Toparlanıyoruz Hareketi, Ülkesel Fizik Planı’nın ve imar planlarının hala hazırlanmamış olmasını eleştirerek, son günlerde sıkça tartışılan Girne’de dört bloktan oluşan on katlı yapılar konusunun bundan kaynaklandığını belirtti.

Toparlanıyoruz Hareketi’nden yapılan yazılı açıklamada, 1989’da yürürlüğe giren İmar Yasası’nın, Ülkesel Fiziki Plan’ın iki yıl içinde tamamlanmasını öngördüğünü ancak aradan 26 yıl geçmiş olmasına rağmen planın bir türlü tamamlanmadığı ifade edildi.

Ülkesel Fizik Plan gibi imar planlarının da seçim dönemlerinde vaatlere malzeme olduğu, fakat bu vaatlerin seçim sonrasında gerçekleştirilmediği belirtilen açıklamada, “Çünkü Ülkesel Fizik Planı ve imar planları  haksız rant sağlama, peşkeş çekme, siyasi-şahsi çıkar elde etme imkanını ortadan kaldıran plan ve program demektir” ifadesi kullanıldı.

1989 yürürlüğe giren İmar Yasası’nın imar planlarının henüz tamamlanmadığı bölgelerde, İmar Planı hazırlanıncaya kadar Şehir Planlama Dairesi’ne emirname yayınlama yetkisi verdiğinin anımsatıldığı açıklamada, bunun örneklerinden biri olan ve 2003 yılında yayınlanan “Girne Beyaz Bölge Emirnamesi” günümüze kadar 4 kez değişiklik geçirerek 10 katlı binalara uygunluk verir hale geldiği vurgulandı.

Bir plan olmaksızın, doğal ve tarihi güzellikleri hızla yok eden, rant sağlamaya yönelik bir binalaşma anlayışı ile insancıl yaşam alanları oluşturmanın mümkün olmadığı belirtilen açıklamada, hem Girne’nin hem de tüm ülkenin bazı çalışmaların yapılmasına ivedilikle ihtiyacı olduğu ifade edildi.

Açıklamada, bu çalışmaların neler olduğu şöyle anlatıldı:

“Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmanın plana bağlanması gereklidir. Devlet Planlama Örgütü bunun için oluşturulmuştur. Devlet Planlama Örgütü Yasası’nın öngördüğü Sosyal ve Ekonomik Konsey (Sektör temsilcileri, sendika temsilcileri, STÖ temsilcileri, muhtarlar, yerel yönetim temsilcileri vb); bir an önce oluşturulmalıdır. Bu konsey ve DPÖ, derhal çalışmaya başlamalı ve ‘5 yıllık Kalkınma Planı’nı hazırlamalıdır.

Ülkesel Fizik Planı ve imar planlarının hazırlanmasından sorumlu olan Şehir Planlama Dairesi’nin, her yönü ile güçlendirilip, sorumluluklarının etkin bir şekilde yerine getirebilmesine olanak sağlanmalıdır. 

Ülke halkı olarak yasalarca verilen görevlerin ilgili kurumlar ve/veya siyasi erk tarafından doğru ve zamanında yerine getirilmesi konusunda denetleyici, sorgulayıcı ve zorlayıcı olmamız gereklidir.”