Özellikle devlet tarafından hiçbir destek almayan ve kendi imkânlarıyla ayakta durma mücadelesi veren otobüs işletmecileri, ülkedeki toplu taşımacılığın geliştirilebilmesi ve dünya standartlarında hizmet verebilmesi için devlet katkısının şart olduğunu belirtiyor.


Devletin bu konuda hiçbir adım atmadığını, hatta sektörü öldürmeye yönelik icraatlar yaptığını belirten Kamu Araçları İşletmecileri Birliği Başkanı Menteş Aytaç, devletin en büyük geliri akaryakıt satışından sağladığını ancak toplu taşımacılığın geliştirilmesinin de şart olduğunu söyledi.

2014-2015 öğretim yılının açılacağı şu günlerde okul servisleri için hiçbir mali ödenek ayrılmadığını aktaran Menteş Aytaç, otobüs işletmecilerinin Ocak 2015 tarihine kadar taşıyacağı öğrencilerin ücretlerini faizle bankalardan borçlandıklarını ifade etti.

Aytaç, ülkede toplu taşımacılık sektörünün ancak kooperatifleşme sayesinde ayakta kalabileceğine de değinerek, kaçak taşımacılığın son bulması ve çağdaş toplu taşımacılık hizmeti verilebilmesi için devlet tarafından projeler üretilmesi gerekirken, devletin otobüs saatlerini kısıtlamaya çalıştığını kaydetti.


Abbas ELMAS

Dünya genelinde her geçen yıl toplu taşımacılık sektörünün geliştirilmesi için önemli kararlar ve projeler üretilirken KKTC’de toplu taşımacılık sektörüyle ilgili devlet tarafından tek bir adım bile atılmıyor. Eski otobüsler ve az sayıda yolcuyla hayatta kalma mücadelesi veren otobüs işletmecileri, devletin ilgisizliği yanı sıra, her geçen gün artış gösteren kaçak taşımacılıkla da mücadele etmeye çalışıyor.Kamu Araçları İşletmeciliği Birliği (KAR-İŞ) Başkanı Menteş Aytaç, ülkede can çekişir durumda olan toplu taşımacılık sektörüyle ilgili Haberal Kıbrıslı’ya çarpıcı açıklamalarda bulundu. Aytaç, günden güne yok olmaya sürüklenen otobüs işletmeciliğinin devletin ilgisizliği ve çıkar unsurları nedeniyle ayakta kalma savaşı verdiğini belirtti.

Öğrenci taşıma ücretleri çok geç ödeniyor

Özellikle yeni öğrenim yılına yaklaştığımız şu günlerde öğrenci taşımacılığında da sorunlar yaşandığını aktaran Aytaç, “Taşıdığımız öğrencilerin otobüs ücretlerini 5 ay sonra alabiliyoruz. İşletmecilerimiz otobüslerine mazot alacak para bulmakta zorlanıyor. Eğitim yılının açılmasıyla, mali yılının açılması arasında beş ay var. Öğrenci taşımacılığından alınacak ücretler ise 5 ay gecikmeli olarak işletmecilere ödeniyor. Zaten zor durumda olan işletmecilerimiz tefecilerin eline düşüyor veya bankalardan faizle borç almak zorunda kalıyor” dedi.

KAR-İŞ Başkanı Aytaç, işletmecilerin faizle para borçlanmalarını önlemek için yetkililerin 2015 mali yılına programlarına, öğrencilerin taşımacılığı için açık kalan 7 milyon TL’lik farkı da ekleyerek otobüs işletmecilerini zamanında ödemelerini talep ettiklerini duyurdu.

Taşıma izinleri siyasi rant haline getirildi

“T” izinleriyle ilgili ciddi sorunlar da yaşadıklarını dile getiren Menteş Aytaç,  Daha önceleri İçişleri Bakanlığı’na bağlı olan “T” izinleri verilmesi yetkisinin Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı yetkisine verildiğini ve bu değişiklik süresince seçimler, kurultaylar nedeniyle izinlerin 2 buçuk sene askıda kaldığını söyledi. Kurul kurulup çalışmaya başlamasından sonra ise birlik olarak bir talepte bulunarak taşıma ruhsatlarıyla ilgili kurulun gündemini kararlar alınmadan en az 24 saat önce KAR-İŞ’e bildirilmesini istediklerini ifade eden Aytaç, “T” izinleri verilirken birliğin görüşleri alınmadığından şikâyet etti.Aytanç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“7 kişilik bir heyette sadece bir oy hakkımız var. Ne yazık ki bu durum da “T” izinlerinin verilmesi noktasında siyasi bir çıkar ve rant haline gelmesine neden olmuştur. Böyle bir durumda ise KAR-İŞ’in kararı dikkate alınmıyor. Taşımacılık izinlerinin siyasi bir rant olgusundan çıkartılması için KAR-İŞ üyelerinin sayısının arttırılması veya birliğin onay vermediği kişilere taşıma izni verilmemesi gerekmektedir” şeklinde konuşan Aytaç, “Bilir kişi biziz. İzin Kurulu’nda bulunan kişiler bugüne kadar otobüse binmemiş insanlardır. Bu noktada birliğimizin kararları dikkate alınmalıdır çünkü otobüs sürücülerini bilen de biziz, toplu taşımacılığı yapan da biziz. Taşımacılık konusunda da kararlar alınırken birliğimizin görüşü alınması şarttır. Bu izinler siyasi çıkarlar uğruna kullanılmaktadır. Bizim karşı olduğumuz kişilere taşımacılık izni verilmektedir”

Sektörde kooperatifleşme şart

Ülkede toplu taşımacılığın bir kooperatifleşme yapısına kavuşturulmaya ihtiyacı olduğuna değinen KAR-İŞ Başkanı Menteş Aytaç, Türkiye’de veya en yakın komşumuz Güney Kıbrıs’taki örneklerine bakılabileceğini ve benzer bir sistemin de ülkede hayata geçirilebileceğini söyledi. Siyasilerin bazı teklifleri olduğunu ancak yeterli kabul edilebilir teklifler olmadığını ileri süren Aytaç, bahsi geçen projelerin örnek alınarak ülkede hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.

Menteş Aytaç, hiçbir KAR-İŞ üyesinin mağdur olmaması için böyle bir projede birliğin fikirlerinin alınması gerektiğini ve belediyeler, bakanlık ve birliğin kararları doğrultusunda 3-5 yıla yayarak hayata geçirilecek bir projenin hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirirken, projenin hayat geçirilmesi için devlet desteğinin şart olduğunu söyledi.

Devlet, akaryakıt gelirlerini düşürmek istemiyor

“Bizce devlet böyle bir projenin hayata geçirilmemesi için elinde geleni yapacaktır. Peki neden? Çünkü devletin en büyük geliri akaryakıtlardan gelen gelirdir. Bizim daha önce taşıdığımız insanlar artık özel araçlarıyla seyahat ediyorlar. Bunun nedeni de kolay kredi, otobüs ücretlerinin artırılması, toplu taşımacılık sektörünün günden güne geriye götürülmesi gibi nedenler olmuştur” ifadelerini kıllanan Menteş Aytaç, “Şu anda ülkede her evde neredeyse 5 araba var ve bu arabaların sadece ihtiyaçlar için kullanıldığında aylık akaryakıt gideri 8 milyar TL’nin üzerindedir. Bunun devlet kasasına bir gelir olarak geldiğini düşündüğümüzde toplu taşımacılığın neden geliştirilmediğini anlamak çok da güç değildir. Bu geliri devlet elinden kaybetmek istemiyor ancak ülkenin de toplu taşımacılığa ihtiyacı vardır ve çağdaş bir ülke olabilmemiz için bu sektörü geliştirmemiz gerekmektedir” dedi. 

Devlet katkısı yapılmalı

Devletin nasıl ki tarımcılara ve gemi işletmecilerine mazot desteği sunuyorsa, toplu taşımacılık sektöründe özellikle köylere sefer yapan taşımacılara da mazot desteği yapması gerektiğine değinen Aytaç, KAR-İŞ’e bağlı en az 300 köy yerlerine taşımacılık yapan üyelerinin şu anda taşımacılık hizmeti vermeyi mazot giderlerini karşılamadığı için bıraktığını aktardı.
“Devlet tarafından mazot desteği sunulması durumunda ise ülkemizde şu anda önüne geçilemez bir hal alan kaçak taşımacılığın da önüne geçmiş olunacak. Kaçak taşımacılık yapan birçok kişi var ve mazot desteği yapılması durumunda sefer fiyatları düşecek, tarifeler düşecek ve kaçak taşımacılık yasal taşımacılarla rekabet içinde olamayacaklar” şeklinde örnekler veren KAR-İŞ Başkanı Aytaç, toplu taşımacılığın ayakta durabilmesi için gerekli önlemlerin yetkililer tarafından acilen alınmasını istedi.