Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa Milletvekili Ersin Tatar, “ Rumların Kıbrıs Türkü’nün yaşamsal haklarının hiç birini kabul etmediklerini, Türkiye’ye yönelik düşmanca siyasetlerini devam ettirdiklerini ileri sürdü.

Tatar yazılı açıklamasında  “Rum lider Anastasiadis’in hala Türkiye- Avrupa Birliği tam üyelik müzakerelerini engellediğini, Anastasiadis’in Avrupa Birliği’nin 5 yeni başlığı görüşmeye açması için Türkiye’nin Rum Yönetimi’ni tanımasını ve limanlarını Rum gemilerine açmasını istemesinin kabul edilemez olduğunu” belirtti.

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun toprak tavizi, Karpaz’ın dört köyünün yerleşim için Rumlara verilmesi ve mülkiyet konularındaki açıklamalarının endişe verici olduğunu belirten Tatar, “Sayın Akıncı ve ekibi şunu bilsin ki Kıbrıs Türkü’nün güvenliğini, egemenliğini, sosyo-ekonomik yaşantısını tehlikeye atacak her hangi bir taviz vermelerine karşı çıkacak, bununla her ne pahasına olursa olsun mücadele edecek çok geniş bir halk kesimi vardır” dedi.

Rum tarafı iktidarı, muhalefetiyle görüşme süreci ile ilgili her şeyi ortaya döküp gelişmeleri istedikleri gibi manipüle etmeye çalışırken Cumhurbaşkanı Akıncı’nın  gereken açıklıkla konuşmadığını iddia eden Tatar, bunun  büyük bir hata ve halkı,  sivil toplum örgütleri ve siyasileri devre dışı bırakan bir haksızlık olduğunu savundu.

Tatar, “Kıbrıs konusunun tartışılmayan, konuşulmayan hiç bir yönü kalmamıştır. Yapılacak olan tartışılanlar arasından kimin neye razı olacağının,sürecin nasıl bağlanacağının belirlenmesidir. Dolayısıyla artık zamanıdır. Samimi olan, doğru iş yaptığını düşünen bilenler açıklıktan korkmaz, halkından gizli işler çevirmez” dedi.

Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecine veto engeli koyduğunu söylediği Anastasiadis’in Türkiye Avrupa Birliği uğruna Kıbrıs Türk Halkı’nın hak ve hukukunu feda etmeyeceğini çoktan tüm dünyaya ilan ettiğini de belirtti.

Bu noktanın Cumhurbaşkanın Akıncı tarafından görüşme masasında Rum liderle bir kez daha iletilmesi ve Türkiye’ye saldırmakla, Türkiye’yi muhatap almaya çalışmakla bir yere varamayacakları Rum tarafına yeniden izah edilmesi gerektiğini kaydeden Tatar, Akıncı’nın AKEL lideri Andors Kiprianu’nun iddialarını yanıtlamasını da  istedi.

Tatar, Kiprianu’nun ‘mülkiyet başlığında, eski uzlaşıların yanı sıra yeni uzlaşılar da olduğunu, Akıncı sayesinde mülkiyet hakkının tanınmasını başardıklarını’ söyleyerek kendilerinin de defalarca ortaya koydukları endişelerin ne kadar yerinde olduğunu ifade ettiğini belirtti.

Tatar açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Belli ki Rum tarafı mülkiyette ilk söz hakkının malın 1974 öncesi sahibine verilmesini emellerine ulaşmak yolunda önemli bir zafer olarak görüyor ama Sayın Akıncı hala Kuzey Kıbrıs  Türk Cumhuriyeti halkını rahatlatacak bir açıklama yapmaktan uzak duruyor. Sayın Akıncı, hala, ‘ kimse merak etmesin KKTC Devleti verdiği tüm tapuların arkasındadır ve halkımız asla mağdur edilmeyecektir’ diyemiyor”

Rumların dedikleri doğru ise Kıbrıs Türkü’nün  bir anlaşma sonrasında büyük oranda Rumlarla oluşturulacak mülkiyet komisyonu önünde bire bir mücadele etmek zorunda kalacağını kaydeden Tatar, “Bu da yetmezmiş gibi önce Kıbrıs’taki mahkemeler daha sonra da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde sürünür duruma düşecektir” dedi.

AKEL Lideri Kiprianu’nun söz konusu açıklamasında Annan Planı’na göre geri dönmesi öngörülen 84 bin Kıbrıslı Rum’un sayısının 100 bin’e çıkarılmasını istediklerini, Karpaz’daki dört köyün merkezi idareye verilerek buraya 15 bin kişi yerleştirilmesini talep ettiklerini vurgulamasının da Cumhurbaşkanı Akıncı tarafından yanıtlanması gerektiğini dile getirdi.