Askeri Mahkeme’nin vicdani retçi Haluk Selam Tufanlı hakkında verdiği kararı protesto eden eylemciler, “Astlığı, üstlüğü altüst edeceğiz”, “Öldürünmeyin, öldürmeyeceğiz”, “Savaş çıkmış giden yok” yazılı pankartlarla, dün akşam Merkezi Cezaevi önünde toplandı. Eyleme Vicdani Ret İnisiyatifi, KTÖS, DKB, Pir Sultan Abdal, FEMA, Toparlanıyoruz Hareketi, Basın-Sen katıldı.

Kıbrıs Vicdani Ret İnisiyatifi aktivisti, vicdani retçi Halil Karapaşaoğlu basın açıklaması yaptı. Haluk Selam Tufanlı’nın insan öldürmeyeceğini, savaş hazırlıklarının parçası olmak istemediğini, militarist her türlü yapının içinde olmayacağını ısrarla söylediğini belirten Karapaşaoğlu, Tufanlı’nın bunu yaşam biçimi haline dönüştürdüğünü ifade etti.

“Biz savaşın karşısındayız”

Karapaşaoğlu, “Haluk bugün arkamızda duran bu demir kapının bu beton duvarların arkasında siyasi düşüncelerinden ve vicdanından dolayı 10 gün hapis cezasına çarptırıldı. Mahkemenin altını çizerek söylediği şekliyle vicdani rettin bir hak olarak görülmesinin, yasal olarak bir zemini olmadığı, bu zemini de yasa koyucunun yapması gerektiğidir” dedi. Karapaşaoğlu, bu ülkenin milletvekillerinin askerlik yasa tasarısı tartışırken, ısrarla vicdani retti bir hak olarak görmek istemediklerini ispat ettiklerini kaydetti.

Karapaşaoğlu açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Bugün Haluk’un bir düşünce suçlusu olarak ceza evinde olmasının tek sorumlusu bu ülkenin meclisinde bulunan milletvekilleridir. Bir insan 21.yy’da siyasal görüşlerinden dolayı hala devlet ve militarist yapı için tehlike arz ediyorsa, devlette o insana ders vermek için onu duvarlar arasında tutsaklaştırmaya, ehlileştirmeye çalışıyorsa, o devlet ve o devlete hükümet etmeye çalışanlar bilmelidir ki, biz ısrarla düşünmeye, düşüncelerimizi tutkuyla savunmaya devam edeceğiz.

Haluk’un bugün elleri kelepçeli bir şekilde cezaevine götürülmesi, demokrasi ve adalet için utanç verici bir durumdur. Hükmedenler ve milletvekilleri unutmasın ki, tarihi yazanlar ve şekillendirenler hak mücadelesi verenler, egemenlerin dayatmalarına başkaldıranlardır.

Biz savaşın karşısındayız. Biz silah tüccarlarının karşısındayız. Bundan sonra tankların, bundan sonra uçakların ve her türlü dayatmanın karşısında da sadece vicdanımızla karşı duracağız.

Bizim yanımızda olmayıp, bizi hapse atanlar bilmelidirler ki, savaşın, işgalin, silah tüccarlarının yanında taraf olduklarını açık bir şekilde belirtmiştirler.

Dün Murat bugün Haluk ve yarın diğer vicdani retçiler hapse atılmaya devam edecekler. Bugün vicdani retçilerin sayısı 13ken yarın bu sayı 20lere 30lara taşınacaktır. O zaman ne yapacaklar her ay bu ülkenin iki veya üç gencini ceza evine atmaya devam mı edecekler? Bu yol uzun bir yoldur. Bu yol kendi tarihine, özgürlüklerine sahip çıkmak isteyen bizlerin yoludur.”