Ulusal Birlik Partisi (UBP) Lefkoşa Milletvekili Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Kıbrıs konusundaki açıklamalarının halkın çok büyük kesiminin endişelerini giderecek nitelikte olmadığını savundu.

Tatar, “Rum lider Anastasiadis’in Ulusal Konsey’e verdiği bilgilere bakıldığı zaman, Rum tutumunda en küçük bir değişiklikten söz edilemeyeceğini, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın buna rağmen aylar içinde bir çözümden söz etmesinin halkta ve kendilerinde kuşkular yarattığını” kaydetti.

Ersin Tatar açıklamasında şunları dile getirdi:

“Rum liderinin basına yansıyan son demecine göre, olası bir çözümde mülkiyet konusu çözümlenirken ilk söz hakkı malın esas sahibinde olacak. Bu da demektir ki siz hangi kriteri koyarsanız koyunuz, ilk söz hakkını malın esas sahibine verdiğiniz için sonuçta onun dediği olacak. Eğer böyle değilse Sayın Akıncı ve ekibi, hangi kriteri nasıl koyacaklarını ve Kıbrıs Türk halkının uzun yıllar öncesinden günümüze kadar Rumlar tarafından uğratıldığı mağduriyetler de göz önünde bulundurularak, sosyo-ekonomik yapımızın nasıl korunacağını bizlere izah etsin.

Toprak konusuna henüz girilmedi deniliyor ama Rum tarafının toprak konusundaki kriterleri bellidir. Rumlar, bu konuda Annan Planı’ndan daha geriye değil, daha ileriye haklar elde etmek istiyor. Sayın Eroğlu döneminde masaya getirilen ancak kabul edilmeyen kriterlerine göre Kıbrıs Türk tarafı, Rumlara 100 bin kişinin yerleşebileceği toprak tavizi vermelidir. Buna ek olarak 60 bin Rum’un da Kuzey’de yerleşmelerine hak tanımalıdır.

Sayın Akıncı, böylesi bir durumda nasıl olur da aylar içinde bir çözümden söz eder?

Rumların bir diğer istemi ise Karpaz’dır. Karpaz ne olacak? Yoksa Sayın Akıncı Karpaz’da bir Rum kantonu oluşmasına buraya özel statü verilmesine evet mi diyor? Kıbrıs Türk tarafı iki bölgelilikten vazgeçip kantonal çözüme mi yöneliyor?

Rum tarafı ve Yunanistan, Kıbrıs’ta tek bir asker kalamayacağını, garanti sisteminin ortadan kalkacağını söylerken Sayın Akıncı, görüşmelerin bu aşamasında veya sonunda Rum tarafını fikrinden nasıl vazgeçirecek?

Sayın Akıncı, tıpkı Anastasiadis gibi garantiler konusundaki tavrını net bir şekilde ortaya koymalı ve Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamından geri adım atmayacağını her platformda net bir şekilde ifade etmelidir.
Bunu yapmak için Sayın Akıncı’nın dediği gibi neyin garanti edileceğinin ortaya çıkmasını beklemek gerekmez.

Rum tarafı, varılacak antlaşmanın Avrupa Birliği’nin birincil hukuku olmasını, Kuzey’de mülkiyet ve nüfusta sarih çoğunluğun Türklerde bulunmasını kabul etmiyor, dört özgürlükte ısrar ediyor. Yani iki bölgelilik kağıtta var olacak ama fiiliyatta Rumlar nüfustaki büyük fazlalıklarının da etkisi ile Kuzey’de hem siyasi hem de sosyo-ekonomik olarak etkinlik sağlayabilecek. Peki ama böylesi bir durumda, hele hele Türkiye de Avrupa Birliği’ne giremezse, ki kısa sürede girebileceğine dair en küçük bir işaret yok, Kıbrıs’taki Türk varlığı ne olacak?  Bizim Ada’da kendi milli ve dini aidiyetimizle var olmamızın bir önemi yok mu?

Söz konusu, Kıbrıs Türk halkının refahı, güvenliği ve özgürlüğüdür…”