Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (Tıp-İş), “insana zarar veren, mesleki ehliyetini suç örgütlerinin hizmetine sunan her eylemi şiddetle kınadığını” açıkladı.

Sağlık Bakanlığı’nın özel sağlık merkezleri de dahil, sağlık hizmeti veren tüm kurumları hassasiyetle denetlemesini isteyen Tıp-İş, hem yasalara, hem de vicdanlara karşı yapılmış şüpheli eylemlerin hızla soruşturulması, yargının gerekli değerlendirmeyi yapması gerektiğini kaydetti.

Tıp-İş Başkanı Dr. Sıla Usar, yasa dışı hamilelik sonlandırması olayıyla ilgili yazılı açıklamasında olayın ülkeyi sarstığını, her bireyin yüreğine taş gibi oturduğunu belirtti ve polisin geniş çaplı soruşturma başlattığını, hekimlerin de aralarında bulunduğu bazı kişilerin tutuklandığını hatırlattı.

Hekimlik mesleğinin yaşam için var olduğunu ve yaşamı sürdürmek için mücadele ettiğini vurgulayan Usar, hiçbir hekimin mesleki ehliyetini bir yaşamı sonlandırmak ya da tehlikeye atmak için kullanamayacağını, kullanmaması gerektiğini vurguladı.

“HEKİMLER MESLEKLERİNE ETİK DEĞERLERLE BAĞLI OLMALI”

Tıp-İş Başkanı Usar, hekimlerin mesleklerine etik değerlerle bağlı olduğunu ve olması gerektiğini, aksi tutumların mesleğin onuruyla bağdaşmadığını vurguladı. Usar, hastalarına yasalara ve mesleki etiğe bağlı hizmet veren birçok hekim bulunduğunu; insana zarar veren, toplumun vicdanını yaralayan, güvensizlik yaratan, kabul edilmez amaçlar taşıyan suç örgütlerine hizmet eden davranışların en çok mesleğine gönül vermiş hekimleri üzdüğünü ifade etti.

“ŞÜPHELİ EYLEMLER HIZLA SORUŞTURULMALI”

Hem yasalara, hem de vicdanlara karşı yapılmış şüpheli eylemlerin hızla soruşturulmasını, yargının gereken değerlendirmeyi yapmasını isteyen Dr. Sıla Usar, medyada ve sosyal medyada tutuklanan hekimlerin bazılarının hapishaneye değil hastaneye gönderilmeleriyle ilgili yorumları da değerlendirdi.

“HERKESİN SAĞLIK HAKKI VAR”

Usar, suçlu olsun veya olmasın herkesin hastalık nedeniyle sağlık merkezlerine sevk edilebildiğine işaret ederek, ciddi sağlık sorunları varsa kişilerin kim olduğuna bakılmaksızın gerekenin yapılması gerektiğini belirtti.

Sıla Usar, zanlıların veya suçluların gerektiği zamanlarda sağlık merkezlerine sevk edilmesi ve tedavi altına alınmalarının ülkede birçok kez yapıldığını; tıbbi bakıma ihtiyaç duyan insanların sağlık hakkı olduğunu kaydetti.

Usar, Tıp-İş’in yıllardır ülkedeki sağlık sistemini düzenleyecek yasaların eksikliğinden söz ettiğini, hükümetlere baskı yaptığını, sırasında eyleme geçtiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:

“SAĞLIK BAKANLIĞI TÜM KURUMLARI HASSASİYETLE DENETLEMELİ”

“Son günlerde yaşanılanlar Sağlık Bakanlığı’nın denetleme görevinin ne denli hayati olduğunu, yasaların yaşanabilir bir toplum yaratmamız için gerektiğini bize bir kez daha hatırlatmıştır. Sağlık Bakanlığı özel sağlık merkezleri de dahil sağlık hizmeti veren tüm kurumları hassasiyetle denetlemelidir.”

Tıp-İş Başkanı Dr. Sıla Usar, mesleki etiğin, hekimlik mesleğini insanlığın hizmetinde tutmak; yasalar ve denetimlerin ise ülkeyi suç örgütlerinden, insanlık dışı eylemlerden korumak için var olduğunu ifade ederek “İnsana zarar veren, mesleki ehliyetini suç örgütlerinin hizmetine sunan her eylemi şiddetle kınarız” dedi.