Ulusal Birlik Partisi (UBP) Lefkoşa milletvekili Ersin Tatar, “CTP’nin halkın geleceği ile oynama hakkı olmadığını, bir an önce kendi içindeki farklılıkları aşıp aşamayacağına, reformlar, ekonomik işbirliği protokolü ve su konusunda Türkiye ile uyum içinde çalışıp çalışamayacağına karar vermesi gerektiğini” belirtti.

Tatar, yaptığı yazılı açıklamada, “Hükümetin CTP yüzünden Türkiye ile yaşadığı  sıkıntılar ülkeye zarar vermektedir. KKTC halkı reform hükümeti diye kendisini tanımlayan hükümetten önemli beklentiler içindeyken yaşanmakta olanlar moral bozucu ve endişe vericidir” dedi.

CTP’nin 2013-2015 protokolüne bağlı olduğunu o dönemin CTP Genel Başkanı ve Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nun bir yazı ile Türkiye’ye bildirmesine rağmen sözünü tutmaması, imzasına bağlı kalmaması sonucu ülkeye gelmesi gereken 195 milyon TL’nin gelmediğini iddia eden Tatar, CTP’li Maliye Bakanı Birikim Özgür’ün de söylediği gibi paranın gelmiş olması halinde 13’ncü maaşların ödenmesinde sorun yaşanmayacağını kaydetti.

Tatar  “CTP, Sayın Mehmet Ali Talat’ın Genel Başkanlığı Sayın Ömer Kalyoncu’nun da Başbakanlığı üstlenmesinden sonra da sanki ülkenin içinde bulunduğu durumu, Türkiye’nin tutumunu bilmezmiş gibi davranmış ve hem ülkeye hem de bizim için son derece önemli olan Türkiye’nin Kıbrıs Türkü ile ilişkilerine büyük zarar vermiştir” ifadelerini kullandı.

Bunun en acı örneğinin su konusu olduğunu ifade eden Tatar, “CTP, Genel Başkanının bilgisi, Başbakan’ın talimatı ile CTP’li Maliye Bakanı’nın, Türkiye ile üzerinde uzlaştığı su konusundaki metni parti meclisinde bozarak kabul edilemez bir tavır ortaya koydu” dedi.

“HÜKÜMET ETME CİDDİYETİ İLE BAĞDAŞMIYOR”

“CTP, eğer bir endişesi varsa, önce parti içindeki süreci tamamlamalı sonra Türkiye ile konuyu ele almalıydı” diyen Tatar, Türkiye ile anlaştıktan sonra yanlış varsayımlarla varılan uzlaşmaya takoz koymanın yurtseverlik olmayacağı gibi hükümet etme ciddiyeti ile de bağdaşmadığını ifade etti.

“SORUNLARIMIZ VAR, AŞMAK İÇİN TÜRKİYE’NİN DESTEĞİNİ SAĞLAMAK ZORUNDAYIZ”

Tatar şöyle devam etti:

“Türkiye’nin bize herhangi bir şey dayatması ya da bizi vesayet altına alması söz konusu değildir. Bizim sorunlarımız var ve aşmak için Türkiye’nin desteğini sağlamak zorundayız. Ancak, Türkiye bize herhangi bir dayatma yapmazken, bize suyu getiren, savunma bütçemizin tümüne, savunma için gereken tüm silah, araç ve gerecin sağlanmasına, tüm alt yapı yatırımlarımıza, reform programlarımızı uygulamamıza, cari bütçemize yılda yaklaşık bir milyar Türk lirası sağlayan Türkiye’ye bizim uzlaşma noktasından ayrılarak bazı şeyleri dayatmaya çalışmamız yanlış olur.

Tabii ki iki kardeş devlet olgusunun bilinci ile Türkiye ile oturup konularımızı, ilişkilerimizi konuşacağız, tartışacağız ama bunu akıl, mantık, dünya ve ülke gerçekleri dışına taşırmanın ne bize ne de Türkiye’ye bir yararı olmayacağını da bileceğiz.”

“YAPILMASI GEREKEN…”

Yapılması gerekenin “Türkiye karşıtlığı yaratacak politikalardan uzaklaşarak, Anavatan Türkiye ile ekonomik işbirliği protokolünü bir an önce imzalamak, su projesini ivedilikle yaşama geçirmek, Türkiye’den elektrik enerjisi gelmesini sağlamak ve her yıl en az yüzde beş kalkınma hızını yakalamak” olduğunu belirten Tatar, özelleştirmeye karşı çıkmanın değil, çağdaş adımlarla, her türlü suiistimal ve spekülasyondan uzak, şeffaf, açık projeler ve bunlar için açılacak yeni ihalelerle ülke ekonomisini canlandırmanın düşünülmesi gerektiğini belirtti.

Tatar, “Halk bizden kalkınmada atılım, yaşam kalitesinin yükseltilmesini, adalet, rüşvetten, yolsuzluktan uzak icraatlar bekliyor” ifadelerini kullandı.