AKIL HASTASI DEĞİLLER

Ülkemizdeki zihinsel engelli bireyler en önemli ülke gerçeğimiz arasında bulunuyor. Zihinsel engelli bireylere her toplumda ve her ailede kolayca rastlanabilirken, bu konudaki toplumun bilinçsizliği,  bu bireylerin toplumdan dışlanmasına ve yeterince sevgi görmemelerine yol açıyor. Uzmanlar, 'zihinsel engel bir hastalık değildir ve akıl hastalıklarıyla karıştırılmamalıdır. Zihinsel engelli kişiler yavaş öğrenir ve öğrenme kapasiteleri sınırlıdır' diyor.

YAŞAM EVİ YOK

Ülkede bir yaşam evi bulunmaması, akıl hastası olmayan zihinsel engelli bireylerin, kimsesiz kalmaları durumunda, Ruh ve Sinir Hastanesi'ne gönderilmeleri sonucunu doğuruyor. Zihinsel Engelliler Derneği Başkanı Melek Çaluda, ülkede 1500 civarı zihinsel engelli vatandaş olduğunu belirterek, zihinsel engelli bireylerin karşılaştıkları zorluklar ve yaşam şartlarını gazetemize anlattı.

Rana SARRO

Her toplumda ve her ailede rastlanabilecek zihinsel engelli bireyler, toplumun bilinçsizliği nedeni ile soysal hayattan, aile ilişkilerinden dışlanmalara, toplumun dışına itilmelere ve yeterince sevgi gösterilmemesine neden oluyor. Zihinsel engelli bireyler, toplumun bir bireyi olarak kabullenilmek yerine farklı görülüyor veya ötekileştiriliyor. Çocuğu zihinsel engelli olan ailelerin yaşam zorlukları bir yana, toplumun yanlış algısı yüzünden hayatları kabusa dönüyor.

Halbuki uzmanlar, 'zihinsel engel bir hastalık değildir ve akıl hastalıklarıyla karıştırılmamalıdır. Zihinsel engelli kişiler yavaş öğrenir ve öğrenme kapasiteleri sınırlıdır' diyor.  Toplumun bilinçsizliği ve yanlış bilgisi yüzünden, zihinsel engelli bireyler hasta olarak görülüyor. Üstelik, ülkede zihinsel engelli bireylerin yaşam süreceği bir yaşam evi bulunmaması da, aslında akıl hastası olmayan bu vatandaşların kimsesiz kalmaları halinde Ruh ve Sinir Hastanesi'ne gönderilmeleri sonucunu da doğuruyor.

"SEVGİ GÖRMÜYOR, DIŞLANIYORLAR"

Zihinsel Engelliler Derneği Başkanı Melek Çaluda, Çalışma Dairesi verilerine göre, ülkede 1500 civarı zihinsel engelli vatandaş olduğunu belirterek, zihinsel engelli bireylerin karşılaştıkları zorlukları ve yaşam şartlarını gazetemize anlattı.

26 yıldır Zihinsel Engelliler Derneği'nin Başkanlığı'nı yapan Melek Çaluda, "zihinsel engellileri engelleyen toplumdur" diyerek, şöyle konuştu:

"Toplumda bilinç yok, yeterli sevgi yok. Bu engelli bireyler toplumda kabullenilmiyor. Bu çocukların istediği yalnızca sevgidir. Unutulmamalıdır ki, herkes aslında engelli adayıdır. Doğuştan olduğu gibi sonradan da zihinsel engel oluşabilir. Sonradan kazanılan engel daha da kötüdür. Dolayısıyla toplumun bilinçlenmesi lazım. Toplumun bu insanları kabullenmesi gerekir. Toplumda onların da var olduğu kabullenilmelidir. Bu çocuklar toplumdan itiliyor, toplum tarafından engelleniyorlar."

 

"AİLE ORTAMI ONLARIN DA HAKKI"

Ailelerinin ölümü sonucu kimsesiz kalan engelli bireylerin yaşamlarını idame ettirebilecekleri devlete ait bir bakım evi olmamasının ciddi bir eksiklik olduğu üzerine duran Melek Çaluda şunları söyledi:

"En büyük sorunumuz anne babaları öldüğünde bu çocukların ne olacağı endişesidir. Bu çocuklar için bir yarın kaygısı vardır. Güvence içerisinde yaşamlarını idame ettirmeleri için yıllardan beridir uğraş veriyoruz. Bu endişeyi çok ciddi şekilde yaşıyoruz. Çocuklar kimsesiz kalıyorlar, Ruh ve Sinir Hastanesi'ne gönderiliyorlar. Halbuki, bu bir hastalık olmadığı için onların yeri orası değildir. Diğer bireyler gibi aile ortamında yaşamaya onların da hakkı var."

 

"ARTIK RUH HASTANESİ'NE GÖNDERİLMEYECEKLER"

Zihinsel engelli bireylerin ebeveynlerini kaybettiklerinde yaşamlarını idame ettirebilecekleri bir yer olması beklenen, 'Engelsiz Yaşam Evi'nin bu ay içerisinde temellerinin atılmasının beklendiği müjdesini de veren Melek Çaluda, şöyle konuştu:

"Tüm dernekler işbirliğinde Yaşam Evi Projesi'ni yaptık. Engelsiz Yaşam Evi Projesi'nin bu ay içerisinde temelinin atılacağı bilgisini aldık. 'Engelsiz Yaşam Evi' Erülkü Süper Market karşısında 15 dönümlük alana yapılacak. Çok güzel bir rehabilitasyon merkezi olacağı umut ediyoruz."

"YASAL ENGELLER VAR"

"Yasalarımız bizi engelliyor. Özel Eğitim Yasası'nın geçmesi ve uygulanması gerekir. BM Engelli Hakları Sözleşmesi ülkemizde uygulanmıyor ve bu sözleşme çiğneniyor. Çocukların korunması için sözleşme uygulamaya geçmelidir. Bu çocuklara küçükken eğitim verilen özel eğitim merkezlerinde, personel ve öğretmen eksiklikleri var. Özel eğitim öğretmenleri, dil terapisti, psikologlar, müzik öğretmenleri gibi daha birçok eksiklikler, rehabiliteyi engelliyor."

 

"AİLELERE PSİKOLOJİK VE MADDİ DESTEK ŞART"

"Ayrıca, engelli bir çocuk doğduğunda aileler psikolojik bunalımlara giriyor, kabullenemiyorlar. Bu nedenle aile psikologları olmalıdır. Belediyelerin bir aile desteği sağlaması lazım. Hayat zorlukları başlar. Fizik tedavi, dil terapisti, eğitimi, sağlığı, bakımı nedeniyle ailelerde ciddi maddi manevi sorunlar yaşanıyor. Çoğu aileler, çocuklarının bakım zorluğu nedeniyle kariyerlerini bırakmak zorunda kalıyor.

Dolayısıyla devletin ailelerin maddi durumuna bakmadan, her aileye refakatçi ödeneği vermesi gerekir. Ailelerin devlet tarafından ömür boyu desteklenmesi gerekir."

 

ZİHİNSEL ENGELLİ NE DEMEKTİR?

"Zihinsel engel bir hastalık değildir ve akıl hastalıklarıyla karıştırılmaması gerekir. Zihinsel engelli kişiler yavaş öğrenir ve öğrenme kapasiteleri sınırlıdır. Günlük yaşamın gerekleriyle baş etmekte, başkalarının davranışlarını doğru yorumlamakta, kendilerinden beklenen sosyal tepkileri göstermekte zorluk çekebilirler.

Zihinsel engel ırk, eğitim, sosyal ve ekonomik koşullara bağlı olmadan her toplumda, her ailede olabilir.

 

KUTU

Genel Bakış

  • Dünya nüfusunun yaklaşık %10’u, diğer bir deyişle 650 milyon insan engellidir. Dünyanın en büyük azınlık grubunu engelliler oluşturmaktadır.
  • Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’na (UNDP)göre, engelli bireylerin %80’i gelişmekte olan ülkelerde yaşamaktadır.
  • Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü Sekreteryası (OECD), OECD üyesi gruplarda engellilik oranlarının diğer gruplara göre belirgin bir şekilde daha fazla olduğunu belirtir. Eğitim düzeyi düşük olan bireylerde engellilik oranı ortalama %19’ken, eğitim düzeyi daha iyi olan bireylerde oranın %11 olması dikkat çekiyor.
  • Dünya Bankası, dünyanın en yoksul insanlarının %20’sinin herhangi bir engeli olduğunu ve bu insanların kendi toplumlarında en dezavantajlı kesim olarak görülmek istediklerini bildirir.
  • UNICEF’e göre, sokaktaki gençlerin %30’u herhangi bir şekilde engellidir.
  • İngiltere’nin Uluslararası Kalkınma Dairesi, 5 yaş altı ölüm oranının %20’nin altında bir düşüş gösterdiği ülkelerde, engelli çocuk ölüm oranı %80’i bulabileceğini diyor ve ekliyor: Bazı durumlarda bu çocukların “ölüme terk edildiği söylenebilir.
  • UNESCO’ya göre, gelişmekte olan ülkelerde engelli çocukların %90’ı okula gitmiyor.
  • UNDP’nin 1998’deki çalışmasına göre, yetişkin engelli erkeklerde uluslararası oranda okur-yazarlık %3, engelli kadınlarda ise %1.

OECD ülkelerinde, sayılarının artmakta olmasına rağmen yüksek öğretimdeki engelli öğrenciler kendilerini gösteremiyorlar