Suna Erden

Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülen kürtaj skandalının duruşmalarının dünkü oturumunda tanıklar dinlenmeye devam etti. Duruşmada sanıklar Dr. Mehmet Tunçbilek, Dr.Verda Tunçbilek, Ebe Ayşegül İşbilen, hemşire Taner Okburan, Dr. Fahri Karagözlü ve Anestezi Uzmanı Dr. Rasıha Serdaroğlu, sanık avukatları ve iddia makamı adına Kıdemli Savcı Erdinç Akyener hazır bulundu. Duruşmada dün üç tanık dinlenirken şu ana kadar dinlenen tanık sayısı 10 oldu. 

KİMİSİ AĞLIYORDU, KİMİSİ BEDDUA EDİYORDU 

Tanık kürsüsüne ilk çıkan stajyer hemşire M.S ise Ada Hospital’de stajyer olarak başladığını belirterek, Fahri Karagözlü’nün küçük kürtajları ve yasal sınırların dışında hasta bebekler için sonlandırma işlemleri yaptığını duyduğunu dile getirdi. M. S şunları söyledi: “Aralık ya da Ocak ayıydı. İşe geldiğimde hastane çalışanı iki kişinin kendi aralarında konuştuklarını ve bir operasyon yapıldığını duydum. Ben hemen arka tarafa geçtim. Bazı personelin ağladığını duyarken, bir personelin ise Fahri beye beddua ettiğini duydum. Ben operasyonların ikinci günü hastanede kalırdım ve nöbet defterine sonlandırma yazmadım. Bir önceki gün ne yazılmışsa aynısını yazardım.” 

“YAPMAYIN, SİZ DE ANNE OLACAKSINIZ”DEDİM 

Hastanede aşçı olarak görev yapan H.K ise hastanede yasa dışı kürtajlar yapıldığına dair duyumlar aldığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Yasa dışı kürtajlar yapıldığını duyuyordum. Bir gün karnı burnunda 6-7 aylık hamile bir kadın ve yanında kocası ile birlikte hastaneye geldiklerini gördüm. İki gün hastanede kaldıktan sonra gitti. Yanında bebek yoktu. Ben Ayşegül İşbilen’e “yarın birgün sizde anne olacaksınız. Yapmayın’ dedim. Ayşegül Hanım, “Karışmayın, biz bir nevi onların hayatını kurtarıyoruz” dedi. 

Hepimizin yaşananlardan dolayı canı sıkılıyordu, huzursuzluk vardı. Durumdan rahatsız olan bazı personel toplu istifa etmeye karar verdi. Bunun üzerine toplantı yapıldı. Toplantıda Verda Tunçbilek, Mehmet Ali Tunçbilek, Fahri Karagözlü ve diğer hastane personelleri vardı. Verda hanım, “Burada olan burada kalır. Kimse dışarda bir şey konuşmayacak ve hastane içinde kendi aralarında konuşmayacak. Ayrıca beddua okumayın” dedi. Öte yandan Mehmet Ali Bey, Fahri Bey’e “Bizim güzel işimiz var. Bu hastanenin böyle şeylere ihtiyacı yok” dedi. Fahri bey ise, “Karışmayın” şeklinde cevap verdi. 

ÇOCUK ÖZÜRLÜ DEDİLER 

Tanık F.İ ise kısa bir dönem Ada Hospital’de temizlik görevlisi olarak çalıştığını ifade ederek, kürtaj işlemlerine tanık olmadığını ancak bir sezeryan operasyonuna tanık olduğunu söyledi. F.İ şunları söyledi: 

“Bir bayan geldi, sezeryan olacağını söyledi. Beni aşağıdan arayıp ameliyathaneyi temizlememi istediler. Doğum yapıldı ancak bebeği görmedim. Daha sonra ameliyathaneyi temizlemeye gittim, kan gördüğüm için fenalaştım. Üç arkadaş gelip bana yardım etti. Daha sonra dışarı çıktığımda herkesin ağladığını gördüm. Neden ağladıklarını sorduğumda bebeğin özürlü olduğunu söylediler. Ne olduğunu tam soramadım çünkü bizim hasta ve hasta yakınları ile görüşmemiz yasaktı. Öte yandan polis baskınından önce hastanede toplantı yapıldı. Toplantıda hastalarla diyalog kurmaamız, soru sormamamız gerektiği söylendi.” 

Tanıkların dinlenmesinin ardından duruşma kaldığı yerden devam edilmek üzere bugün saat 10.30’a ertelendi.