Toplumcu Demokrasi Partisi’nin (TDP)  5. Olağan Kurultayı yapılıyor. Kurultay saat 11.15’te toplandı.

Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’nde yer alan olağan kurultayda başkanlık için Genel Başkan Cemal Özyiğit ile Gazimağusa İlçe Başkanı Mustafa Emiroğluları yarışıyor.

“İLKEM, İDEALİM, GELECEĞİM”

“İlkem, İdealim, Geleceğim” sloganıyla gerçekleştirilen ve 2 bin 206 üyenin oy kullanabileceği kurultayda oy verme işlemi saat 18.30’a kadar sürecek.

Kurultayda yapılacak seçimlerle genel başkan yanında 88 aday içerisinden 50 kişilik Parti Meclisi ile Yüksek Disiplin Kurulu ve Denetleme Kurulu üyeleri de belirlenecek.

Kurultayda CTP, SDP, KSP VE BKP ve sivil toplum örgütleri temsilcileri yanında Güney Kıbrıs’tan AKEL, DİSİ, EDİ VE Yeşiller Partisi’nden temsilciler konuk olarak yer aldı.

1450611862.jpg
 
TÜZÜK DEĞİŞİKLİKLERİ ONAYLANDI

Kurultayda, 28 Haziran tarihinde kabul edilen tüzük değişikliği paket olarak oylanıp oy birliğiyle kabul edildi.

KARAR TASARISI

TDP Kurultayı’nda, Cumhurbaşkanı Akıncı ve ekibini güven ile BM parametreleri çerçevesinde federal çözüm isteyen, TDP’nin benimsediği evrensel değerlerle örtüşen toplum liderlerinin de onaylayacağı adil ve kalıcı çözüm metninin referanduma sunulması halinde  her iki toplumdan da evet çıkması için çalışma yapmak üzere Parti Meclisi’nin yetkili kılınmasını içeren karar tasarısı da oy birliğiyle kabul edildi.

Kurultayda ayrıca faaliyet ve mali raporlar okunup aklandı.

Kurultayın açılışında Yıltan Taşçı ve Adamos da birlikte konser verdiler.

ÖZYİĞİT: “SOĞUK SAVAŞ DAHA KORKUNÇ BİR YÜZLE HORTLADI”

Cemal Özyiğit TDP Genel Başkanı olarak yaptığı açılış konuşmasında, dünyanın özellikle bulunulan coğrafyanın uluslararası ilişkiler anlamında hareketli ve bir o kadar da riskli ve tehlikeli bir dönemden geçtiğini vurgulayarak, korkudan ve tedirginlikten beslenen soğuk savaşın daha başka ve daha korkunç bir yüzle yeniden hortladığını kaydetti.

Mültecilerin bugün herkesin büyük bir utancı olduğunu kaydeden Özyiğit, bu sorunun şu anda yapılanın aksine finansal desteklerle çözülecek bir sorun olmadığını, mülteci sorununun esas çözümünün, insanların yerlerini yurtlarını terk etmesine sebep olan koşulları derhal ortadan kaldırmaktan geçtiğini ifade etti.

TÜRKİYE –RUSYA GERGİNLİĞİ

“Türkiye ile Rusya arasında son dönemde yaşanan gerginlik, bizleri de oldukça tedirgin etmektedir” diyen Özyiğit, bu gerginliğin hiçbir amaca hizmet etmediğini, bu iki ülkenin yöneticilerine düşen görevin, aklıselim bir şekilde hareket edip, derhal bu huzursuzluk ortamını ortadan kaldırmak ve tedirginliğe son vermek olduğunu kaydetti.

“KIBRISLILAR OLARAK ÖNEMLİ HATALAR YAPTIK"

“Kıbrıslılar olarak bu güzel adada geçmişte kaderimizi değiştirecek önemli hatalar yaptık. Bu hatalar bizlere yıllarca süren ayrılığa ve bu kaotik ortamda kaybolan nesillere mal oldu ”diyen Cemal Özyiğit, bu yazgıyı değiştirmenin zamanının geldiğini, şimdi Kıbrıslıların el birliğiyle ortak yuvalarını kurma ve bu yuvada yaşayan tüm insanları yüceltme zamanı olduğunu kaydetti.

Özyiğit, şöyle konuştu:

“Bizler Doğu Akdeniz’de ve Ortadoğu’da yaşanan bu huzursuzluk döneminde, barışa daha güçlü sarılmalı, bu güzel adada barış tohumlarını yeşertip bunun tüm coğrafyamıza yayılmasında öncü olmalıyız. Kıbrıs’ta yıllardır özlediğimiz ortamı, kendi evimizde kendimizin söz sahibi olacağı ve küresel bir aktör olmamızın koşullarını yaratacak yegane adım budur. Unutmamalıyız ki bir nesil daha çocuklarımızı, torunlarımızı bu karmaşık düzene hapsetme lüksümüz kalmamıştır” dedi.

“MÜZAKERE SÜRECİNİ DESTEKLEME GELECEK NESİLLERE BORCUMUZ”

Özyiğit, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum lider Nikos Anastasiadis’in yeni dönemde başlattığı müzakere sürecini destekleyerek bu süreçte ortaya çıkacak sorumlulukları hiç tereddüt etmeden sırtlanmalarının adaya, üzerinde yaşayan insanlara ve gelecek nesillere borçları olduğunu söyledi.

1450611908.jpg

“BARIŞ ATEŞİNİ YENİDEN YÜKSELTMEK İÇİN YOLLARA DÖKÜLECEĞİZ”

“Bizler 11 Şubat belgesinde belirtildiği gibi iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı, tek egemenlik, tak vatandaşlık ve uluslararası tek kimliğin olacağı federal bir yapının ilkelerini benimser, bu yolda atılacak tüm adımları en yüksek kararlılıkla destekleyeceğimizin bilinmesini isteriz” diyen Özyiğit, kurultaydan hemen sonraki dönemde de süreci sahiplenecek ve barış ateşini yeniden yükseltmek için yollara döküleceklerini kaydetti.

Herkesin kabul edebileceği ve yaşayabilir bir çözüm isteniyorsa Annan Planı döneminde düşülen bazı yanlışları tekrarlamamak gerektiğini vurgulayan Özyiğit, ortak akıl ile hareket etmenin önemine dikkat çekti.

Özyiğit, olası bir referandumda her iki taraftan da güçlü iki “evet” çıkarılması gerektiğini kaydederek “Ben ve ekibim bundan sonraki süreçte de herkesin kabul edebileceği adil ve kalıcı bir çözüm için bıkmadan yorulmadan, hep birlikte, tüm enerjimizi ortaya koyacağız” dedi.

“DEVLET KURDUK AMA KURUMSALLAŞTIRAMADIK”

1983’te bir devlet kurulduğunu ancak bunun insanların refahı ve huzurunun artması üzerine kurumsallaştırılamadığını belirten Özyiğit, bunun aksine devletin statükonun devamı üzerine inşa edildiğini ileri sürdü.

Özyiğit, “Bu yapıda düzenli, planlı, üretken ve sürdürülebilir bir toplum yaratma noktasında da geri kalınca haliyle dış müdahalelere de açık bir konuma geldik” dedi.

Toplumcu Demokrasi Partisi olarak bu sistemi eleştirirken, diğer taraftan bu güvensizlikten ve apolitikleşmeden hak etmedikleri halde etkilendiklerini kaydeden Özyiğit, şunları kaydetti:

ESKİ ALIŞKANLIKLARDAN KURTULMAK…

“Kıbrıs sorununun olası bir çözümünün ve Kıbrıslı Türkler olarak bizlerin kurumsal olarak Avrupa Birliği’ne dahil olmasının arifesinde ihtiyacımız olan hep birlikte eski alışkanlıklarımızdan kurtulup, daha üretken, daha özgür, daha demokratik, çoğulcu, katılımcı ve kendi ayakları üzerinde bir toplumsal yapıya doğru adım atmaktır. Avrupa Birliği’nin rekabetçi yapısında var olabilmenin en önemli gerekliliği de budur.

“YAŞAMIN HER ALANINDA ÜRETTİĞİMİZ KADAR TÜKETMELİYİZ”

Toplumu dönüştürürken ve üretimi artırırken yaşadığımız toprakları ve çevremizi koruyarak, bu adanın ve güzelliklerin bizden önce olduğu gibi bizden sonraki nesillere de yuva olacağının bilinciyle, sürdürülebilir yaşam ilkelerini temel alarak hareket etmek zorundayız. Yerel kaynaklarımızın kullanımını kendimiz planlamalı ve kendimiz yönetmeliyiz. Yaşamın her alanında ürettiğimiz kadar tüketmeliyiz.”

SU MESELESİ

Türkiye’den gelen suyun yönetimi konusuna değinen Özyiğit, TDP Türkiye’den gelen suyun öz kaynaklarımızla yönetilmesinden geri adım atmayacaktır. Eğer suyu kendimiz yönetmek istiyorsak, önce bedelini ödemekten kaçınmayacağız ki su bizim olsun” dedi.

“Türkiye karşılıksız versin biz de harcayalım zihniyetinin” ülkeyi nerelere getirdiğinin hep birlikte görüldüğünü kaydeden Özyiğit, şunları söyledi:

“Türkiye’den gelen su, diğer su kaynakları ile birlikte belediyelerin deposuna kadar merkezi yönetim tarafından dağıtımı yapılacak ve ücreti belediyelerden tahsil edilecektir. Belediyeler ise aynen bugün olduğu gibi suyu işleteceklerdir. Verimliliği artırmak, kayıpları azaltmak için gerekli yatırımlar belediyelerin oluşturduğu BESKİ gibi ortak ve yerel işletmeler tarafından yapılacaktır. Bizlerin su konusundaki olmazsa olmazlarımız bunlardır”.

1450611920.jpg

TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM

Toplumsal dönüşümün, toplumun her kesiminde, birbirine paralel ve uyum içerisinde olmak durumunda olduğunu vurgulayan Özyiğit, bu siyasal iradeyi TDP’nin göstererek Kıbrıs Türk toplumunun yeniden ayağa kalkması, kendi evinin efendisi olması yolunda topluma öncü olacağını söyledi.

TDP Genel Başkanı Özyiğit, “Sizi temin ediyorum ki Toplumcu Demokrasi Partisi bu beklentileri boşa çıkarmayacak, yere sağlam basacak, ilkelerinden vazgeçmeyecek ve gün gelecek adım adım halkı iktidara getirecektir” dedi.

TDP’NİN YAPILANMASI

Toplumsal dayanışmanın bir parçası ve tetikleyicisi olacak bir TDP’yi yapılandırmak için iki yıldır yoğun bir çalışma sürdürüp bu anlamda partiyi önemli bir noktaya getirdiklerini belirten Özyiğit,  bugün daha da güçlenerek yollarına devam edeceklerini belirtti.

Son iki yılda partisinin geldiği noktaya değinen Özyiğit,TDP yönetiminde temel hedeflerinin partisinin geleneğinden gelen sosyal demokrat düşüncenin topluma yeniden umut olması, bununla birlikte değişen dünyaya ve siyasete uyum sağlayacak bir yapıya bürünmesi olduğunu kaydetti.

Özyiğit, “Bir yerel seçim, bir de cumhurbaşkanlığı seçimiyle geçen yoğun bir dönem olmasına rağmen bu ödevimizde önemli mesafe kaydettiğimizi düşünmekteyim” dedi

Hem genç kadroların, hem de parti geleneğinden gelen deneyimli arkadaşlarının parti içinde aktif duruma gelmesiyle birlikte partinin  önemli bir dinamizm kazandığını söyleyen TDP Genel Başkanı Özyiğit, şunları dile getirdi:

“Bu dinamizmle birlikte başarıyla yürütülen sol ittifak, bilindiği üzere 2014 yerel seçimlerinde Lefkoşa’da partimizin adayı Sayın Mehmet Harmancı’nın seçim zaferiyle sonuçlandı. Bunun yanı sıra ada genelinde belediye meclislerindeki üye sayımızı önemli ölçüde artırdık.

Bunu takiben bu yılın nisan ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde geleneğimizin önemli temsilcilerinde bağımsız aday Sayın Mustafa Akıncı’nın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte toplumun kaderinin doğru ellerde şekillenmesinde öncü rol oynadık.”

1450611932.jpg

TÜZÜK KURULTAYI… SOSYALİST ENTERNASYONAL ÜYELİĞİ…

TDP’nin yeni siyasetinin kurumsallaşması çerçevesinde partinin tüm üyelerini sürece katarak tüzük çalıştayı ve tüzük kurultayı ile daha şeffaf, daha katılımcı bir yapının önünü açtıklarını kaydeden Özyiğit, uzun yıllardır katılım için çaba gösterilen Sosyalist Enternasyonal üyeliğinin gerçekleştirildiğini belirtti.

TDP ailesinin bir parçası ve başkanı olduğu için teşekkür eden Özyiğit, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı:

“Biz şimdi daha da yoğun bir süreçte, daha da büyüyen partimizin yolundan sapmadan, ilkelerinden vazgeçmeden, bugün buradan aldığımız güçle toplumun sesi olacak, sözü olacak ve günün sonunda iktidar olacağı yeni bir dönem için birbirimize kenetlenmeli ve daha da çok çalışmalıyız.

Şimdiden kurultayımızın, barış, demokrasi ve özgürlük mücadelesine, tüm topluma, bölge halklarına ve tüm dünyadaki sol mücadeleye hayırlı olmasını diler, hepinizi en içten duygularımla kucaklarım.”

1450611944.jpg