Özlem Çimendal

NASA ve dünya örgütlerinin uyarılarda bulunarak alarm verdiği 2016 yazının 1880’den sonraki en sıcak yaz olacağı açıklamasının ardından gözler  sıcaklıkların özellikle Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında çok yoğun olarak hissedildiği Adamıza çevrildi.

KKTC Meteoroloji Dairesi Müdürü Raif İlker Buran Akdeniz Havzası ve Kıbrıs’ın normalde de yazları sıcak olduğunu ve en yüksek sıcaklığın 46.6 olarak 2010 yılında ölçüldüğünü ifade etti. Buran, KKTC’de şubat ve mart sıcaklıklarının ortalamanın üstünde olduğunu ve ortalama sıcaklıklarda da artış olduğunu söyledi. KKTC’de sıcaklıkların hep ortalamanın üzerinde seyrettiğini de işaret eden Buran, 2016 yazının Kıbrıs için de çok sıcak geçeceği tahmininde bulundu.

2014’ten buyana sıcaklıklarda artış var

2014 yılının bugüne kadarki en sıcak yaz olduğunu anımsatan Buran, “2015 yılı 2014’ten daha da sıcak oldu. Ortalama sıcaklıkları düşündüğümüzde, 2014 yılında .7, 2015 yılında ise .5 ortalama sıcaklıklar arttı. Bu gidişat da 2016 sıcaklığın daha yüksek olacağını gösteriyor” açıklamasında bulundu.

Amerikan ve Ulusal Okyanus İdaresi de açıklama yaptı

Yapılan araştırmalar  NASA’nın 2016 yazının en sıcak yaz olacağı açıklaması hakkında Buran, “Amerikan ve Ulusal Okyanus İdaresinden de aynı açıklama yapıldı. İngiltere Meteoroloji Dairesi de aynı açıklamayı yaptı. Ölçülen değerlendirmeler sonucundaki açıklamalar ortak. Bizim yaptığımız tahminler de ortalama sıcaklıkların yüksek olacağını gösteriyor” şeklinde konuştu.

Artan bunaltıcı sıcaklara bir de Elnino eklendi

Dünyanın büyük bir sıcaklık tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna değinen Buran, “Bu yıl buna bir de Elnino eklendi. Buna bağlı olarak da küresel bir yağış azlığı söz konusu. Yağışın ve nemin olmadığı durumlarda sıcaklık da otomatik olarak yükselir. Yağış ve nem dengesi sıcaklıkları düşürür ama yetersiz olduğu zaman sıcaklıklar artar” ifadelerini kullandı.

“En yüksek sıcaklık Lefkoşa’da 46.6 ölçüldü, ortalama sıcaklık artıyor”

Akdeniz Havzası ve Kıbrıs’ın normalde de yazları sıcak olduğunu ifade eden Buran, “2010 yılında Lefkoşa’da 46.6 derece sıcaklık ölçüldü. Şu anda ölçülen değerler arasındaki en yüksek sıcaklık da 46.6 derecedir. Bunu geçer mi geçmez mi şu an için bilemeyiz. Geçip geçmemesinden de önemli olan ortalama sıcaklıkların artıyor olmasıdır” dedi.

“KKTC’de sıcaklıklar Şubat ve Mart’ta normalin bayağı üstüne çıktı”

KKTC’de şubat ve mart sıcaklıklarının ortalamanın üstünde olduğunu ve ortalama sıcaklıklarda artış olduğunu söyleyen Buran, “KKTC’de sıcaklıklar hep ortalamanın üzerinde seyretti. Kış aylarından bu yana özellikle de şubat ve mart normal sıcaklığın bayağı üzerinde seyretti. Şu an nisan değerlendirmesi yapılıyor ve o da çok yüksek çıkacak” diye konuştu.

“Sıcaklık ortalamaları çok yüksek”

Kış aylarındaki normal üstü sıcaklık artışı göz önünde bulundurulduğunda 2016 yazında da normalin üstünde bir sıcaklık yaşanacağının söylenebileceğini ifade eden Buran, “Yaz aylarında bazı günler 45 dereceyi görebilir ama akabinde tekrar düşüş gerçekleşebilir. Bizim için asıl önemli olan aylık sıcaklık ortalamalarının yüksek olması” diye konuştu.

“Küresel ısınma artıyor”

Artan küresel ısınmanın yanında buzulların da eridiğine dikkat çeken Buran, ayda birkaç gün yüksek seyreden sıcaklıkların normal sıcaklık değerini çok fazla etkilemediğini de söyledi. Art arda seyreden sıcaklıkların da direkt aylık sıcaklık ortalamasına yansıdığını söyleyen Buran, sıcak geçen günlerin çokluğu ve azlığının aylık sıcaklık ortalaması belirlenmesinde önemli olduğunu söyledi.

“Hava sıcaklığın sorumlusu güneş değil, insanlar”

Dünyanın iki türlü ısındığına dikkat çeken Buran, şu şekilde konuştu: “Dünya bir güneşten gelen ışınlar iki de dünya üzerinde yaşayan insanların ısıtmasıyla. Güneşten gelen ışınların zaman zaman artıp düşmesi çok fazla etkilemiyor. Dünya nüfusu hızla artıyor, fosil yakıt tüketmeye devam ediyoruz. Dünyanın içini boşaltarak, üzerini kirletiyoruz. Ciddi bir yapılaşma var, buna bağlı olarak nüfus artıyor. Enerji tüketimi artıyor ve biz insan eliyle dünyayı ısıtıyoruz. İnsan nüfusu artmaya devam ettiği sürece de bu sürecek.”

“Dünya ülkeleri sıcaklığı, belli bir seviyede tutmak için bölgesel anlaşmalar yapıyor”

Dünya üzerinde sıcaklıkların belli bir seviyenin altında tutmak için bölgesel anlaşmalara nüfusça çok olan Amerika ve Çinin de imza attığını söyleyen Buran, “İki büyük devlet iki büyük nüfus olan Amerika ve Çin de son yapılan anlaşmaya imza koymaya karar verdiler. Daha önce Amerika ve Çin bu anlaşmalara dahil olmamıştı. Ama artık onlar da karar verdi ki belli sınırlamalar gerekmektedir” şeklinde konuştu.

“Karbon salınımı, fosil yakıtlar kullanılmamalı”

Bölgesel anlaşmaların içeriği hakkında da bilgi veren Buran, sözlerini şöyle sürüdürdü: “Ülkelerin imza attığı anlaşmada karbon salınımının düşürülmesi, fosil yakıtlarının tüketilmemesi, yenilenebilir enerjilerin kullanılması gibi maddeler mevcut. Ülkeler anlaşmalara imza atmalarına rağmen, hala dünya sıcaklığı düşmeyerek, artmaya devam ediyor.”

“Dünya fiziki kanunlara göre dengede tutulmalı”

Dünyanın fizik kanunlarına göre bir dengede tutulması gerektiğini söyleyen Buran, “Dünyamız bir denge üzerinde duruyor. İnsan eliyle yapılan etki minimize edilirse tabii ki dünyamız normale döner” diyerek tüm insanlığa herkesin üzerinde ortak yaşadığı dünyada çevreye duyarlı olma çağrısı yaptı.