CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, hükümet krizi ve CTP Parti Meclisi’nin kararı ve önümüzdeki sürece ilişkin öngörülerini BRT’ye değerlendirdi.

Yeni Gün Haber’in konuğu olan Talat,  CTP’nin yeni hükümeti kurmaya aday olduğunu ancak bunun icraat hükümeti mi, yoksa erken seçim hedefli bir hükümet mi olacağını muhtemel ortaklar ile görüşmeden sonra  belirleyeceklerini kaydetti.

Talat, görevin kendilerine verilmesi halinde, Kıbrıs müzakerelerine katkı koyacak ve  vatandaşların sıkıntılarına çözüm üretecek bir hükümet hedefleyeceklerini de kaydetti.

Talat, hükümetten çekilme kararı almasının kendisi için süpriz olduğunu söyledi.

UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün ile Cuma günü biraraya geldiklerini ve Pazartesi günü hükümetteki iletişim problemini ele almak üzere bakanlarla biraraya gelme konusunda uzlaştıklarını anlatan Talat, “Cumartesi UBP Parti Meclisi hükümetten çekilme kararı aldı. Üstelik oybirliği ile. 40 Dakikada hükümetten çekilme kararı aldılar. Bu planlanmış, üzerinde çalışılmış birşey olduğunu ortaya koyar” dedi.

Talat, “UBP’nin hükümetten çekilmesi benim için süpriz oldu. Bir gün önce UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün ile görüştüm böyle bir gündem yoktu. Bir gün sonra oybirliği ile karar aldılar. Üstelik bu karar yarım saat içinde gerçekleştirildi. Hazırlıkların öncedenyapılmış olduğu belli idi ” dedi.

Ulusal Birlik Partisinin hükümetten çekilme hareketinin etik olup olmadığına ilişkin bir soruya ise Talat, “Etik değil demeyeceğim. Bunu kamuoyu takdir etsin” ifadelerini kullandı.

Hükümetin bozulmasında Kıbrıs sorunun bir etkisi ve Türkiye’nin müdahalesi olup olmadığı yönündeki bir soruyu da yanıtlayan Talat, Türkiye’nin Kıbrıs konusuna müdahale etmek istemesi halinde bunu hükümeti bozarak değil Cumhurbaşkanı’na “hızlı gidiyorsun” diyerek frenleyebileceğini anlattı.

CTP Genel Başkanı Talat, hükümetin bozulmasına Türkiye’den siyasi düzeyde değil ancak bürokrasi düzeyinde bir müdahale olmuş olabileceğine de vurgu yaptı.

Talat, “Türkiye Siyaseti son dönemlerde Kıbrısla ilgili konularda çok aktif olmuyor. Kıbrıs daha fazla bürokrasiye havale ediliyor. Böyle bir sıkıntı var. Yaşadığımız tüm kaosların nedeni de budur” dedi.

UBP’nin su konusunda Hükümetin hazırladığı öneriye değil Türkiye’nin önerisine evet dediğini kaydeden Mehmet Ali Talat, “Ben UBP’yi böyle bilmiyordum” ifadelerini kullandı.

Mehmet Ali Talat, UBP’nin hükümet programına hiç sahip çıkmadığını da savundu.

Müzakereleri devam eden Mali İşbirliği Protokolü’ne ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Talat, Protokolde yargı ile ilgili genel ifadeler bulunduğunu, bunun yargı sistemine müdahale anlamına gelmediğini kaydetti.

“En güvendiğimiz kurum Yargımızdır” diyen Talat,  bu konunun, yargıyı yıpratıcı tartışmalara dönüştürülmemesini yalnızca mali boyutuyla konuşulması gerektiğini söyledi.

Talat, Mali Protokol çerçevesinde bu konunun hala müzakere ediliyor olduğunu da vuguladı.