Nadire BAHADİ

Telekomünikasyon Dairesi Çalışanları Sendikası (Tel-Sen), özelleştirmeye karşı başlattığı eylemlerini, dün de Gazimağusa Telekomünikasyon Dairesi’nde sürdürdü. Tel-Sen’in, “vatandaşa hizmetin aksamaması” için yönetim kurulu düzeyinde gerçekleştirdiği eyleme, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası başkanı ile bazı çalışanlar da destek verdi. “Mücadele ateşi yakılmış ve başlatılmıştır. Gelin özelleştirin. Biz buradayız” şeklinde konuşan Tel-Sen Başkanı Tamay Soysan, özelleştirmeye karşı direneceklerini belirtti. Eylemde yapılan açıklamada kamu-özel işbirliğinin aldatmaca ve özelleştirmenin diğer adı olduğu iddia edilirken, özerkleştirme için eylem kararlılığı vurgulandı. 2012 yılındaki grevlerinde hatırlatıldığı eylemde, Tel-Sen ve El-Sen başkanları ülkenin yeniden elektriksiz ve haberleşmesiz kalabileceği uyarısında bulundu.

Can: “Kamu özel işbirliğini reddediyoruz”

Tel-Sen Genel Sekreteri Zafer Can yaptığı konuşmada, hizmetlerin aksamaması için eylemi yönetim kurulu düzeyinde gerçekleştirdiklerini belirtti ve eylemin amacının toplumun varlıklarına sahip çıkmak olduğunu kaydetti. “Son dönemlerde hükümet edenler Telekomünikasyon Dairesi için kamu-özel işbirliği ifadesi kullanmakta” diyen Can, bunu 2012 yılında özelleştirme süreciyle de yaşadıklarını ve hiç bir fakının olmadığını çok iyi bildiklerini kaydetti. Can, adının kamu özel işbirliği olması mücadelelerini hiç bir şekilde değiştirmeyeceğini dile getirerek, mücadelelerinin devam edeceğini söyledi. Toplumsal varlıkların toplumun elinden alınmasına her platformda karşı çıkmaya devam edeceklerini vurgulayan Can, bu bağlamda da kamu özel işbirliğini de reddettiklerini açıkladı.

Cesurer: “Kamu kurum ve kuruluşlarının özelleştirme adı altında peşkeş çekildi”

Tel-Sen’in Gazimağusa’daki eylemine destek veren El-Sen Başkanı Çağlayan Cesurer, kurumların özelleştirme adı altında bir bir peşkeş çekildiğini üzülerek takip ettiklerini ifade ederek, “bu ülkede milli havayolu bir gecede kapatıldı. Bu ülkede havaalanı devredildi. Havaalanı devredilirken öyle maddeler konuldu ki adına da özelleştirme diyorlar ama bu tekelleşmedir” şeklinde konuştu. Petrol fiyatlarının hızlı bir şekilde düştüğünü ancak enerji fiyatlarının düşmediğini ifade eden Cesurer, bu ülkenin yüzde 55 enerjisini üreten özel bir firmanın olduğunu ve ülkede özel sektörden dolayı yılda 160 kez enerji kesintisi yaşandığını belirtti.

“Zemin hazırlanıyor”

Cesuer, hiçbir üretim yapmasa dahi AKSA şirketine aylık 6,5 milyon TL ödendiğini belirterek, öte yandan bir kuruşluk dahi kaynak aktarılmayarak limanlar, Elektrik Kurumu ve Telekomünikasyon Dairesi’nin devri için zemin hazırlandığını iddia etti. Son kaleler olarak Telefon ve Elektiriği de devretmek için çok uzun soluklu bir mücadeleye girişildiğini kaydeden Cesurer, “Bugün Telefon Dairesi’nden hizmet almak için çoğu zaman kablo bile bulamazsınız çünkü sonunda vatandaş “aman bunu da satsınlar” desinler diye. Bir kuruşluk kaynak ayrılmıyor. Yıllarca bu kurumları çökertmek için telefon, enerji ve limanları devretmek için zemin hazırlanıyor” şeklinde konuştu. Özelleştirmeye karşı olduklarını yineleyen Cesurer, bu ülkeyi tekrar karanlığa gömmekten ve bu ülkenin haberleşmesini susturmaktan çekinmeyeceklerini belirterek, “Eğer bu ülkede kamusal alanda ayni şekilde özelleştirmelere devam edeceklerini sanıyorlarsa bunun bedeli ağır olacak, iş barışı ve çalışma düzeni bozulacak” dedi. Cesurer, söz konusu kurumların özerk yapıya kavuşturulması halinde çözüm üreten noktaya varılacağını savundu.

Soysan: “Biz sahip çıkıyoruz, halkımız da sahip çıksın”

Tel-Sen Başkanı Tamay Soysan ise konuşmasında, Telekomünikasyon Dairesi ve Elektrik Dairesi üzerinde uzun süredir bir takım spekülasyonlar ve halka şirin görünme adına siyasiler tarafından bir takım söylemler olduğunu kaydetti. Soysan, bu ülkenin ve bu devletin varlıkları, birer halkası olan kamu kurum ve kuruluşlarını, sermayenin önünü açmak için sermaye ile iş birliği yaparak peşkeş çekmenin yollarının arandığını ileri sürdü. Maliye Bakanı ve Ulaştırma Bakanı’nın geçen ay sonunda yaptıkları açıklamalarda limanlar, Telekomünikasyon Dairesi ve Kıb-Tek için kamu-özel ortaklığını gündeme getirdiklerini belirten Soysan, “Kamu-özel ortaklığının, GSM lisansının devriyle nasıl yapıldığını ve halka verdiği zararı çok iyi biliyoruz” dedi. 2012 yılındaki eylemin yıl dönümü olan 19 Ocak’tan itibaren mücadele ateşini yakarak mücadeleyi başlattıklarını söyleyen Soysan, “Gelin özelleştirin. Biz buradayız” dedi. Halka seslenen Soysan, mücadelenin amacının Elektrik Kurumu veya Telekomünikasyon Dairesi çalışanlarının haklarını korumak değil, Kıbrıs Türk halkının öz mallarına sahip çıkmak olduğunu belirterek, “Biz sahip çıkıyoruz, halkımız da sahip çıksın” şeklinde konuştu.