Özge Kizir

UBP milletvekili Ersin Tatar, Türkiye ile imzalanacak ekonomik protokolün ekonomiyi rahatlatacağını ancak mevcut yapının sürdürülebilir olmadığını söyledi. Ekonomiyi canlandıracak bir takım projelerin hayata geçirilmesi gerektiğine vurgu yapan Tatar, “Türkiye’den veya başka ülkelerden gelen yatırımcılara burada bir takım kolaylıkların verilmesi, çalışma izinlerinin kolaylaştırılması gerekir” dedi. 

Konuk olduğu bir televizyon programında ekonomiye dair değerlendirmede bulunan Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Ersin Tatar, mali disiplinin sürdürülmesi gerektiğini kaydetti. Protokol imzalandığında ve para geldiğinde borçların ödeneceğini ve piyasanın rahatlayacağını ifade eden Tatar, “Olay bellidir. Fakat şunu da söylemek istiyorum bu paralar geldikten sonra yine senin bütçe açığın vardır. Çünkü meclise sunulan bütçede 350 milyon TL’ye yakın bir açık vardır. Eğer her şey normal giderse ve hedeflendiği gibi olursa o zaman 350 milyon TL’lik açık 300 veya 200’lere düşer. Günün sonunda ekonomiye bakıldığında gerçekten mali bir disiplinin sürdürülmesi lazımdır” şeklinde konuştu.

“Mungan’ın yaptığı vergi affını doğru bulmadım”

Bir önceki hükümetin mali faaliyetlerine değinen Tatar şöyle konuştu: “Bir önceki hükümetin vergi affını doğru bulmadım. Zeren Mungan’ın yaptığı vergi affını doğru bulmadım. Mali disiplini bozan bir olaydı. Birikim Özgür yaptığı açıklamalarla ve gösterdiği hassasiyetlerle mali disiplini devam ettirmeye çalışmıştır. Aynı şekilde Zeren Mungan da mali disiplini oradaki bürokratlarıyla yapmaya çalışmıştır ama vergi affını her zaman eleştirdim.” 

“Reform niteliğinde bir düzenleme görmedim”

Performansa bakıldığında yapıda reform niteliğinde bir şey görmediğini belirten Tatar, sözlerine şöyle devam etti: “UBP hükümetinden sonra CTP’nin ilk DP ile sonra UBP ile olduğu dönemde ciddi anlamda reform niteliğinde bir düzenleme görmedim. Örneğin şu hep konuşulan ek mesai konusu… Şu anda ek mesai 85 milyon TL’yi buluyor. Mungan, görevi bıraktığında ‘valla ben itiraf edeyim ek mesai konusunda başarısız olduk’ dedi. Kendisine teşekkür ettim. Çünkü yapamadı. 

“Ben Maliye Bakanı olduğumda bütün sendikaları karşımda buldum”

Ben Maliye Bakanı olduğumda bütün sendikaları karşımda buldum. Fakat maliyenin hayrına ve devletin geleceği için ne yaptım? Her hafta içerisinde çalışılan 1 saat, 1,5 saat sayılıyordu. Hafta sonları çalışan 1 saat 2 saat sayılıyordu. Yasa ile hafta içi 1 saati 1 saate indirdik. Hafta sonu ise 1 saat, 2 saat sayılıyordu onu da 1,5 saate indirdik. Gerçekten orada belki de 20-25 milyon TL tasarruf oldu. İşte reform dediğin bunlardır. Bunların bir bütünü maliyeyi ve devletin yapısını çok daha iyi bir noktaya zaman içerisinde getirecek.”

“Kalkınma ruhunu canlandıracaksın”

KKTC’nin yapısına bakıldığında 2 durumun olduğuna dikkat çeken Tatar sözlerini şöyle sürdürdü: 

“İlki ekonomiyi büyütmek, uluslar arası sermayeyi buraya çekerek, istikrarı sağlayarak ve bir takım çağa uygun hamleleri yapabilmektir. Verimliliğin artırılması çok önemlidir. Örneğin Gönyeli Çemberi’nde buraya gelmek için her sabah yarım saat beklerseniz o iş zaten her şeyi kilitler ve verimsizlik daha da büyür. Dolayısıyla çevre yollarının bir an önce tamamlanması lazımdır. Parası ayrılmasına rağmen bir türlü hareket yoktur. Eğer kamulaştırılma gerekirse yapacaksınız, parasını ödeyeceksiniz ve o yolun önünü açacaksınız. Başka türlü olmaz. Güzelyurt’tan Lefke’ye giden yolda bir heyecan ister. Çünkü projeleri hazırlandı. İhalelere çıkıldı ama bir türlü sonuçlanmıyor. Bunların sonuçlandırılması gerekiyor. Ercan projesinde adamın başında duracaksın ve o projeyi tamamlattıracaksın. Mega projelerle o heyecanı, güveni, istikrarı ve kalkınma ruhunu canlandıracaksın. Bunun başka türlüsü olmaz.

”Gayri safi milli hâsılamız…”

Gayrı Safi Milli Hâsılamız aşağı yukarı 9 milyon TL civarında… Şu anki bütçe yapısına bakıldığında bu ekonomi 10-12 sene içerisinde 2 katına gelmeden bu bütçe sıkıntıları devam edecek. Bunun için atılması gereken adımlar ise güven ve istikrar olayı, iş dünyasının önünü açma ve çalışma izinlerinden tutunuz da bir takım Türkiye’den veya başka ülkelerden gelen yatırımcılara burada bir takım kolaylıkların verilmesidir.” 

“TC ile bu ilişkinin devam etmesi için bizim de hassasiyetlerimiz vardır”

TC ile olan ilişkilerin devam etmesi için hassasiyetlerin olduğunu vurgulayan Tatar, “Mikro düzeydeki çalışmaların yanı sıra, TC ile bu ilişkinin devam etmesi için bizim de hassasiyetlerimiz vardır ve bunların mutlaka müzakere edilmesi gerekiyor. Fakat günün sonunda o büyük ülkenin buraya desteğinin devam etmesi ve buradaki ekonominin kalkınması için gerçekten vazgeçilmezdir. Çünkü bizim başka ilişkiye gireceğimiz hiçbir ülke yoktur. Bununla beraber bize kredi veren ve malımızı alan da yoktur” dedi.