Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, partisinin, “hükümetin bozulmasına karar verenlerin, bu Meclis’ten ülkeyi seçime götürecek bir hükümeti çıkarma sorumluluğunu da üzerlerine aldıkları kanaatinde olduğunu” belirterek, “Bu şartlarda partimiz, ekonomik program ve mali protokol konusunda taşınan hassasiyetlere sahip olmayan herhangi bir hükümet oluşumunda yer almayı uygun görmemektedir” dedi.

Talat, yaptığı yazılı açıklamada, Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin, kuruluşundan bu yana bir yandan Kıbrıs sorununun iki toplumlu, iki kesimli, iki toplumun siyasi eşitliğine dayalı bir federasyon formülüyle çözülebilmesi, diğer yandan Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönettiği, eşitlikçi, özgürlükçü ve adil bir yapının kurulabilmesi amacıyla yoğun mücadele verdiğini ve hiçbirini dışlamadan ve ötekileştirmeden toplumun tüm kesimlerini bu mücadeleye ortak kılmaya çalıştığını kaydetti. Talat, son olarak Ulusal Birlik Partisi ile kurulan koalisyonun da bu çabaların ürünü olduğunu  ifade etti.

Talat, yazılı açıklamasında şunları dile getirdi:

“Hükümetin görevde olduğu süre içerisinde Cumhuriyetçi Türk Partisi, yukarıda belirtilen hedeflere bağlı kalarak çalışmalarını sürdürmüş, ancak önce koalisyon ortağımızın kurultayı, ardından Türkiye’den temin edilen su ile ilgili yaşananlar ve son olarak da ekonomik program ve mali protokol çerçevesinde ortaya çıkan sorunlar ve bu sorunlarla mücadelede yalnız bırakılmış olmamız, hedeflere ulaşmak konusunda ciddi güçlükler yaratmıştır.

Gelinen noktada Ulusal Birlik Partisi Parti Meclisi’nin aldığı hükümetten çekilme kararı, sunulan gerekçeler hiçbir şekilde tatmin edici olmasa da, elbette saygı ile karşıladığımız bir karardır.

Bu noktadan sonra Meclis’in bugünkü kompozisyonu ile yeni bir hükümet kurulması matematiksel olarak mümkün görülse de, kurulacak herhangi bir hükümetin bir seçim hükümeti niteliği taşıyacağı açıktır.

“MÜMKÜN DEĞİL”

Seçildiği partiden istifa eden milletvekillerinin durumu toplum nezdinde siyasete duyulan güvenin daha da azalmasına yol açmışken, bu milletvekillerinin dışarıdan destekleyeceği bir azınlık hükümetinin ülkenin ihtiyaç duyduğu reformları yapabilmesi, ülkede her gün daha da fazla azalan siyasete duyulan güveni yeniden tesis etmesi mümkün değildir.

Cumhuriyetçi Türk Partisi, hükümetin bozulmasına karar verenlerin, bu Meclis’ten ülkeyi seçime götürecek bir hükümeti çıkarma sorumluluğunu da üzerlerine aldıkları kanaatindedir. Bu şartlarda Partimiz, ekonomik program ve mali protokol konusunda taşınan hassasiyetlere sahip olmayan herhangi bir hükümet oluşumunda yer almayı uygun görmemektedir.

Partimizin önümüzdeki dönemdeki tavrının belirlenmesi için Parti Meclisimiz Pazartesi akşamı toplantıya çağrılacaktır. Ülkenin içinde bulunduğu bu hassas dönemde Sayın Cumhurbaşkanı ve müzakere heyetinin yürütmekte olduğu müzakerelere en yoğun biçimde destek vermeye devam edeceğimizden ve Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetme iradesinden ödün verilmesinin ve özgürlükçü, eşitlikçi ve adil bir yapıya ulaşılması hedefinden sapılmasının engellenmesi konusunda üzerimize düşen her türlü sorumluluğu almaya her zamanki gibi hazır olacağımızdan kimse kuşku duymamalıdır.”