Ülkenin tanınmış dolandırıcılık olaylarının başkişisi olarak 36 senesini hapiste geçiren Tavuri, Cezaevi’ndeki uyuşturucu olaylarıyla ilgili Merkezi Cezaevi Müdürü’nü suçladı; 21 yıllık gardiyanın ‘piyon’ olarak gösterildiğini öne sürdü

“Cezaevi ayrı bir cumhuriyet gibi”

Tavuri’den şaşırtıcı iddialar: “İki ay önce cezaevinde altı paket bonzai bulundu. 24 saat geçmeden, uyuşturucuyu içen kişi hücre cezasından çıkarıldı, telefon görüşme cezası da iptal edildi. Dürüm arasında içeriye sokulan uyuşturucular nasıl oluyor da detektör köpeğe yakalanmıyor?”

Fehime ALASYA

Dolandırıcılık suçlarıyla Kıbrıs’ta nam salan, adanın 'Tavuri'si yani 'Şeytan' lakaplı ünlü hırsızı Mustafa Serttaş, ‘Merkezi Cezaevi’nde uyuşturucu ticareti’ ile ilgili olarak HALKIN SESİ’ne konuştu.

Ülkemizin tanınmış dolandırıcılık olaylarının başkişisi olarak 36 senesini cezaevinde geçiren Tavuri, “Toplamda dokuz cezaevi müdürü gördüm ama şimdiki müdür gibisini görmedim” dedi.

“Benim mesleğim belli, 1982 yılında cezaevi açıldığı yıldan beridir oradayım, sürekli girip çıktım, 36 yılım orada geçti, çok gördüm çok geçirdim.” diyen Tavuri, cezaevine uyuşturucu getirdiği iddiasıyla tutuklanan 21 yıllık gardiyanın ‘piyon’ olarak gösterildiğini öne sürdü.

“ESAS SUÇLU O GARDİYAN DEĞİL”

“Cezaevi nasıl yönetilir, cezaevlerinde ne gibi olaylar döner bunu en iyi bilenlerdenim.” diyen Tavvuri, bir gardiyanın piyon olarak öne sürüldüğünü, cezaevine uyuşturucu sokma konusunda birçok suçlunun bulunduğunu iddia etti ve esas suçlunun Merkezi Cezaevi Müdürü Metin Bilmem’in olduğunu öne sürdü.

Tavuri şöyle dedi:

“Şimdiki cezaevi müdürü başa geldiği günden beridir, cezaevimizde uyuşturucu adeta başını aldı gidiyor diyebilirim… Benim dikkatimi çeken ve basına yansıyan haberlerde öne çıkan bir gardiyanın olması oldu. Esas suçlu o gardiyan değil, cezaevi müdürünün çok yakın beş çalışma arkadaşıdır.

Bu kişiler korunuyor, tek bir kişi ise piyon olarak öne sürülüyor. Bu 21 yıllık gardiyan hedef alındı, ben yaptı yapmadı veya suçluydu değildi olayını tartışmıyorum, esas söylemek istediğim bu 21 yıllık gardiyanın hedef alındığı ve piyon olarak kullanıldığıdır.”

“ORASI AYRI BİR CUMHURİYET”

Vatandaşların, Merkezi Cezaevi’nde dönen olaylardan haberdar olmadığını dile getiren Tavuri, cezaevinin ayrı bir cumhuriyetmiş gibi yönetildiğini öne sürdü. Tavuri, cezaevinde dönen tüm kirli olaylardan da cezaevi müdürünü sorumlu tuttu.

“Olaylar, müdürün cumhuriyetinde gelişiyor… Müdürün arkadaşları yapar, aman koruyalım, saklayalım oluyor… Benim bölümüm olan D Bölümü’nde iki ay önce, altı paket bonzai bulundu. Cezaevi personeli ve narkotik polisi eliyle koymuş gibi gitti ve ayakkabı içerisinde buldu. 24 saat geçmeden, bu adam sağlık nedeninden dolayı hücre cezasından çıkarıldı ve telefon görüşme cezası da iptal edildi. Bu nasıl olur? Neden olur? Bu adam neden korunur diye sormaz mısınız? Bunun yanında farklı bir şahıs ise gardiyana karşı geldiği için hücre cezası aldı. Orada birçok insan birbirine gebe kalıyor, birçok pisliği bilip, birbirlerine koz olarak kullanıyorlar. Bunları biliyor muydunuz? Dürüm arasında içeriye sokulan uyuşturucular nasıl oluyor da detektör köpeğe ve görevlilere yakalanmıyor? Adamına göre muamele yapılıyor, içeriye kimin ne sokacağı bilindiği için üzerinde uyuşturucu olan adam aranmıyor.” ifadelerini kullandı.

“Eski cezaevi müdürü Hüseyin Kasapoğlu, cezaevini adam etti, Salahi Hoca da düzeltti, Metin de bertaraf etti, mahvetti” diyen Tavuri, terfiler ve kıskançlıklar yüzünden birçok gardiyana haksızlık yapıldığını ve ülkemizde insanlara iftira atmanın çok kolay olduğunu sözlerine ekledi. 

Tavuri, “Narkotik köpeğin odası bile klimalı” dedi ve ekledi:

“Narkotik köpek bile mahkûmlardan daha iyi şartlarda”

“Mahkûmlar ateş içerisinde yanıyorken, narkotik köpeğin odası bile klimalı ve daha lüks” diyen Tavuri, bu duruma isyan etti.

Dedektör köpeğin, mahkûmlardan daha iyi şartlara sahip olduğunu ifade eden Tavuri, “Bu kadarı da olmaz… Bu narkotik köpeğin icraatları neler? Bir sorun bakalım cezaevinde ne yakalamış bugüne kadar?” dedi.