Hakan Yıldırım

Milli Eğitim Bakanlığı Genel Ortaöğretim ve Mesleki Teknik Öğretim dairelerine bağlı ortaokul ve liselerde, 2015-2016 Akademik Yılı’nın tamamlanmasıyla birlikte toplam 19 bin 430 öğrenci karnelerini dün aldı.

Karnelerde kimi öğrencinin notları düşük kimininse notlar gayet iyiydi. Diyalog’a konuşan öğrenciler zorlu bir eğitim yılını daha geride bırakıp tatile çıkmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirtti.

Uzun bir yaz tatilinin kendilerini beklediğini ve bol bol dinleneceklerini söyleyen öğrenciler, tatildeki planlarını Diyalog’la paylaştı.

Öğrenciler ne dedi? 

Esra Göz: Karnem iyi. Sınıf birincisi oldum. Tatil için ailemle henüz bir plan yapmadık ama bütün gün internet bağlı olacak ve erken kalkmak zorunda kalmayacağım. 12. Sınıf oluyorum artık. 

Cahit Andaş: Karne iyi sayılır. 2 tane düşük var. Ailem de çok terslemez ama gerekli uyarıları yapar. Tatilde müzikle ilgilenmeye devam edeceğim…

Doğa Çukurovalı: Karne idare eder. Çalışamadık bu sene doğru düzgün zayıf yok ama idare eder durumu kurtardık. Tatilde ders çalışmaya devam edeceğim. Denize gideriz ama onun dışında disiplini bırakmayacağız çalışacağız.

Sezer Sancak: 9. sınıfı bitirdim. Karne güzel ama maalesef bir dersim zayıf. Tatilde gezeceğim akrabalarım Türkiye’de yanlarına gideceğim, denize gideceğim. Geç uyanacağım. Okul çok sendromlu oluyordu.

Arda Hovarda: 12. sınıfa geçtim. Dersleri geçtik. Karne iyi en düşük notumda 5… Tatilde ise çalışacağım işe devam… Para kazanıyorum hayata biraz erken atıldım. Aileme yük olmak istemem, kendi ihtiyaçlarımı kendim karşılarım… 

Atakan Bozkurt: Dersler iyi, zayıfta yok. Tatile evde dinleneceğim. Şuan için bir plan yapmadık. Ama geç kalkacağım artık. 

Batuhan Tosun: 2 dersten bütünlemeye kaldım. 12. Sınıfa geçiyorum. Yazın da çalışacağım. Garsonluk yapacağım. Her yaz çalışıyorum. Tatilin son 1 ayı da dinlenip tatil yapacağım…

Metehan İlhan: 11. sınıfa geçtim dersler iyi zayıfımda yok… Yazın çalışacağım büyük ihtimalle derslere çalışacağım. Ama öncelikle bir güzel dinleneceğim. Deniz mevsimi de açıldı denize gideceğim… 

Edanur Meydan: Dersler güzel, zayıfta bir iki tane var. Fizik ve matematik benim için çok zordu… Yazın vakti geldiğinde ders çalışacağım vakti geldiğinde eğleneceğim vakti geldiğinde de dinleneceğim… Denize de gideceğim… 

Yağmur Düzgün: Dersler benim için kötü ama diğer arkadaşlarıma göre durumum iyi… zayıf yok karnemde… Dersi kötü olan öğrencilere de aileler iyi davranmalı bence çünkü bence en önemli olan insan olmak. Anlayışla karşılanması lazım… Yazın da bir yerde çalışmayı ve bol bol kitap okumayı düşünüyorum… 

Nevin Gül Aydoğan: 11. sınıfa geçtim, dersler güzel zayıf yok… Notları düşük olanların aileleri onları motive etmeli, komşu çocuğuyla karşılaştırmayın mesela… Çocuğunuz sağlıklı ve aklı başında olması da yeterli bence… Yazın da bol bol uyuyacağım ve dinleneceğim… 12’den önce kalkmayı düşünmüyorum. Her gün de deniz planım var… 

Uzman Psikolog Deniz Erkal, çocukları karne alan velilere uyarılarda bulundu.

Düşük not ölçü değil 

Uzman klinik psikolog Deniz Erkal’da karne alan öğrencilerin velilerine uyarıda bulundu. Diyalog muhabirine konuşan Erkal, “çocuklarınızın karnesindeki düşük notları onların genel hayatındaki ve akademik hayatındaki başarısını gösteren bir ölçek değildir” dedi.

Ekdal şöyle konuştu: 

“Bu çok önemli bir konudur. Bazı aileler ne yazık ki karne notlarını çocuğun kişilik özelliklerini ya da başarısını yansıtan bir sembolmüş gibi algılıyor. Oysa karnede ki bir not bir çocuğun o dönem o derse ne kadar dikkat edebildiği ne kadar iyi konsantre olduğunu gösteren bir ölçektir. 

Çocuğun genel hayatındaki akademik hayatındaki başarısını gösteren bir ölçek değildir. Dolayısıyla şunu yapmaları gerekir. O dersin daha iyi çalışılması gerektiği daha iyi anlayabilmesi gerektiğine yönelik bir işarettir karne notu… Ve bundan sonra ne yapmamız gerektiğiyle ilgili bir yol göstericidir. Bundan sonrasını sadece yol gösterici bir etken olarak algılayabilirsek çok daha sağlıklı kararlar verebiliriz. Bir çocuk bir dersten düşük not alabilir ama bu onun sadece o dersle ilgili sıkıntısını ortaya koyduğunu gösterir. Her çocuk her alan başarılı olmak zorunda değildir. Kimi çocuk sözel alanda kimi çocuk ise sayısal alanda daha başarılıdır daha yeteneklidir. Biz bunun bilincine varmalıyız. Bunu bilerek çocuğumuzu tanıyarak o alana daha fazla yatırım yapmak ve ona göre yönlendirmek zorundayız.. Bu bizim çocuğumuz için uzun vadede daha doğru bir seçenek olacaktır.”