Kıbrıs Türk Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Tolun, Rusya, Avrupa ve Türkiye gibi kriz yaşayan ülkelerin kriz karşısında her türlü önlemi aldıklarını belirterek, “Ülkemizde hükümet, turizmin gelişmesi için hiçbir çaba göstermedi. Bırakın turizmi geliştirmeyi, aynı seviyede kalması için bile hiçbir çaba sarf edilmedi” dedi

Kıbrıs Türk Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği (KTSAB) Başkanı Orhan Tolun, bu yılın seyahat acenteleri için hiç iyi geçmediğini belirtti. Başta hükümet tarafından verilen teşvik sisteminin istenilen düzeyde gelişmediğini kaydeden Tolun, “Turizm örgütü kurulacak denmesine rağmen kurulamadı ve bu yüzden turizm fonu gerçek anlamda oluşturulamadı” diye konuştu.

Tolun, teşvikin uygulanmaması ve devletin uyguladığı yanlış politikalar sebebi ile acentelerin charter’lara yoğunlaştığını vurgulayarak, “Böylelikle acenteler arasında bir charter yarışı başladı, bu yarışta ise küçük ve orta boy acenteler yok oldu” şeklinde konuştu.  

Kıbrıs’ta barışın rüzgarının bile turizme fayda sağlayacağını aktaran Tolun, “Barış KKTC turizmine büyük fayda sağlayacaktır. Çatışma ve huzursuzluk olan ülkelere turist gitmez, turist barış ve huzurun olduğu yerlere gitmek ister” dedi.

KKTC turizminin sembolü olan Girne Limanı’ndan örnek veren Tolun, limanların bakımsızlıktan döküldüğüne işaret ederek, “1 yıldızlı ülkede siz 5 yıldızlı turizm yapamazsınız. Bugün bizim kapak resmimiz olan Girne Limanı maalesef ki 1 yıldızlıdır. Yürürken pis kokuların çevreye saçıldığı, rıhtımın idrar koktuğu eskiden 5 yıldız olan limanımızı 1 yıldızlı liman yaptık” açıklamalarında bulundu

Eniz ORAKCIOĞLU

KTSAB Başkanı Orhan Tolun, Yeni Bakış Gazetesine hükümetin turizm politikaları ve bu alandaki diğer önemli gelişmeleri değerlendirdi. Acenteler bazında bakıldığında bu yılın iyi geçmediğine dikkat çeken Tolun, özellikle KKTC’de var olan turizm sistemindeki hataların bu sektörü son derece olumsuz etkilediğini kaydetti. Ülke hakkında yıllardır hiçbir tanıtımın yapılmadığını savunan Tolun, bir taraftan teşvik sisteminin uygulanmadığını diğer taraftan da bu teşvik sistemini destekleyecek olan ülkenin master planına yönelik kalkınmayı sağlayacak gelişmelerin göz ardı edildiğine işaret etti.

“Kısacası mastır planımızın ön gördüğü özel ilgi ağırlıklı alternatif turizm dediğimiz şekildir” diyen Tolun, “ Özel ilgi turizmi mastır planda ve devlet programlarında olmasına rağmen bunu geliştirecek tedbirleri devlet olarak alamadık. Turizm örgütü kurulacak denmesine rağmen kurulamadı ve bu yüzden turizm fonu gerçek anlamda oluşturulamadı ve turizm fonunun parası cari bütçeye aktarıldı. Geriye kalan turizm fonunun ise nasıl kullanıldığını bilmiyoruz, çünkü şeffaf olmadı. Böylece sektör ve devlet arasında bir kopukluk oldu” diye konuştu.

“Acenteler charter’lara sarıldı”

Sektörün hep turizm örgütünün oluşmasını ve şeffaf olunması gerektiğini savunurken, devletin ise ‘örgüt kuracağız ama sorunlarımız var. Maliye bize para vermiyor’ gibi bahaneler ürettiğini ifade eden Tolun, şöyle dedi:

“Bu politikanın sonucunda ise istenilen şekilde turizmde bir gelişme olmadı ve böyle olduğu zamanda acentelerimiz ne yapabilirse onu yaptı, kimi bulabilirse onu getirdi. Bu seferde teşvik sisteminin charterlere vermiş olduğu teşviklerden dolayı acentelerimiz charterlere sarılarak turist getirmeye başladı ve yaklaşık 4-5 yıldır charter sistemini kullanarak yolcu getirme hızlı bir şekilde arttı. Rusya’da meydana gelen krizden sonra hiçbir önlem almamamız nedeni ile orda da bir sıkıntı oldu. Bir taraftan devlet özel ilgi turizmi derken ve kaliteli bir turizm şeklinin ısrarla yerleştirilmesini savunurken, fiiliyatta sadece teşviki uygulaması acentelerin kötüye gidişine sebep oldu.”

“Devlet İngiltere’den gelen turist sayısını ört bas etti”

Ülkeye gelen turist sayısındaki düşüşün hükümet tarafından gizlenmek istendiğini aktaran Tolun, “Bunun yanında biz İngiltere pazarı çöktü derken ve İngiltere’den acentelerin getirdiği turist sayısı azalırken, devlet ülkeye gelen İngiltere’de yaşayan Kıbrıslıyı toplayıp ve İngiltere’den Larnaka ile Ercan’a gelen turist sayısı arttı diyerek rakamlarla bunu ört pas etmeye çalıştı. Ama 10 sene önce acenteler İngiltere’den 60 bin turisti getirirken, bugün sadece 15 bin turist getirebiliyor” şeklinde konuştu.

“Küçük ve orta boy acenteleri yok ettik”

Teşvikin uygulanmaması ve acentelerin charterlere yoğunlaşması acenteler arasında charter yarışı başlattığına dikkat çeken Tolun, “Küçük ve orta boy acenteler bu yarışa dayanamayıp ortadan kalktı, kısacası onları yok ettik ve sadece büyük acenteler kaldı ve bu seferde büyüklerde küçülmeye başladı. Siz devlet politika uygulayıp küçük ve orta boy acenteleri yaşatmazsanız, kalan büyük de yavaş yavaş yok olacaktır” şeklinde konuştu.

“2015’de gerileme yaşanıyor”

Rusya, Avrupa ve Türkiye gibi kriz yaşanan ülkelerin turizm yönünde tedbirlerini aldığını söyleyen Tolun, “Bizim ülkemizde 2 yıldır turizmin daha fazla kötüye gitmemesi için hiçbir tedbir almadık. Son 5 yıl içerisinde turizmde yüzde 25’lik bir artış varken, 2014’de bu artış durdu ve 2015’de yani bu yıl gerileme başladı.” dedi.

“Polisin uygulaması tarafsız değil”

Bunların yanında polisin sektöre bilmeden de olsa engel olduğunu dile getiren Orhan Tolun, şunları söyledi:

“Polisin yanlış tavrı sektörün önünü kapatıyor. Polis acentelerin aracını durdurduğunda acente 2 kişi bile taşısa polis senin rehberin yok diyor, fakat oteller ve gazinolar limuzinlerle, minibüslerle 8-10 kişi taşıdığı halde onlara söz söyleyen yok da durdurup hesap soran yok. Ama acente arabası olduğunda durdurup ‘sizin rehberiniz olması gerekir’ diyor. Böyle olunca da alıp hem şoförü, hem de turisti karakola götürür ve dil bilmediği içinde turistleri mağdur eder. Kısacası polis bile farkında olmadan insanalar acenteyle gelmeyiniz diye acenteleri zarara sokacak eyleme girişir”

“Önemli olan fona para konulmasıdır”

 Hükümetin yeni programının güzel olduğunu aktaran Tolun, “Programın içerisinde bizim istediğimiz her şey tarihlendirilmiş bir şekilde yer alıyor. Gerek özel ilgi turizmi, gerek alternatif turizm, gerekse turizm örgütünün kurulması yönünde her şey var. Biz Sayın Bakan ve Sayın Başbakanı ziyaret ederek kendileriyle görüştük ve sektördeki sıkıntıları, turizmdeki sorunları konuştuk.  Hem bakanın, hem de başbakanın bize bakış açısı çok iyi ve çok olumluydu, programın uygulanacağı konusunda bize güvence verdiler ve tabi ki bugüne kadar biz yıllardır bu sektörde saydığımız bu sıkıntıları da yaşadık” diye konuştu.

“Bakanlar turizmi öğrenemeden gidiyor”

 Açıklamalarını örneklerle açıklayan Tolun, Örneğin 6 senede 6 bakan değişti, bir bakan daha turizmi öğrenemeden gitmektedir, bu nedenle bizim için önemli olan turizm fonunun oluşturulması değil fona para konmasıdır. Maalesef ülkemiz memur devleti olmaktan öteye gidemiyoruz ve bütçeyi de memuru ödemekten başka yere kullanamıyoruz. Bu nedenle biz bunu Turizm Bakanı ve Başbakanımıza anlattık onlarda bize sabredin biz bu sorunları çözeceğiz dediler ve bizim de sabretmekten başka yapabileceğimiz bir şey yok” açıklamalarında bulundu.

“Önce ülkeyi ve vitrini düzeltin”

Girne limanından ve yıldızlı turizmden de bahseden Tolun, Turizm limanının döküldüğüne vurgu yaparak, “1 yıldızlı ülkede siz 5 yıldızlı turizm yapamazsınız. Bugün bizim kapak resmimiz olan Girne Limanı maalesef ki 1 yıldızlıdır. Yürürken pis kokuların çevreye saçıldığı, rıhtımın idrar koktuğu eskiden 5 yıldız olan limanımızı 1 yıldızlı liman yaptık ve 5 yıldızlı turizm yapacağımızı söylüyoruz.

“Önce sen kendi vitrinini düzelt”

 Önce sen kendi ülkeni ve kendi vitrinini düzelt. Müşterinin önüne üstün başın yağ lekeleriyle dolu pis pis çıkma, maalesef ülkenin durumu içler acısı, çevre pis. Bunların yanında otellerde hizmet standartları düşmektedir. Otellerin girdileri yükseldiği için maalesef otelciler kalifiye, sertifikalı eleman alamıyor, bugün hala daha turizmde sertifikasyona geçemiyoruz. Düşünün bir ülkenin geleceği turizm fakat o ülke halen sertifikasyona geçemedi. Kalifiye eleman hizmetinin düştüğü bir ülkede siz neyin hizmetini vereceksiniz. Kısacası ülkemizin standartları her konuda gittikçe düşmektedir” diye konuştu.

“Huzursuzluğun olduğu yere turist gitmez”

Tolun; barışın turizme etkisinden de bahsederek sözlerine şu şekilde son verdi; “İki toplum arasında oluşacak bir çözüm ve barış ülkeye, turizme ve turizm sektörlerine büyük fayda sağlayacaktır ki, çözümün rüzgârı bize fayda sağlar. Annan Planı zamanında turizmde büyük gelişmeler ve emlak satışlarında patlama olmuştu. Kısacası eğer barış olacak olursa elbette KKTC’de bundan nasibini alacaktır. Tarih bizdedir, doğa bizim taraftadır, sahiller bizdedir o sebeple bir barış olacak olursa bu her iki topluma da fayda sağlayacaktır, çatışma ve huzursuzluk olan yere turist gitmez, turist barış ve huzur olan yere gider.

Kaynak: Yeni Bakış