Türkiye'nin Libya'ya silah gönderdiği yönündeki iddiaların hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığını da ifade eden Çavuşoğlu, "Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri Libya'ya silah da gönderiyor, operasyon da yapıyor" şeklinde konuştu.

A Haber'de gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Çavuşoğlu, ülkelerin, yabancı savaşçıların önlenmesi için tedbirlerini ve gerekirse yasalarını gözden geçirmesi gerektiğini belirtti. Bu konuda Birleşmiş Milletler kararları bulunduğunu ve bu kararlar çerçevesinde ülkelerin bu kanunları değiştirme çabası içinde olduğunu anlatan Çavuşoğlu, ancak asıl olarak bu konunun köküne inerek, bu insanların neden radikalleştiğinin sorgulanması gerektiğinin altını çizdi. Terör, artan ırkçılık ve yabancı düşmanlığıyla mücadeleyi birlikte sürdürmek gerektiğine işaret eden Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Size bu konuda bir örnek vereyim. İngiltere'den IŞİD'e katılmak için ayrılan üç kızla ilgili olarak, ülkesi bize birkaç gün sonra bilgi verdi. Fakat bu kızlara yardım eden kişi kim çıktı biliyor musunuz? Yakalandı.

Koalisyon içinde olan bir ülkenin istihbaratında çalışan biri çıktı. AB üyesi değil, ABD de değil. Koalisyonun içinde olan bir ülkenin istihbaratında çalışıyor. Ben bunu İngiltere Dışişleri Bakanına da söyledim. Bana 'genellikle olduğu gibi' dedi."

IŞİD'LE MÜCADELE

Çavuşoğlu, Irak ve Suriye'de terör örgütüyle mücadelede ve kapsamlı bir strateji çerçevesinde, İncirlik dahil, tüm seçenekleri değerlendirebileceklerini daha önce de söylediklerini belirtti.

Şu anda Irak'taki yeni hükümetle bir taraftan Peşmerge diğer taraftan yeni hükümetin güçleriyle IŞİD'e karşı mücadele başlatıldığını ancak hala Bağdat'ta düzenli bir ordunun olduğunu söylemenin mümkün olmayacağını ifade eden Mevlüt Çavuşoğlu, bu konuda ciddi eksikliklerin bulunduğunu ve bu nedenle yeni kurulacak ordulara, güvenlik güçlerine eğitim ve donatıma destek verilmesi konusunda Türkiye'ye Irak Savunma ve İçişleri bakanlarından davet geldiğini hatırlattı.

"Biz de memnuniyetle bu desteği vereceğimizi söyledik" diye konuşan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Bugüne kadar zaten hem Bağdat hem de Peşmergeye öldürücü olmayan askeri malzeme bakımından desteklerimiz oldu fakat burada özellikle ulusal muhafızların kurulması da önemli. Yani diğer bölgelerde olduğu gibi Musul'a bir ulusal muhafız kurulması gündemde. Biz kurulacak bu ulusal muhafızın da eğitimine ve donatımına katkı vereceğiz. Bunun, Musul'da yaşayan insanlardan oluşması lazım. Çünkü bir yerde terörle mücadele ediyorsanız ya da oraya istikrarı getirmek istiyorsanız, o şehirde yaşayan unsurların desteğini mutlaka sağlamanız lazım."

Musul'da halkın ağırlıklı olarak Sünni olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, IŞİD'le mücadelede başarılı olmak için Sünnilerin de desteğinin alınması gerektiğini vurguladı. Çavuşoğlu, Irak'ta bazı bölgelerde Sünnilere yönelik saldırılar olduğu yönünde bilgiler geldiğini belirterek "Bu çok tehlikeli. Irak bir kez daha Sünni-Şii çatışmasını kaldıramaz. Mücadele DEAŞ'a karşı olmalı" ifadesini kullandı.

Harekatın başarılı olabilmesi için tüm unsurları içine alan ciddi bir planlama yapılması gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu, IŞİD'le mücadelenin, tekrar bir Sünni-Şii çatışmasına dönüşmemesi gerektiğine dikkati çekti. Çavuşoğlu, "Mücadelede bir kısmı DEAŞ'ın içine itilen veya yerin altına itilen Sünnilerin de desteğini mutlaka almak gerekiyor. Biz bir Sünni-Şii çatışmasını engellemek için üzerimize düşeni yapıyoruz. Taraflara mesajımızı veriyoruz" diye konuştu.

"MISIR VE BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ LİBYA'YA SİLAH DA GÖNDERİYOR, OPERASYON DA YAPIYOR"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin Libya'ya silah gönderdiği yönündeki iddiaların hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığını ifade ederek "Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri Libya'ya silah da gönderiyor, operasyon da yapıyor" dedi.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin Libya'da askeri müdahaleye karşı olduğunu belirterek ülkedeki tarafların bir araya gelerek ateşkesi sağlaması ve ulusal birlik hükümeti kurması gerektiğini kaydetti. Çavuşoğlu, Libya'da durumun çok kötü olduğunu söyleyerek ülkenin Suriye'ye dönüşmesi durumunda yansımalarının çok farklı olabileceği uyarısında bulundu. Çavuşoğlu ayrıca Türkiye'nin Libya'da barış için atılacak tüm adımları desteklediğini vurguladı.

EĞİT-DONAT PROGRAMI

Suriye'deki muhaliflere yönelik eğit-donat programının bu ay içinde başlamasının öngörüldüğünü ifade eden Çavuşoğlu, ilk etapta kaç kişinin eğitilip donatılacağı konusuna askerler ve bu işi yapacak insanların birlikte karar vereceğini söyledi. Bu nedenle sayı vermek için erken olduğunu belirten Çavuşoğlu, sayının henüz tam olarak netleşmediğini dile getirdi.

Çavuşoğlu, yılda yaklaşık 2 bin Özgür Suriye Ordusu üyesinin eğitilip donatılmasının öngörüldüğünü vurgulayarak şunları kaydetti:

"Daha sonra buraya katkıda bulunmak isteyen, koalisyonun içinden ülkeler olursa kararı Türkiye ve ABD birlikte verecek. Yani buradaki süreçte bütün kararları ABD ve Türkiye birlikte verecek. Bu sayının artması, üçüncü ülkelerin katkısı konusunda atılacak adımlar, onlara verilecek danışmanlık dahil. Yani Türkiye'nin iradesinin dışında herhangi bir şey söz konusu değildir."

ERMENİSTAN'LA İLİŞKİLER

Çavuşoğlu, Ermenistan'ın 2015 için hükümet ve parlamentoları etkileme yönünde çabalarını artırdığını kaydederek "Biz dostluk kuralım diye elimizi uzatıyoruz ama çirkin şekilde geri çeviriyorlar. Güney Kafkasya'daki sorunların hepsinin merkezinde Ermenistan var. Tüm komşularla sorunlu olan ülke dönüp aynaya bakmalı" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'de tüm gayrimüslimlere olduğu gibi Ermeni cemaatine ait gayrimenkullerin geri verilerek kiliselerin onarıldığını anımsatan Çavuşoğlu, Ermenistan'ın popülist yaklaşımlar sergilemeye devam ettiğini yineledi.

Türkiye'nin, Ermenistan'ın çabaları karşısında siyasi, kültürel ve diplomatik alanlarda tedbirlerini aldığını dile getiren Çavuşoğlu, 24 Nisan'daki Çanakkale Savaşları'nı anma töreninde tüm dünyaya dostluk ve barış mesajı vereceklerini belirtti.

Çavuşoğlu, ABD Başkanı Barack Obama'nın 24 Nisan'da daha önce yaptığı açıklamalara benzer ifadeler kullanacağını düşündüğünü belirterek bunun dışındaki açıklamaların ilişkilere ciddi zarar vereceğini vurguladı.

UKRAYNA'DAKİ GELİŞMELER

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Toplantısı için 20 Mart'ta Ukrayna'yı ziyaret edeceğini belirten Çavuşoğlu, bu kapsamda Rusya-Ukrayna arasındaki sorunların da gündeme geleceğini kaydetti. Çavuşoğlu, Ukrayna krizinin başladığı günden beri Türkiye'nin iki ülke arasında arabuluculuk görevini en iyi ve en üst düzeyde yerine getirdiğini söyledi.

Çalışmalar kapsamında Türkiye'nin Kırım'a gayriresmi bir heyet göndereceğini de ifade eden Çavuşoğlu, "Heyette insan haklarıyla ilgilenen kişiler, sivil toplum kuruluşu üyeleri, akademisyenler olacak. İki ülke de heyetin gönderilmesini kabul etti. Sadece heyetin hangi ülke üzerinden geçeceği konusunda iki ülkenin de farklı görüşleri var" dedi. 
Çavuşoğlu konunun siyasileştirilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

YUNANİSTAN'LA İLİŞKİLER

Türkiye'nin yeni Yunan hükümetiyle ilişkilerinin iyi olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, Savunma Bakanı Panos Kammenos'un aşırı sağcı bir partinin mensubu olduğuna işaret etti. Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"Kammenos'un yaklaşımı bir felaket. Böyle devam ettiği sürece Yunanistan'ın başına daha çok iş açar. Ekonomik krizden daha fazla felaketler açabilir Yunanistan'ın başına."

Çavuşoğlu, Mısır'ın Ro-Ro seferlerini tek taraflı olarak iptal etmesinin ise Mısır'ın zararına bir durum olduğunu belirtti. Şu anki rejimin Mısır'ın istikrarsızlığı için her şeyi yaptığını kaydeden Çavuşoğlu, Türkiye'nin Mısır halkını cezalandırmak istemediğini sözlerine ekledi.