Deniz Abidin

UBP Lefkoşa Milletvekili Ersin Tatar, UBP-DP Koalisyonunda Maliye Bakanı olarak adı geçerken kabine dışında kalması ve Ekonomik anlamda koalisyonu ne gibi zorlukların beklediğini Yeni Bakış'a değerlendirdi.

Ersin Tatar, Ekonomik Protokolün hala imzalanmamasından dolayı ülkenin ekonomik sıkıntı içinde olduğunu belirterek, protokolün imzalanmasıyla en az 90 milyon lira Türkiye'den kaynak sağlanacağını ve bir rahatlama olacağını söyledi. Tatar, Türkiye'nin ödeyeceği bu miktarın iki üç ay geçtikten sonra tükeneceğini, tekrar bir performansa ihtiyaç olacağını kaydetti. Tatar, reformlarla ilgili yapılması gereken bir takım işler olduğunu söyleyerek, bunların ciddiye alınması gerektiğini belirtti. Tatar, TC hükümeti ile tüm bunların iyice anlaşılması gerektiğinin altını çizerek, aksi takdirde sıkıntıların devam edeceğini söyledi.

"Şu anda ülkede ekonomik güven yok"

Tatar, yeni hükümetin başarılı olup olmayacağının önemine değinerek, ülkeye ekonomik anlamda güven gelmesi gerektiğini vurguladı.

Tatar, "Şu anda güven yoktur. Şu anda işler iyi gitmiyor, hükümet yok,  Türkiye ile işler iyi gitmiyor gibi bir takım düşünceler var. Böyle olunca, ekonomik yatırımlar  ertelenir veya iptal edilir. Halbuki geleceğe umut vermemiz gerekir. Bu da ekonomide büyüme sağlar, devletin de ihtiyaçları ve vergi geliri artar. Ekonomideki büyümeye bağlı olarak  ihtiyaçlar gözden geçirilecek diye düşünüyorum"diye konuştu.

"Su Projesi'nin ihalesi ne aşamada?"

Tatar, yeni hükümete başarılar dileyerek, Ekonomik ve Mali Protokolün bir an önce gözden geçirilerek imzalanması gerektiğini belirtti. Tatar, tüm bunlara bağlı olarak üniversitelerin, turizmin, tarımın durumunun belli olduğunu söyleyerek, gündemde protokol kadar önemli olan su projesinin imzalanması olayı olduğunu kaydetti. Türkiye ile yapılan su çerçeve anlaşmasının önemine değinen Tatar, gerekli yatırımları yapabilmesi için  ilk aşamada özel şirkete  verilmesinin gerekli olduğunu, ilk etapta 600 milyon lira gibi bir yatırımdan söz edildiğini belirtti. Tatar, tüm bunlar tamamlandıktan sonra suyun  arazilerde ve musluklarda kullanılmaya başlanacağını ve halkın yararlanabileceği konuma geleceğini kaydetti.

Tatar, "Mali protokol gündemde... Ancak, Su Projesinin ihalesi ne aşamadadır diye de bir soru sorulması gerekiyor. Sanırım bu konu Başbakanlığa bağlı olacak.  Su projesinin ihalesi konusu yeni hükümetin 6-7 ay içinde yapması  gereken en önemli konulardan biri olacak. Çünkü, şartnamede çok hassas noktalar var. Bunları düzenlemek lazım ki halk da bundan memnun kalsın " dedi.

"Özgürgün'ün takdirine bırakıyorum"

Tatar, Maliye Eski Bakanı olarak, yeni hükümet oluşurken beklenen ve konuşulan isimlerden biri oluşunu ve bu noktada parti ile olan ilişkileriyle ilgili olarak da bilgi verdi. Tatar, Maliye Bakanlığı görevinde bulunduğu süre zarfında yaptığı çalışmaların herkes tarafından takdir edildiğini belirterek, en fazla komitelerde ve bütçe görüşmelerinde konuşan, görüş belirten ve tartışan kişi olduğunu söyledi. Bu konuda hiçbir tereddüt olmadığını dile getireren Tatar, hükümet oluşturulurken Hüseyin Özgürgün'ün farklı bir düşünce içine girip girmediği konusunda veya etrafındakilerin etkisinde kalıp kalmadığı konusunda bir bilgisi olmadığını belirtti. Tatar şunları söyledi, "Ben bu konuyu Özgürgün'ün takdirine bırakıyorum"

"Ersin Tatar bir markadır"           

"Ben olgun bir insan olarak partime ve ülkeme hizmet için aynı şekilde çalışmalarımı yürütmek zorundayım. Ersin Tatar bir markadır. Kimse benden bu özelliğimi alamaz. Ersin Tatar, Cambridge Üniversitesi'nden İktisat bölümünden mezun olmuş, daha sonra İngiltere'de hesap uzmanlığı eğitimi almış, bu ülkede ise çok önemli işlere imza atmış biridir. Ersin Tatar, 4 buçuk yıl süren Maliye Bakanlığı döneminde ise çok temiz bir karne ile işini başarmış ve tekrardan Milletvekili seçilmiş birisidir. Çünkü, Maliye Bakanlığı yapmış kişiler sonradan Milletvekili çok kolay seçilemez. Ben görevim gereği son 3 yıldır yaptığım çalışmalarla ne kadar bu işleri iyi yapabildiğimi Meclis'te herkese kanıtlamış biriyim. Sadece kendi partime değil, tüm partilere...O bakımdan yeni hükümet oluşurken ben hiç rencide olmadım. Bu koalisyon görüşmeleri içinde ortaklıktan çıkan bir durumdur. Hiç rahatsızlık duymadım"