bir görüşmenin gerçekleştiğini anlatarak meselenin hasıl olmasının dikkate alınması gerektiğini vurguladı.

Eroğlu’na eleştiri

Programda Kıbrıs konusuyla ilgili görüşlerini de açıklayan Talat Hükümete geldiği ve ardından KKTC Cumhurbaşkanı olduğu yılları hatırlatarak “2005’te Cumhurbaşkanı oldum, Güney’de başkan olarak Papadopulos vardı, müzakerelere Hristofyas’ın seçilmesiyle 2008’de başlayabildik. Bizim görüşmemiz sadece 1,5 yıl sürebildi. Rum tarafının genel eğilimi sürekli geciktirme ve engellemedir. Reddedilir korkusu içindedirler. Gerçek müzakere 1,5 yıl benim dönemimde, 1 yıl da sayın Akıncı döneminde yapıldı. Kıbrıs gerçek müzakere tarihinde 2.5 yıldır devam ediyor. Eroğlu dönemi 5 yıl kayıp dönemdir, biz 30 tane kağıt ürettik, bugün onlar geliştiriliyor. 2,5 yıl içinde bunlar yapıldı” diye konuştu.

Kudret Özersay “teknik eleman”

Kudret Özersay’ın kendi döneminde “teknik eleman” olarak görev yaptığını, Eroğlu döneminde ise “Başmüzakereci” görevine getirildiğini ancak bu 5 yılın akademik münazaralarla geçiştirildiğini anlatan Talat, “O günün gazetelerini inceleyin, Özersay’ın açıklamaları Eroğlu’nun açıklamalarından çok daha fazladır” diye konuştu. İnsanların dikkatli olması gerektiğini, bu zihniyetin partileştiğini belirten Talat Özersay’ın Kıbrıs’ta çözüm konusunda ne kadar istekli olduğunun dikkate alınması gerektiğini belirtti “Sağ çizgide bir parti olduklarının iyice anlaşılması lazımdır” diyerek “Sadece eleştiride bulunarak, ortaya çözüm koymayarak nereye kadar gidebilirsiniz, yarın seçim sathı mailine girildiğinde bunlar hep konuşulacak, gündeme getirilecek” dedi.

Taşıma sula değirmen

Kıbrıs’ta çözüm konusunun çok önemli olduğunu, bu nedenle Cumhurbaşkanı Akıncı’yı desteklediklerini söyleyen Talat, “Bizim isteğimiz bir an önce çözüme ulaşmaktır, çözüme ulaşmadığımız takdirde bu ülkenin geleceği çok zordur. Bu ay maaş ödemesi yine zora girecek, borçlanarak ödeme yapılması bile zordur. 50-60 milyon açık olacak, neden? Çünkü Türkiye ile mali protokol hala imzalanmadı. Protokol imzalandıktan sonra ancak bir miktar düze çıkacağız, o da bir miktar. Yani taşıma suyla değirmen döndüreceğiz aslında. Ekonomimizi geliştirebilmemiz, dünya ile rekabet edebilmemiz ancak çözümle olur” dedi.