Deniz Abidin

CTP,UB Hükümetinin bozulmasına neden olan ve yeni oluşacak hükümetin de imza atacağı TC-KKTC Ekonomik Protokolü'nün  ilk sırasında yer alan  Elektrik ve Telekomünikasyon'un özelleştirilmesi  TEL-SEN ve EL-SEN'i ayağa kaldırdı.

Tel-Sen Başkanı Tamay Soysan, sedikanın yıllardır özelleştirmelere karşı duruşunun ortada olduğunu belirterek, halkın katkılarıyla oluşan, halkın malı yapılara siyasilerin kendi çıkarları doğrultusunda ilkesizce davrandığını söyledi. Soysan, siyasilerin gerek telekominikasyon, gerek enerji, gerekse limanların, geçmişte de yaptıkları gibi sermayeye devrini gerçekleştirecek hazırlıkların içine girdiklerini belirtti. Soysan, geçmişe bakıldığında  GSM gelirlerinin aslan payının sermayeye kaldığına dikkat çekerek, elektronik haberleşme yasası çıktığı zaman buna sendika olarak karşı çıktıklarını anımsattı.

"Daireye pay ayrılmalıdır"

Soysan, şunları söyledi: "Daha hızlı, kesintisiz bir hizmet verilmesine karşı mıyız? Hayır. Ancak bu yasa geçecek olursa, Telekominikasyon Dairesi, bir hizmettir. Yasada bir oyuncu gibi değil de bir figuran olarak gösterilmektedir. gerekli olan katkı payı ayrılmayacaksa, paramız yetmiyor gibi açıklamalar yapılacaksa, siz Telekominikasyon Dairesine sahip çıkmak istemiyorsunuz demektir. Dairenin gelirleri yeterlidir. Devletin iletişim üzerinden aldığı vergilere bakılacak olursa, GSM hizmeti üzerinden iletişim vergisi, hazine katkı payı alınmaktadır.Yapılması gereken, Telekominikasyon Dairesi'nin yeniden bir organizasyon adı altında bu gelirlerden altyapı ve hizmetlere pay ayrılmasıdır"

"Yeni  hükümet umut verici bir hükümet olmayacak"

Soysan, hükümet yetkililerinin böyle bir uygulama içine girmek istemediğine vurgu yaparak, UBP'nin hiçbir zaman özelleştirmelere karşı bir duruş sergilemediğini belirtti. Soysan, "TC birşey dayatıyorsa ve bu iyi birşeyse biz yaptık, iyi değilse TC istiyor deniliyor"diye konuştu. CTP'nin geçmişte sendikalar ile biraraya gelerek ortak mücadele içine girdiğini ifade eden Soysan, özelleştirme yasası için Anayasa Mahkemesine başvurduğunu hatırlattı. Soysan, CTP'nin bugün  özelleştirmeye onay vermenin yolunu arayacak bir politika içine girmesini ikiyüzlülük olarak değerlendirdi.

"CTP nasıl böyle ikiyüzlü davranır?"

Soysan şöyle devam etti, "CTP her seferinde özelleştirmelere karşı olduğunu belirtirken, enerji, yol, su, telekominikasyon gibi hizmetlerin özelleştirilmesine karşı tavrını geçmişte seçim dönemlerinde de dile getirirken, nasıl olurda böyle iki yüzlü bir şekilde davranır. Bunu anlamak mümkün değil"

Soysan, yeni hükümetin iletişim politikasını Tel-Sen'in söylemleriyle birlikte yeni bir yapılanmaya giderek oluşturması gerektiğini, sendikanın çözüm önerilerini de  dikkate alarak davranması gerektiğini belirtti. "Kurumlarımıza ancak bu şekilde sahip çıkabiliriz"diyen Soysan, yeni oluşacak hükümetin çok da umut verici bir hükümet olmayacağını kaydetti. Soysan, "İletişim yönünden halka verilecek olan hizmetlerin daha hızlı ve daha kaliteli verilebilmesi Tel-Sen tarafından defalarca ortaya kondu. Biz sendika olarak kurum ve kuruluşların özelleştirilmesine asla müsade etmeyeceğiz. Böyle bir adım atılacak olursa da en sert şekilde tavrımızı ortaya koyacağız"dedi.

Cesurer: "Kurumlar peşkeş çekilmeye çalışılıyor"

El-Sen Başkanı Çağlayan Cesurer de, Kıb-Tek'in özelleştirilmesi durumunda sendikanın tavrının net ve açık olduğunu belirterek, her türlü sert yanıtı vermeye hazır olduklarını söyledi.

Cesurer, özelleştirmelere eylemsel boyutta sert yanıt vereceklerine dikkat çekerek, "aynı filmi bize tekrar tekrar oynatıyorlar. Biz yapılmaya çalışanları net bir şekilde görüyoruz" diye konuştu.

Cesurer, kurumların peşkeş çekilmeye çalışıldığına vurgu yaparak, "deneyen gerekli yanıtı alacaktır" dedi. Cesurer,  UBP'nin hükümette olduğu dönemde Enerji Bakanı'nın Sunat Atun'un, AKSA'ya 2 milyon kilowat saat daha fazla alım garantisi belirlemek için Bakanlar Kurulu'ndan onay almaya çalıştığını hatırlattı. Cesurer, o dönem İrsen Küçük'ün Amerika'da olduğunu ve sendika olarak karşı çıkmaları sonucu bu işin durduğunu anlattı.

"Kıb-Tek'in hiçbir sorunu yoktur"

Cesurer sözlerini şöyle tamamladı: "Çalışanı dahi ödeyemiyor denen kurumun bugün tahsilat dahil ne mali ne de yatırımsal yönden hiçbir sorunu yoktur. Bugün yapılmak istenen Kıb-Tek'in ortadan kaldırılmasıdır. Kıb-Tek'in tek bir sorunu vardır, o da siyasetten kurtarılmasıdır. Kısacası, özerkleştirilmesidir"